Ülkede Özgür Gündem gazetesi, bugünkü (22 Temmuz Cuma) haberinde, askerlerin Tunceli'de, telefon ihbarlarına dayanarak aldıkları bir aylık arama izinleriyle evlere baskın düzenlediklerini yazdı.
Konuyla ilgili konuşan, Tunceli Barosu'nun eski başkanı Avukat Hüseyin Aygün, genel arama izinlerinin uzun bir süredir alındığını, özellikle kırlık bölgeler için "bölgenin dağlık oluşunun ve mahkemeye sürekli başvurma gerekliliğinin" neden gösterildiğini söyledi.
Arama kararları, sulh ceza mahkemeleri tarafından veriliyor.
Taş: TCK'ye aykırı
Tunceli Barosu Başkanı Taş, genel arama izninin yol kontrollerinde kullanıldığını gördüğünü söyledi.
"Biz bu arama kararlarına ulaşamıyoruz. Ben de beni aramak istediklerinde arama kararını istedim, öyle gördüm."
Taş, arama kararının genelleştirilmesinin Türk Ceza Kanunu'na da, yönetmeliklere de aykırı olduğunu söylüyor.
"Karar, olayla sınırlı olmalı; zaman açısından sınırlı olmalı. Bir şüphelinin suç işlediği yönünde somut, kuvvetli bir durumun olması, makul bir şüphe görülmesi gerek. Dolayısıyla, verilen kararın da sınırlı olması gerek.
Arama kararını genel olarak çıkardığınızda, kanundaki düzenlenişine aykırı olur. Çünkü somut bir durum yok.
Valiliğin, jandarmanın yanı sıra, bizim de katıldığımız bir seminerde, akademisyenler bunun hukuka aykırı olduğunu söylediler."
Cinmen: Karara karşı bir üst mahkemeye itiraz edilebilir
İstanbul Barosu avukatlarından Cinmen de, belli bir bölgeyi bir ay süreyle arama kararının, yeni Ceza Muhakemeleri Kanunu'na göre mümkün olmadığını söyledi.
"Arama kararı için, somut bir olayın, suç işlendiğine dair makul bir şüphenin bulunması gerek. Oysa genel kararda, muhatap soyuttur; dolayısıyla hukuka aykırıdır."
Cinmen, mağdurların veya Baronun bir üst mahkemeye itiraz edebileceklerini söyledi.
Tunceli Baro Başkanı Taş da, genel kararla aramaya maruz kalan kişilerin bireysel olarak bir üst mahkemeye itiraz edebileceklerini belirtti.
Taş: Durum da yasala da değişti
Taş, bu tür arama kararlarının Olağanüstü Hal döneminde verildiğini, çatışmaların tekrar gündeme gelmesiyle birlikte yeniden başladığını söyledi.
"Ancak, artık yasalar da, ortam da değişti. Eskiden, çatışma sürecinde, buradaki insanlar sürekli aranmaya alışmışlardı; ama, AB uyum yasalarının ve hakların öğrenilmesinden sonra, insanlar artık arama kararlarını soruyorlar." (TK)