Sabah programında Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Yavuz Önen ve Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç. Dr. Gülgün Tosun'la buluşan öğrenciler, "hak haberciliğini" tartıştı.
Önen: Kamuoyu yaratmaya çalışıyoruz
Önen konuşmasına, Türkiye'nin özellikle 1980 askeri darbesi sonrasında karşılaştığı insan hakları ihlallerini anlatarak başladı. Bu hak ihlalleri nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) ve TİHV'nin kurulduğunu söyleyen Önen, "sürekli olarak kamuoyu yaratmaya, devletin önümüze diktiği duvarı yıkmaya çalışıyoruz” dedi.
Önen, TİHV'nin düzenli olarak ihlalleri içeren kitaplar ve raporlar hazırladığını hatırlattı.
"Medya sizden bilgi talep ediyor mu? Yoksa siz haberlerinizi yayınlatmak için onlara bilgi akışı mı sağlıyorsunuz" sorusunu yanıtlayan Önen şöyle dedi:
"Bizim ulaştığımız gazeteler, gazeteciler var. Ama hak haberciliğine tam bu noktada ihtiyaç duyuyoruz. Alternatif raporlarımızı gören, hak ihlalleri hafızası yaratmaya yardımcı olan kaynaklara ihtiyaç duyuyoruz."
Tosun: Öncelik mağdurun mağduriyetini arttırmamak
Doç. Dr. Tosun, sunumuna, Hürriyet Gazetesi'nin Bülent Arınç'ın "Beni beğenmeyen kızını vermesin" sözlerini manşet yapmasını örnek göstererek başladı:
"Hatalar nedense hak ihlallerine ilişkin hatalar oluyor" diyen Tosun, haber yapılırken, seksist, ayrımcı, damgalayıcı ifadelerden kaçınmak gerektiğine işaret etti.
Ayrımcı ifadelerden en fazla seks işçilerinin, eşcinsellerin, sokağa itilmiş çocukların mağdur olduğunu belirten Tosun, ."hak ihlallerini gündeme getirirken, mağdurun mağduriyetini ön plana çıkarmayan, bunu istismar etmeyen bir yerden haberi kurmak önemli" dedi.
Tosun gazetecilerin dikkat etmesi gereken kuralları şöyle sıraladı:
- Hak haberciliği yapabilmek için önce bilgilenmek gerektiğini unutmamak,
- Haberi yazmadan evvel, olayın tüm unsurlarını gözeterek, hakları gözeten bir noktadan bakmaya dikkat,
- Haber yazarken mağdurun mağduriyetini artıracak tarzda dramatik unsurlar kullanmamaya dikkat etmek,
- Haberin hikayesini olguları abartmadan kurmak.
Kulca: Bir yanlışın temizlenmesi yıllarımızı alıyor
Öğlenden sonra yapılan hak örgütü ziyaretlerinin ilk ayağı TİHV oldu. Vakfın yapısı, işleyişi, faaliyetleri hakkında İstanbul Temsilcisi Şükran İrençin'den bilgi alan gençler, 2006 Hak İhlalleri Raporu'nu da inceleme şansı buldu.
İrençin, vakıfta yapılan tedavi faaliyetleri hakkında bilgi verdi, özellikle cezaevlerinde ölüm orucunu nedeniyle sağlık sorunları yaşayan yaklaşık 600 hastaya hizmet verdiklerini anlattı.
Umut Çocukları Derneği'nde gençler, dernek başkanı Yusuf Ahmet Kulca'dan bilgi aldı. Haberlerde kullanılan ayrımcı dilden en çok etkilenen kesimlerden birinin sokağa itilmiş çocuklar olduğunu anlatan Kulca şöyle dedi:
"Medyada 'tinerci çocuklar birini öldürdü, soydu, yaraladı' haberleri aylar boyunca işleniyor. Olumsuz haberlerle ilgili yargıları dönüştürmek, silmek yıllarımızı alıyor. Sokağa itilmiş çocukların tamamını 'tiner kullanıcı' diye etiketliyor. Oysa bu çocukların yüzde 40'ı hiç madde kullanmamış. Medyanın dili kullanırken olayları iyice incelemesi, yargılamaması gerekiyor."
Kulca'nın tanıtımının ardından gazeteci adayı gençler, Kulca'dan derneğin faaliyetleri konusunda bilgi aldı.(AÖ)