Kararda, “Gazeteci mesleği ve insanlık gereği, Silahlı Kuvvetler'de bir sınıfın içinde bulunduğu durumu dile getirip bunların iyileştirilmesini istediğini belirtmiştir” denildi.
"Askeri ilişkileri zedeleme” suçlaması kabul görmedi
Askerlerden aldığı mektup ve mesajlardaki talepleri dillendiren Talu, "Cenazelerine üst rütbelilerin de gittiği astsubayların, özellikle de tamamen dışlanan uzman çavuşların, sağ iken de üst rütbelilerce insan yerine konması ve aileleriyle en iyi koşullarda(ki) orduevlerine kabulü..."nü istemişti.
Bu ifadelerden Talu, "Astlık- üstlük münasebetlerini zedelediği, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve harekette bulunmak” ile suçlanıyordu.
12 Haziran 2007'de yayımlanan yazı nedeniyle Talu'nun, Askeri Ceza Kanunu'nun (ACK) 95/4 maddesi uyarınca altı aydan üç yıla kadar hapsi isteniyordu. Madde, fiilin basın yoluyla işlenmesine ceza artırımı da öngörüyor. Talu, 7 Ağustos'ta Basın Savcısı İsmail Onaran'a ifade vermişti.
Altınok, AİHM kararlarını örnek verdi
“Avusturya Demokratik Askerler Birliğ ve Gubi 1994” gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) birçok davada verdiği kararlara atıf yapılan takipsizlik kararında, "ifade özgürlüğü demokratik bir toplumun asli temellerindendir, bir toplumun ilerlemesinin ve her bireyin kendini geliştirmesinin temel koşullarından birini oluşturur" denildi.
Kararda, "şikâyetleri dile getiren, reform önerileri yapan bir yazıya, demokratik bir devletin hizmet ettiği bir toplumda olduğu gibi ordusunda da hoş görülmesi gereken bir fikir tartışması çerçevesinde izin verilmesi” gerektiğine işaret edildi. ,
Kararın sonuç kısmındaysa, “AİHM ve Yargıtay kararlarındaki kıstaslara göre, yazı ifade özgürlüğü kapsamında olup, atılı suçun unsurları oluşmamıştır” deniliyor.
“Uzman çavuşların derdi dile getirildi”
Kararda, Talu’nun Silahlı Kuvvetler mensuplarından, özellikle de uzman çavuşlardan gelen bilgi, uyarı, öneri ya da şikâyetlerden hareketle yazısını hazırladığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Yazının bütününde; daha az şehit verilmesi için çelik yelek, mayın tarama gibi olanaklar ve bunları sağlayabilecek kaynakların ele alındığını, suçlama konusu yapılan bölümdeyse, emekli uzman çavuş ve astsubay dernekleri ve web sitelerinden de öğrenilebilecek, somut hususlara dayalı gerçekleri, AİHM'nin insan haklarına aykırılık saydığı kriterlerden de istifade ederek, gazetecilik ve insanlık gereği, Silahlı Kuvvetler'de bir sınıfın içinde bulunduğu durumu dile getirip bunların iyileştirilmesini istediğini belirtmiştir.
”Uzman jandarmaların maaş, kadro, derece, lojman, orduevleri ve hatta jandarmaya ait sosyal tesislerden yararlanamadıkları şeklindeki sorunlar, kendilerince çeşitli ortamlarda dile getirildiği gibi, iyileştirmeye dönük Uzman Jandarma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi de TBMM'ye sunulmuş, komisyonda beklemektedir.” (EÖ)