"Haftanın Düşünce Özgürlüğü Bülteni" Düşünce Suçu?!na Karşı Girişimtarafından hazırladı.
* İlkokullarda okutulması 2013 yılında iptal edilen “Andımız” tekrar gündemde. Danıştay ilgili yönetmelik değişikliğini iptal etti. Kararı sert ifadelerle eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan yürütmenin hukuka aykırı işlemlerinin yargı tarafından denetlenmesini “çok başlılığa giden bir süreç” şeklinde yorumladı; “Yargıdan müsaade alacaksak ben bu makamda durmayayım, gideyim.” dedi.
* MHP ile AKP arasında af teklifi ve andımız konusunda yaşanan tartışmalar "Cumhur İttifakı"nı sarstı. Bahçeli “İttifak niyetimiz kalmadı.” dedi. Cevap veren Erdoğan; “Madem 'Biz yolumuza' diyorlar, biz de 'Herkes kendi yoluna' deriz.” dedi. Bahçeli, "Cumhur İttifakı"nın sürdüğünü, ancak yerel seçimde kendi adaylarını çıkaracaklarını duyurdu. Öte yandan YSK yerel seçimlerin kesin tarihini açıkladı; 31 Mart 2019.
* Erdoğan, Türkiye'ye diz çöktüremeyenlerin ekonomi kozunu boşa çıkardıklarını öne sürdü, ancak ekonomideki kötü gidişatı reddetmedi; “Sanayiciden esnafa, çiftçiden inşaatçıya herkesten sabır bekliyoruz.” dedi.
* Diyarbakır’da konuşan Erdoğan bölgeye “ayrımcılığı değil kardeşliği… korkuyu değil güveni teklif ettik” dedi. Gezi eylemleri ve yolsuzluk operasyonlarını hedef alarak, ekonomik bunalımın yapay ve spekülasyon olduğu iddiasını tekrarladı.
* Erdoğan, "Yeni bir dönemin arifesindeyiz; bu dönemin adı yeniden diriliş, yeniden şahlanış dönemidir. Bu dönem yeniden büyük Türkiye idealini pratiğe dökmedir." dedi.
* Suudi Arabistan, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etti. Erdoğan, Kaşıkçı'nın planlı bir şekilde ve vahşice öldürüldüğünü belirterek tüm soruların yanıtı bulunmadan konuyu kimsenin kapatamayacağını söyledi.
* Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan ilk bütçe tasarısı TBMM'de görüşülmeye başlandı. 2018 yılında 762 milyar 753 milyon TL olan merkezi yönetim bütçesinin, 2019 yılında yüzde 16'lık bir artışla 885 milyar 204 milyon TL'ye yükselmesi bekleniyor. 2018'de 845 milyon TL olan Cumhurbaşkanlığı bütçesinin başkanlık sistemiyle birlikte 2019 yılında yüzde 233 artışla 2 milyar 818 milyon TL'ye yükseltilmesi planlanıyor.
* Anayasa Mahkemesi (AYM), Meclis'te kınama ve geçici çıkarma cezası alan vekillere para cezası verilmesine dair İçtüzük maddesini iptal etti. Kararda, bir fiile iki ceza verilemeyeceği belirtildi.
* Merkez Bankası iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın ve riskin sürdüğünü belirterek yüksek faiz kararını değiştirmedi, yüzde 24 seviyesinde sabit bıraktı.
* Cumhurbaşkanlığı kararıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hac ve umre seyahatleri için yaptığı tüm harcamalar Sayıştay denetiminden çıkarıldı. Denetim artık, Diyanet’in müfettişleri ve Cumhurbaşkanının görevlendireceği denetim elemanları tarafından yapılacak.
* Bağımsız İletişim Ağı (BİA), ‘Temmuz-Eylül 2018 Medya Gözlem Raporu’nu yayınladı. Rapora göre 123 gazeteci 1 Ekim’e hapishanede girdi. Bu isimlerden 36'sı sanık, 29'u şüpheli, 31'i mahkum, 27'si hükümlüydü.
3 aylık dönemde 247 gazeteci için istenen cezaların toplamı 46 ağırlaştırılmış müebbet, 1 müebbet hapis, 2 bin 855 yıl 6 ay hapis ve 30 bin TL adli para cezası oldu.
Bahsi geçen 3 ayda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle 20 gazeteci toplam 93 yıl 4 ay hapisle yargılandı; 7’si toplam 13 yıl 6 ay 20 gün hapse (10 aylık kısmı ertelendi) ve 14 bin TL de adli para cezası ödemeye mahkum edildi. Böylece son üç aylık dönemde 28 gazeteci Erdoğan’a hakaret sanığı ve şüphelisi oldu. Raporun tam metni için tıklayınız.
* Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız!” bildirisi imzacısı akademisyenlerden 5’i daha “örgüt propagandası”ndan mahkum oldu. Bildiri nedeniyle ceza alan bilim insanlarının sayısı 33’e yükseldi.
* KHK ile kapatılan Özgür Gündem gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmenleri Eren Keskin ve Hüseyin Aykol, eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ile “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katılan yazar İhsan Çaralan’ın gazetede yayınlanan haber ve yazılar nedeniyle yargılandıkları davanın karar duruşması görüldü.
* İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla yargılanan isimlerden Aykol ve Kızılkaya’yı 1 yıl 10’ar ay, Çaralan’ı 11 ay 20 gün hapse mahkum etti. Aykol’un cezası daha önceden mahkumiyetleri olduğu gerekçesiyle ertelenmezken Kızılkaya ve Çaralan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Keskin hakkında suçlama konusu yazı nedeniyle daha önceden ceza verildiğinden davanın düşmesine karar verildi.
* İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi darbe girişiminin ardından tutuklanan ve ‘örgüt üyeliği’ ile ‘darbeye teşebbüs’ suçlamasıyla mahkum edilen medya çalışanlarının istinaf başvurusunu reddetti.
* İstinaf mahkemesi 2016 yılının Aralık ayından beri tutuklu bulunan Habertürk’ün eski koordinatörü Oğuz Usluer ve 2017 yılının Ekim ayında tahliye edilen Murat Aksoy ile Atilla Taş’ın da aralarında bulunduğu gazeteciler hakkında, dosyadaki mevcut delillerin suçun ispatı bakımından yerinde ve yeterli olduğuna ve yerel mahkemenin kararının hukuka uygun olduğuna hükmetti. Böylece Taş ve Aksoy'un hapis cezaları beş yıldan az olması sebebiyle kesinleşti.
* Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, İstanbul Milletvekili olduğu 2012 yılında katıldığı Newroz etkinliği sebebiyle yargılandığı davada mahkum oldu. Küçükçekmece 14. Asliye Ceza Mahkemesi, ‘2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanununa muhalefet’ suçlamasıyla 1 yıl 3 ay hapse mahkum ettiği Tüzel’in cezasını ertelemedi. Dosya istinaf mahkemesine taşınacak.
* Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk'ün bombalı saldırı sonucu yaşamını yitirmesine ilişkin dava dosyasındaki çelişkileri, kaymakamın ağabeyinin olaya ilişkin şüphelerini ve sanık avukatının verdiği bilgileri haberleştiren Artı Gerçek muhabiri Nalin Öztekin, telefonla arayan bir kişi tarafından tehdit edildi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası gazetecinin “Yazdıklarına dikkat et, parmaklarını kırarız.” diye tehdit edildiğini açıkladı; “Tehditleriniz ne gazetecileri yıldırır ne gerçekleri saklar. Gazetecilik suç değildir." dedi.
* 300 TIR etin Türkiye'ye ihalesiz sokulduğu iddialarını Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye soran iki gazeteci, davet edildikleri bakanlık programından zorla dışarı çıkartıldı.
Pakdemirli, Fox TV muhabiri Beril Oğuz ve kameraman Serhat Yağmur’u suçlayarak, yapılanın gazetecilik değil maskaralık olduğunu söyledi. Gazetecileri korsan yayın yapmakla suçlayan Pakdemirli, akreditasyon uygulamakla tehdit etti. Bakan, iki kez sorularını yanıtlamaktan kaçındığı gazetecileri dün Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurulu'nda basına açık yapılan programdan danışmanı vasıtasıyla kovdu.
* Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araması Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı. 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından yurttaşların “gerekçesiz” olarak memuriyetten men edilmesine neden olan “güvenlik soruşturmaları”nın kapsamı genişletildi. Cumhurbaşkanı’nın bu alandaki yetkileri artırıldı.
Artık “terör propagandası” yapmak gibi gerekçelerle yurttaşların memuriyet hakları yargılanmadan ellerinden alınabilecek, Cumhurbaşkanlığı ise güvenlik soruşturmalarında tek yetkili olacak. Kamu kurumları tarafından güvenlik soruşturması iznini Cumhurbaşkanlığı verecek. TSK personeli için geçmişte aranan “TSK izni” yerine “TSK talebiyle Cumhurbaşkanı izni” şartı getirildi.
Dikkat çeken değişikliklerin başında, “yıkıcı ve bölücü faaliyet” tanımı oldu. Bu tanım yönetmelikte “Devletin bütünlüğünü bozma, Cumhuriyet’in varlığını tehlikeye düşürme, terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olma, bu örgütlere yardım etme, bu örgütlerin propagandasını yapma...” olarak yer aldı.
* İstanbul’daki üç mahkeme, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu “Man Adası” belgelerini açıklaması nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarına toplam 698 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkûm etmesine ilişkin kararlarının gerekçesini açıkladı.
