*Fotoğraf: Sosyal medya
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl binasına 17 Haziran'da silahlı saldırı düzenleyen ve Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın üçüncü duruşması yarın (29 Nisan) İzmir Bayraklı Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Üçüncü duruşmada tanıklar dinlenecek ve avukatlar sanık Gencer’e doğrudan sorular yöneltecek.
Bianet’e konuşan Poyraz Ailesinin Avukatı Türkan Aslan Ağaç, dosyadaki eksiklikler olduğunu, bu duruşmada araştırılmasını ve toplanmasını istedikleri delillerin toplanmasını için mahkemeye talepte bulunacaklarını belirtti.
TIKLAYIN-Avukat Aslan: Onur Gencer devletin içindeki kötünün ta kendisi
"Delillerin karartılmasına zemin hazırlandı"
Sanık Gencer ile birlikte şüpheli sıfatıyla gözaltına alınması gereken ve haklarında soruşturma yürütülmesi gereken birçok kişinin bu duruşmada “bilgi sahibi sıfatıyla ifadesi” alınacağını belirten Aslan Ağaç, “savcının ve kolluğun delillerin karartılmasına zemin sağlayacak şekilde bir soruşturma yürüttüğünü” söyledi:
“Örneğin, tetikçi katil ile birlikte şüpheli sıfatıyla gözaltına alınması gerekenler bilgi sahibi sıfatıyla dinlenmiş. Sanıktan elde edilen deliller bütünlüklü olarak dosyaya konulmamış, evinde yapılan arama sonucu elde edilen dijital materyaller ise olaydan kısa bir süre sonra sanığın babasına teslim edilmiş.
TIKLAYIN-Dava ertelendi | Avukat Arslan: Deliller karartıldı
"Savcılık ve kolluk suç işledi"
“Savcılık, bu dijital materyallerin muhafaza edilmesine bile gerekli görmemiş. Aynı şekilde bunların imajlarının alınıp alınmadığı hangi koşullarda alındığına ilişkin dosyada tutanakta bulunmuyor. Bu konuda kolluğun ve savcılığın suç işlediği kanaatindeyiz.
“Davanın görüldüğü mahkeme dosya kendilerine tevzi edildiği günden bu yana dijital materyallerin nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyor. Bu konuda mahkemeye vermiş olduğumuz dilekçeden sonra araştırma yapan mahkeme henüz dijital materyallerin nerede olduğunu bulmuş değil, böyle olunca dijital materyallerden imaj ve kopya alma sürecimiz uzuyor. Sürecin uzaması delillerin karartılması hatta yok edilmesi sonucunu doğuruyor. Yani soruşturma delilleri karartma üzerine yürütülmüş.”
TIKLAYIN-Dava ertelendi, mahkeme protesto edildi: Siz kimi koruyorsunuz?
"Örgüt bağlantısı araştırılmadı"
Avukat Aslan Ağaç, “Gencer’in babası ve kız kardeşi hakkında da sanıkla birlikte silahlı örgüt üyesi olmaktan dolayı soruşturma yürütülmesi” için dilekçe verdiklerini ancak “ek kovuşturmaya yer olmadığı” belirtilerek başvurunun reddedildiğini hatırlattı:
“Ek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın kaldırılması için İzmir Sulh Ceza Hakimliğine başvuru yaptık. Ancak, Sulh Ceza Hakimliği bu konuda hiçbir araştırma ve inceleme yapmaksızın ‘...İncelenen dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle ek takipsizlik kararındaki gerekçeye istinaden delillerin yeterli ölçüde toplanmış olduğu, delillerin takdirinde isabetsizlik olmadığı, gerekçenin dosya kapsamına uygun ve yerinde olduğu değerlendirildiğinden ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar usul ve yasaya uygun olduğundan itirazın reddine’ şeklinde karar verdi.
“Benzer siyasi cinayetlerde olduğu gibi savcı, kolluk eliyle tetikçinin birlikte olduğu, arkasında yer alan karanlık güçleri yani gerçek faillerin ortaya çıkarılmasını engelliyor. Hukuka aykırı bu kararı Anayasa Mahkemesine taşımaya yönelik hazırlık yapıyoruz.”
TIKLAYIN-Kürkçü: Saldırganın 'yalnız kurt' olduğuna inanmak mümkün değil
|
İddianamede ne var?
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Onur Gencer'in 17 Haziran'da cinayeti işledikten sonra mesajlaşma uygulaması WhatsApp paylaşımlarında ve binadan çıkarken kullandığı ifadelerde suçunu itiraf ettiği yer almıştı.
İddianamede, "Olay öncesinde, olay anında ya da olay sonrasında sanığa yardım eden, sanığı azmettiren herhangi bir kişinin bulunamadığı, sanığın herhangi bir terör örgütü ya da üyesi ile olay öncesi veya sonrasında irtibatlı olduğuna dair delil elde edilemediği" belirtilmişti.
Ayrıca iddianamede Gencer'e 2016'da "anksiyete bozukluğu" ve "hafif depresif nöbet tanısı" teşhisi konulduğuna da yer verilmişti.
HTS incelemesinde, 17 Haziran 2020-17 Haziran 2021 tarihleri arasında, olay yeri olan Şair Eşref Bulvarı bölgesinde, farklı tarihlerde sanığa ait toplamda 115 kez sinyalin tespit edildiği ve sanığın 24 kez belirtilen bölgeye gittiğinin belirlendiği ifade edilmişti.
İddianamede Gencer'in emniyet ifadesine de yer verilmişti.
Gencer'in ilk olarak Bayraklı'da bir saldırı gerçekleştirmeyi planladığı ifadesinde, "Amacım PKK'ya zarar vermekti. PKK'ya destek veren aileleri araştırmaya başladım. Bayraklı'da kömür satışı yapan aileyi internetten buldum. Sosyal medyada örgütsel paylaşımlara destek veren ya da yorum yapan birkaç hesaptan büyük aile olacaklarını düşündüm. 31 Aralık 2020'de telefonla arayıp kömür almaya geleceğimi söyledim. Onlar da yılbaşı olduğundan erken kapatacaklarını söylediler. Gitseydim onlara saldırma fikrim vardı" denilmişti.
Onur Gencer'in, Ankara Makine ve Kimya Endüstrisi A.Ş'den (MKE) silah almayı düşündüğünü ancak prosedürün uzun olmasından ötürü Kemeraltı'ndan silah aldığını, silahı Ankara'dan temin etmesi durumunda, HDP Genel Merkezine saldırı yapmayı düşündüğünü de söylediği belirtilmişti.
Planlı bir saldırı yapmak için keşfe geldiğinde HDP İl Binası'nda yer alan telefon numaralarını aradığını ancak kimseye ulaşamadığını belirten Gencer'in, saldırıya olaydan bir gün önce karar verdiği de iddianamede yer bulmuştu.
Gencer'in, Poyraz'ı vurduktan sonra öldüğünden emin olmak için kafasına da ateş ettiği sözlerine iddianamede yer almıştı.
Gencer "Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "İş yeri dokunulmazlığını ihlal etme", "Siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme" suçlarından 7 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.