AKP'nin karşı şiddet uygulayan milletvekili Halil Ürün'ü ihraç etmediğine, genelgenin yeterli olmadığına dikkat çeken kadın örgütleri, "Kadına yönelik şiddet", "Töre/namus cinayetleri" ve "medya şiddet" başlıkları altında koruyucu önlemler içeren genelgenin tüm kamu kurum ve kuruluşlarına sorumluluk vermesinin de olumlu bir adım olduğunu söylüyorlar.
Gülbahar: Kadın Erkek Eşitliği İzleme Komisyonu şart
TCK Kadın Platformu'ndan Avukat Hülya Gülbahar, "Kadına yönelik şiddet, töre/namus cinayetleri sonularında, sorunları çözme iradesi ortaya konacaksa, yapılacak ilk iş 'Kadın Erkek Eşitliği İzleme Komisyonu'dur" diyor.
Gülbahar "kadına yönelik her türlü ayrımcılığın" ortadan kaldırılması için çalışacak bu komisyonun bir an önce Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kurulması gerektiğini söylüyor.
"Ancak bu konuda göstermelik komisyonlar kurullar ile geçiştirilmemelidir. Kendine ait yeterli bir bütçesi ve devletin tüm birimlerinin çalışmalarını denetleyici ve koordine edici işlevlerle donatılmış bir komisyon olmalıdır."
Genelge kadın hareketinin başarısı
Gülbahar genelgenin kadın hareketinin başarısı olduğu kanısında. Kadın örgütlerinin bugüne kadar söylediklerini ve savunduklarının ne kadar yerinde olduğunu bu genelgenin gösterdiğini söyleyen Gülbahar genelgenin gecikilmiş bir adım olduğu düşüncesinde.
"Biz kadınlar gayet iyi biliyoruz ki, değil yasalar, anayasa bile değişse, cinsiyetçiliği ve kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırma iradesi net bir şekilde ortaya konulmadığı takdirde bu düzenlemeler -anayasalar, yasalar, yönetmelikler, genelgeler- kağıt üzerinde kalmaya mahkumdur."
Hükümetle sorunlu yıllar geçirdik
Gülbahar genelgede tüm alanlarda devlet kurumları ve STK'ler işbirliği içinde çalışmasından söz edilmesinin son derece önemli bir gelişme olduğunu da sözlerine ekliyor.
"Son dönemde kadın örgütleri olarak hükümet düzeyinde diyalog konusunda ne yazık ki oldukça sorunlu yıllar geçirdik. Umarız bundan sonraki süreçte hükümet sorunları bu sorunları yaşayanların örgütleriyle onları bilgi ve deneyimleri ışığında çözmek konusunda yapıcı adımlar atmaya başlar."
Karabudak: Yaşayıp göreceğiz
Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi'nden Hicran Karabudak ise genelge konusunda umutsuz olan kadın aktivistlerden biri. Genelgenin bir işe yaramayacağını sorular yönelterek örnekliyor.
"Bu genelge, merkezimize saat 16:00 sularında bir kadın geldiğinde Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü (SHÇEK) sığınağa yerleştirmeyi sağlayacak mı? Biz bu kadını şiddet ortamına, sokağa göndermeyecek miyiz? Bizlerle gerçekten işbirliği yapacaklar mı?" Karabudak "Yaşayıp göreceğiz" diyor.
Kızıldağ: Genelgeyle Ürün ihraç edilmeli
İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi'nden Avukat Habibe Yılmaz Kayar genelgenin siyasi iradenin yansıması olduğunu söylüyor: "Siyasi irade göstermesi açısından anlamlı ve güzel olduğunu düşünüyorum."
Amargi'den Dilara Kızıldağ'sa bu genelgenin Başbakan Erdoğan'ın, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) "vitrini olacağı" kanısında.
"Genelge, Avrupa Birliği'ne (AB) karşı güzel gözükmek için yayınlanmıştır. Çok güzel başlıklar koymuşlar. Biz de bu konuda bir metin hazırlamak isteseydik, böyle hazırlardık. Kadın örgütlerinden nasıl bir destek isteyecekleri ve dayanışacaklarını merak ediyoruz. Kaldı ki madem böyle bir genelge yayınladılar, önce genelge doğrultusunda, karısını döven AKP milletvekili Halil Ürün'ü ihraç etsinler." (AD/TK)