Rapor 4 kişilik bir hane için aylık açlık sınırını 182 milyon TL, aylık yoksulluk sınırını ise 429 milyon TL olarak belirliyor.
Yoksulluk raporuna göre 2003'te yüzde 1,29 olarak tahmin edilen açlık sınırının altında yaşayan kişi oranı 2004 yılında da değişmedi. Buna karşılık yoksul kişi oranı yüzde 28,12'den yüzde 25,6'ya düştü.
"Yoksullukla mücadele için yeterli veri yok"
bianet'in görüşlerine başvurduğu uzmanlar ise raporun genel bir manzara çizmesine karşın yoksullukla mücadelede bir eylem planı oluşturmak açısından yeterli veriyi kapsamadığı kanısında.
Galatasaray Üniversitesi İktisat Bölümü'nden Prof. Dr. Seyfettin Gürsel araştırmanın çok geniş bir örnekleme dayanması nedeniyle önemli olduğunu belirtmekle birlikte "Türkiye'de yoksulluk araştırmalarında sadece vergi sonrası dağılımın göz önüne alındığı"na ve "bu araştırmaların faiz gelirlerini yakalayamaması"na dikkat çekti.
Sosyal Politika Forumu araştırma asistanlarından Burcu Yakut da, bianet'e Türkiye'de ilk kez 2005'te DİE tarafından "Gelir ve Yaşam Koşulları Anketi" adıyla uygulanan araştırmanın TUİK 2004 raporuna göre "yoksulluk ve sosyal dışlanmayla ilgili daha detaylı veriler elde etmeye imkan vereceğini" söyledi. Yakut "araştırmanın bölgesel eşitsizlikler ve yoksulların kendi arasındaki dağılım bakımından hiç fikir vermemesi dolayısıyla uygulamaya dönük sonuç üretmekte yararlı olamayacağı kanısında.
Kırsal kesimde yoksulluk riski daha fazla
TÜİK, raporunda özellikle vurgulanan bazı sonuçlar şunlar:
* Kırsal yerleşim yerlerinde yaşayanların yoksulluk riski kentsel yerlerde yaşayanların yoksulluk riskinden fazla.
* Hane halkı büyüklüğü arttıkça yoksulluk riski de artıyor.
* Eğitim durumu yükseldikçe yoksulluk riski azalıyor.
Eğitimli erkek eğitimli kadından daha yoksul
Bunlar dışında raporda dikkat çeken ayrıntılar arasında şunlar da var:
* Kırsal kesimde yüksekokul, fakülte ve üstü eğitim görmüş kadınlar arasında hiç yoksul yok.
* Hizmet sektöründe yoksulluk her yıl daha da azalırken tarım sektöründeki yoksulluk her yıl artıyor.
* Üniversite mezunu kadınlar arasında yoksulluk oranı üniversite mezunu erkeklerin yoksulluk oranından daha düşük.
Gürsel: Vergi öncesi ve sonrası gelir dağılımı göz önüne alınmalı
Gelir dağılımındaki eşitsizliğin göstergesi olan göreli yoksulluğa dikkat çeken Galatasaray Üniversitesi İktisat Bölümü'nden Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, bianet'in sorularına verdiği yanıtta istatistiklerin genel kanının aksine gelir dağılımındaki eşitsizliğin artmadığını gösterdiğini söyledi.
Gürsel, Türkiye İstatistik Kurumu yaptığı araştırmayı en geniş örnekleme sahip araştırmalardan biri olarak değerlendirdi.
Ancak OECD ülkelerinde gerçekleştirilen çalışmalarda piyasadaki gelir dağılımı ile vergi sonrası gelir dağılımının da araştırıldığına dikkat çekti Gürsel.
"Böylelikle eşitsizliği yok etmekte vergilendirmenin bir araç olarak işlevinin ne olduğunun ortaya çıkartıldığını" söyledikten sonra, "Türkiye'de sadece vergi sonrası dağılımın göz önüne alındığı"na işaret etti.
Gürsel "Bir başka sorunun da bu araştırmaların faiz gelirlerini yakalayamaması" olduğunu ekledi.
Yakut: Bölgesel nitelikler ve gelir düzensizliği de önemli...
TÜİK'in Hane Halkı Bütçe Anketi (HBS), 1 Ocak-31 Aralık 2004 arasında her ay değişen yaklaşık 720, yıl boyunca toplam 8600 hane halkı ile gerçekleştirilmiş.
Sosyal Politika Forumu araştırma asistanlarından Burcu Yakut, Hane halkı Bütçe Anketi'nin yıllar içinde gösterdiği gelişimi bianet için değerlendirdi.
"Yoksulluk Çalışması olarak DİE'nin son üç yıldır yayınladığı çalışmalar temel olarak her yıl yapılan Hane halkı Bütçe Anketi (HBS) çalışmasına dayanıyor. Bu çalışmaların ilki 2003'te 2002 HBS anket verilerine dayanarak yapıldı. Temel olarak Dünya Bankası'nın sosyal riski azaltma projesi nin parçası olacak şekilde yoksulluğun profilini çıkarma amacıyla gerçekleştirildi." diyor Yakut.
Yakut'un verdiği bilgilere göre: Avrupa Birliği (AB) uyum çerçevesinde yoksulluk, sosyal dışlanma, yaşam koşulları ve gelir dağılımı ile ilgili verileri toplamak için tüm AB'de uygulanan Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması ( Survey on Income and LivingConditions -EU-SILC) anketi Türkiye'de ilk kez 2005'te DİE tarafından "Gelir ve Yaşam Koşulları Anketi" adıyla uygulandı.
"Bu yoksulluk ve sosyal dışlanmayla ilgili detaylı veriler elde etmeye imkan veren oldukça kapsamlı bir anketti" diyor Yakut.
Yakut TİK verilerinden araştırmalarında yararlandıklarını belirtiyor. Ona göre bu verilerden yoksul grupların profiline dair genel bir resim elde edilebiliyor. "Ancak bölgesel farklılıklar, sigortalılık durumu gibi birtakım detaylar açısından veriler yetersiz"
Yakut 2005 verilerinin daha detaylı ve politika üretmekte daha faydalı olacağını vurguladı.
Yakut TİK yoksulluk raporunu değerlendirirken şu noktalara da dikkat çekiyor:
* 2004 çalışma sonuçları öncekiyle karşılaştırıldığında kırsal
kesimde yoksulluğun arttığı görülüyor, bu durumda bu boyutun bölgesel
niteliğine dair profile bakmak ve ona göre politika önerisinde bulunmak
gerekiyor. Şu anki hali ile böyle bir analiz çok da mümkün
olamıyor.
* Türkiye'de yoksul hanelere baktığınız zaman sorunun gelirin düzensiz-belirsiz olmasıyla oldukça ilişkili olduğunu görürsünüz. Öte yandan, bu çalışmanın dayandığı ankette "yıllık toplam gelir" sorulması nedeniyle bu ilişkinin irdelenemeyeceği aşikar.
* Mevcut çalışma ile yoksulların kendi aralarındaki gelir dağılımına erişmek pek mümkün olmuyor. (DD/EK)