Farklı okullardan gelen 12 genç, hafta sonu (21-22 Nisan) Bilgi Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Esra Arsan, bianet Proje Koordinatörü Nadire Mater, Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi, Radikal 2 ve Milliyet Sanat Genel Yönetmeni Tuğrul Eryılmaz, Galatasaray Üniversitesi öğretim görevlisi, gazeteci Füsun Özbilgen, bianet İnsan Hakları Editörü Tolga Korkut ve Galata Fotoğrafhanesi'nden Yücel Tunca'nın verdiği eğitime katıldı.
Eğitim ilk gün Agos Gazetesi'nde Hrant Dink'in odasında gerçekleşti.
Eğitimde, öğrencilere "bianet projesi, temel haber yazma teknikleri, basın, demokrasi ve kamusal alan, gazeteci kimdir, gazetecilik nedir, haber, haber değerleri, editoryal değerler,anaakım medya-alternatif medya, günümüz gazeteciliğinden örneklerin irdelenmesi" konuları işlendi, öğrenciler haber yazma denemeleri yaptı.
"Agos için buradayız"
Galatasaray Üniversitesi'nde Sosyoloji eğitimi alan Nayat, daha önce de okuru olduğu Agos gazetesi için muhabirlik yapma isteğinin Hrant Dink'in öldürüldüğü "19 Ocak"tan sonra olduğunu anlatıyor:
"Sınavdan çıkmıştım haberi aldığımda. Sömestr tatilimiz başlamıştı. Tatilde nasıl dinlenirim planları yaparken, bir anda kendimi bambaşka bir yerde buldum. O günden sonra her şey çok değişti."
Bilgi Üniversitesi'nde sinema televizyon eğitimi alan Sibil de, Agos'la olan gönül bağının eskilere dayandığını ama muhabir olma fikrinin yeni olduğunu söylüyor.
Hepsi için bir "milat" olan 19 Ocak, yani Hrant Dink'in katledildiği gün, aynı zamanda, Agos'a sahip çıkma fikrinin tohumlarını da atmış.
Elif, "Neden buradasın?" sorusunu, "Agos'u desteklemek, yapılabilecek bir şey varsa onun ucundan tutmak" diye yanıtlıyor.
Konservatuarda okuyan Baruyr, daha önce de muhabirlik yapıyormuş Agos'ta. Şimdi bu konuda kendini daha çok geliştirmek, gazeteciliği daha iyi öğrenmek istiyor.
Hayko: 3 yıl sonra da Agos okunmalı
Genetik bilimlerde yüksek lisans yapan Nıvart eğitimde olma nedenini, "Bilim dışında, sosyal alanda da bir şey söyleyebilmek" olarak özetliyor.
Hayko'nun sözleri aslında birçoğunun düşüncesini anlatıyor:
"Bu Agos'a el verme hareketidir. Türkiye Ermenilerinin ilk defa bir politikası oldu. Burada yaşayan hisseden insanlar 'normalleşmek' istiyor. Agos yola çıktığında 'Bu iş olmaz' diyen büyüklerimiz oldu. Biz sözün ve sesin hâlâ kısılmadığını gösteriyoruz. 3 sene sonra da Agos'u okunabilir bir gazete kılmak istiyoruz." (AÖ/TK)