İstanbul Anadolu 5., 9. ve 20. Asliye Hukuk Mahkemesi yargıçları Kılıçdaroğlu’nun mahkemeye sunduğu banka dekontlarının hukuka aykırı delil olduğunu savundu. Kararlarda Kılıçdaroğlu’nun iddialarını ispatlamak için Erdoğan’ın yakınlarının hesap hareketlerinin araştırılması talebi “ticari sır” olduğu gerekçesiyle reddedildi. Mahkemenin, taraflarca gösterilen her delili toplamak ve ele almak zorunda olmadığı savunuldu. Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a “milli değilsin” demesinin “tamamen Erdoğan’ın siyasi kariyerini etkileyecek bir itham” olduğu öne sürüldü.
* İçişleri Bakanlığı, 15 - 22 Ekim tarihleri arasında sosyal paylaşımlarıyla ilgili olarak 227 kişi hakkında yasal işlem yapıldığını duyurdu. Bakanlığın açıklamasına göre sosyal medya kullanıcılarına ‘örgüt propagandası’, ‘hakaret’, ‘halkı kin, nefret ve düşmanlığa sevk’, ‘devletin bölünmez bütünlüğüne kast’ gibi suçlamalar yöneltildi.
* Uluslararası Af Örgütü'nün, 1968 ile 1980 yılları arasında Genel Sekreterliği'ni yapmış olan Martin Ennals anısına 1994 yılından bu yana her yıl verdiği İnsan Hakları Ödülü'ne layık görülen adaylardan birisi İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Başkanı Eren Keskin oldu.
Keskin'in yanı sıra Kolombiya'daki Afrika kökenli azınlık grupların mülk haklarını savunan Marino Cordoba Berrio ile 2013 yılı Ekim ayından bu yana Papua Yeni Gine'ye bağlı Manus Adası'nda tutsak olan mülteci hakları savunucusu Sudanlı Abdul Aziz Muhamat ödüle aday gösterilen isimler oldu. 13 Şubat 2019'da Cenevre'de düzenlenecek törenle verilecek olan ödülün jürisi, aralarında Uluslararası Af Örgütü (AI), İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) ve Uluslararası İnsan Hakları Bilgi ve Belge Sistemleri'nin de (HURIDOCS) olduğu 10 insan hakları savunucusu kurumun temsilcilerinden oluşuyor.
Türkiye'de özellikle azınlık hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve hak ihlalleri konularında 30 yılı aşkın süredir çalışmalar yürüten avukat Eren Keskin, kapatılan Özgür Gündem gazetesine destek verdiği için yedi buçuk yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Ödül komitesi Keskin'in her şeye rağmen insan hakları alanında mücadeleye devam ettiğini ifade etti.
* Uluslararası Af Örgütü, OHAL döneminde kamu görevlerinden ihraç edilen yaklaşık 130 bin kişinin ihraç süreçlerini ve Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun kararlarını ele alan bir rapor yayımladı.
"Dönüşü Olmayan İhraçlar: Türkiye'de Kamudan İhraç Edilenler İçin Çözüm Yok" başlıklı raporda “keyfi olarak ihraç edilen binlerce kamu çalışanının iki yıldır adalet beklediği” belirtildi, OHAL Komisyonu’na yapılan 128 bin başvurudan yalnızca 36 bini hakkında karar verildiği ve bozulan ihraç kararlarının 2 bin 300'de kaldığı kaydedildi. Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, Komisyonun, uluslararası standartlara uygun davranmadığını ve ihraç kararlarını otomatik olarak onaylayan bir mekanizmaya dönüştüğünü söyledi.
* Silopi’de bir polis panzerinin evlerine girmesi sonucu 6 ve 7 yaşındaki iki kardeşin ölümüne neden olan polislerin yargılandığı davanın 5. duruşmasında yine tutuklama çıkmadı. Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, çocuklarını kaybeden Yıldırım ailesinin avukatları panzeri “asli”, sanık iki polisi de “tali” kusurlu gösteren bilirkişi raporuna tepki göstererek, “Panzeri sanık olarak yargılayamayız. Bu insanların aklıyla alay etmektir.” dedi. Sanık polislerin tutuklanması talebini reddeden mahkeme heyeti duruşmayı 25 Aralık’a erteledi.
* Eylül ayından bu yana tutuklu bulunan Evrensel gazetesi Tunceli muhabiri Kemal Özer’in, ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması 24 Ekim Çarşamba günü Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Özer’in tutukluluğuna devam kararı verilen duruşma 28 Aralık 2018’e ertelendi.
* Ferhat Tunç hakkında, sosyal medya hesabından 16 Nisan referandumu ile ilgili yaptığı bir paylaşım nedeniyle açılan davanın duruşması 26 Ekim Cuma günü Büyükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava 29 Mart 2019’a ertelendi. (BK)