* Fotoğraf: Wikimedia.
São Paulo uçak gemisinin sökümü için Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın Brezilya Çevre Bakanlığı'na verdiği 30 Mayıs 2022'li bir cevapla şartlı izin verdiği ortaya çıktı.
Bakanlık, ekoloji ve emek örgütlerinin hiçbir çağrısına yanıt vermediği için Türkiyeli bilim insanları São Paulo'nun taşıdığı zehirli atıkları, ikiz gemiye bakarak ölçmeye çalışıyor.
Sökümünün İzmir, Aliağa planladığı gemi, tüm canlıların yaşamını tehdit ediyor.
Gemi sökümüne dair en fazla risk taşıyanlar ise gemi söküm işçileri.
Son on yılda İzmir, Aliağa'da Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD) ve Ege İşçi Birliği'nin açıklamasına göre en az 70 gemi söküm işçisi hayatını kaybetti.
TIKLAYIN - Aslı Odman: "São Paulo gemisi yüzen bir tehlikeli atık"
"Arkadaşlarımız asbest nedeniyle hayatını kaybetti"
İzmir, Aliağa'da sökümü gerçekleştirilmesi planlanan São Paulo üzerine çokça konuşuldu; ancak gemi sökümünde çalışan işçilerin neler yaşadığını çok görmedik/duymadık.
Aliağa'da çalışan gemi söküm işçilerinden birinden, söküm işleminin getirdiği riskleri, çalışma koşullarını ve yakalandıkları meslek hastalıklarını dinliyoruz.
"Bizim sektördeki meslek hastalıklarının en önemlisi akciğer kanseri. Yıllarca soluduğumuz ve solumaya devam ettiğimiz asbest nedeniyle birçok arkadaşımız hayatını kaybetti ve bunların hiçbiri meslek hastalığı olarak kayda geçmedi.
"Bunun iki nedeni var: Akciğer kanseri olan işçilerin, genellikle asbestin zaten doğal olarak bulunduğu Tokat-Sivas bölgesinden gelen işçiler olması, ikincisi ise bilinçsizlik. Tokat-Sivas bölgesindeki asbest yoğunluğu nedeniyle doktor raporlarında ve devlet nezdinde kanserin gemi sökümden kaynaklandığı tespit edilmiyor. Kanser olan işçiler belli bilinçte olmadığı için tek başlarına ölümü bekliyorlar ve sorumlunun çalışma koşulları olduğunun farkında değiller."
"İşverenler hiçbir önlem almıyor"
Ücretlerini yevmiye olarak aldıklarını söyleyen gemi söküm işçisi, yağmur yağdığında, cenazeleri olduğu zaman yevmiyelerinin kesildiğinden bahsederek şöyle devam ediyor:
"En düşük yevmiye 200 TL şu an. Ama çırak ve hamal yevmiyesi bunlar. Ustaların yevmiyesi gemi ve saha olarak ayrılıyor. Gemilerde çalışanların yevmiyesi ortalama 400 TL, sahadakilerin ise 350 TL."
Aliağa'da gerçekleştirilen gemi sökümlerinden birinin fotoğrafı. Kaynak: AA.
İşverenlerin söz konusu meslek hastalıklarına dair herhangi bir önlem alıp almadıklarını sorduğumuz işçi şöyle yanıtlıyor: "İşverenler herhangi bir önlem almıyor elbette. Sadece denetleme dönemlerinde işçilere ve çevreye 'makyaj' yapılıyor.
"Üzerime üç kez vinç devrildi"
"Patlama, yüksekten düşme, üzerimize ağır tonajlı metallerin düşmesi, vinç devrilmesi (üç kez yaşadım), yanma, kanser olma, kanda kurşun gibi riskler altında çalışıyoruz. Ve bunların hepsi her an burnumuzun dibinde olan ve bizi yaşamdan koparacak olan çalışma koşulları dahilinde.
"İş yasasından gelen yükümlülükleri dahi yerine getirmiyor patronlar. İş kıyafetlerimizi ya para vererek bit pazarı gibi yerlerden alıyoruz ya da kendimizin ve başkalarının eski kıyafetlerini giyiyoruz. Rengi, şekli hiç önemli değil bu kıyafetlerin. Zaten iki günde ya yanıyor ya da yağlanıyorlar."
"Her şeyi cebimizden karşılıyoruz"
İş ekipmanlarını da kendi paralarıyla aldıklarını söyleyen gemi söküm işçisi, son olarak şunları kaydetti:
"Tamirat işlerini de kendimiz karşılıyoruz. Şaloma denilen oksijenli metal kesim aleti şimdilerde 2000-2500 TL civarında. Bu aletin hidrolik hortumları deliniyor ve kullanılmaz hale geliyor ve ucunda BEK denilen bakır malzeme her ay en az iki kez eriyor ve değiştiriliyor. Bunun maliyeti de 200 TL civarında. Hepsinin maliyetini kendi cebimizden karşılıyoruz."
→ DETAY: Gemi sökümü tesislerinde çevreyi kirleten unsurlar madensel yağlar, ağır metaller, polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH), poliklorlu bifeniller (PCB), asbest, organotin bileşikleri, dioksin gibi kirleticiler olarak sıralanıyor. Bu kirleticiler havaya karışıyor. |
(TY)