Genelkurmay, "İrticayla Mücadele Eylem Planı"nın aslının ortaya çıkmasının ardından, yeniden soruşturma başlattığını duyurdu.
Dün (26 Ekim) akşam saatlerinde yaptığı yazılı açıklamada, Genelkurmay, askeri savcılığın 13:30'da soruşturmaya başladığı bilgisini verdi.
Askeri savcılık daha önce başlattığı incelemede "kovuşturmaya yer olmadığı" kararını vermiş, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da, 26 Haziran'daki basın toplantısında belgenin fotokopisi için "kağıt parçası" demişti.
Genelkurmay, açıklamada Başbuğ'un "Kovuşturmaya yer olmadığı kararı kesin değildir. Bu belgenin doğru olduğuna ilişkin yeni delil, bilgi veya emare çıkarsa, elbette bu soruşturma tekrar açılabilir" dediğini anımsattı.
Ergenekon soruşturması savcılarına gönderilen ve eklerinden biri belgenin aslı olan ihbar mektubunda, Başbuğ'un 26 Haziran'daki açıklamayı, belgenin aslının olmadığına kanaat getirdikten sonra yaptığı iddiası yer alıyor.
"Askeri savcının kararına saygısızlık hakkı yok"
Genelkurmay Başkanlığı, askeri savcının kararının eleştirilmesinden de rahatsız: "Askeri savcılık tarafından verilen karara, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma neticesinde ulaşılmıştır. Hukuka saygılı olduğunu ifade eden hiç kimsenin, söz konusu karara karşı saygısız tavırlar içine girme ve karara gölge düşürmeye çalışma hak ve yetkisi yoktur."
Genelkurmay belgenin basına sızmasından rahatsız
İhbar mektubuyla ilgili haberler 24 Ekim'de basında yer almıştı.
Genelkurmay, dünkü açıklamasında bu durumdan rahatsızlığını "Ortada delil değeri taşıyan bir belge mevcut ise, bunun bulunması gereken yerin basın organları değil, yetkili soruşturma makamları olduğunda şüphe bulunmamaktadır" sözleriyle ifade etti:
"Sızdıranlar cezalandırılsın"
"Bu tip davranışlar, soruşturmaların şüpheli hale gelmesine ve kurumlar arasında güvensizlik ortamının doğmasına neden olabilecektir. Yaşanan gelişmelerin, konuyla ilgili yeni deliller yaratmaya yönelik çabalar olarak algılanması dahi mümkündür ki, bu husus şüphesiz hukuk devleti ilkesi ile bağdaştırılamaz.
"Bu kapsamda, soruşturma konusu olaylarla ilgili olarak yargısız infaz sonucunu ortaya çıkarabilecek davranışlardan kaçınılmalı, soruşturmanın gizliliğinin ihlali anlamına gelebilecek bilgi ve belge sızdırma eylemleri önlenmeli ve failleri cezalandırılmalıdır." (TK)