Metin Yeğin ve Merve T. Tanok'un raflarda yerini alan "Kent Reformu ve Yeni Gecekondu Hareketi" kitabı, okuyucusuna kent reformunun teorisini ve pratiğini sunuyor.
Kitap, "Dünyada bundan sonraki isyanlar mekan, kimlik ve ekoloji üçgeninde dönecek" diyen Yeğin ve Tanok'un 'Dünyanın Sokakları'ndaki deneyimlerini aktardıkları teorik kısımdan ve 'gecekondudan başka çözüm olmadığının' altını çizdikleri ve buna dair somut olarak 'nasıl ev yapılır'ın tarifini verdikleri pratik kısımdan oluşuyor.
Yeğin ve Tanok kitap hakkında bianet'e konuştu. Metin Yeğin'e kent reformunu ve 'yeni gecekondu hareketi'ni sorduk. Tanok ise kitabın pratiğine, yani 'nasıl ev yapılır'ına dair sorularımızı yanıtladı…
“Kent reformu” ile “kentsel dönüşüm” arasındaki farka dair neler söylenebilir?
Metin Yeğin: Bu iki kavram birbirinin tam karşıtı. Kentsel dönüşüm eğer yoksulların kentten dışarı atılmasıysa, kent reformu ise bunun tam tersi. Kent sürekli kendisine yeni bir çeper yaratır.
Kapitalizm tüm dünyada var olan inşaatlarla ve bunların finanse edilmesiyle işliyor. Temerküz ve iktidarın simgesel göstergesi kent, kapitalizmin doğrudan kendisi halini aldı. Bu noktada da Türkiye'de bina balonunun patlayacağı haberleri dolaşıyor. Bu dünyanın geneli için böyle aslında.
Biz kentin yıkılmasını savunuyoruz. Bizim bu bağlamda önerdiğimiz kent reformu; bir yandan barınma hakkını, bir yandan kentsel dönüşüm denilen şeyi ortadan kaldırmayı ve tek çözüm yolu olan kent topraklarının halka dağıtılması gerektiğini söylüyor.
Biz 'yeni gecekondu hareketi'ni savunuyoruz; kent toprağının demokratize edilmesini savunuyoruz. Bize marjinal olanın gecekondular olduğu yalanı atılıyor. Ancak dünyanın dörtte üçünü oluşturan bu alanlar değil marjinal olan; asıl marjinal olan geriye kalan yüzdelik kesimi oluşturan gökdelenler. Gecekondular her zaman gökdelenlerden daha güzeldirler; bahçeleri vardır, insanlar orada kendi domates ve biberlerini yetiştirirler vs.
Gecekondu hareketi ile barınma hakkı arasında kurduğunuz ilişkiyi biraz açar mısınız?
M.Y.: Barınma hakkının ‘gecekondu’dan başka çözümü yoktur. Nasıl ki bir ‘toprak reformu’ büyük toprak sahiplerinden alınan toprakların halka dağıtılması ise ‘Kent reformu’ da kent toprağının ‘gecekondu’ için halka açılmasıdır. Nasıl ki toprak reformu sadece toprağı dağıtmak değil de ürün için bilgi, kaynak ve mesela kooperatifleri örgütlemek ise ‘Kent reformu’ da sadece halka gecekondu için toprakları açmak değil nasıl ev yapılacağına dair bilgi, kaynak ve kolektif çalışmayı kolaylaştırıcı destek sunmaktır.
Kitapta 'nasıl ev yapılacağı'na ilişkin bilgiler sunuluyor. Çizimlerin sahibi olan Tanok bu konuda bize neler söyleyecek?
Merve Tanok: Kitabın ilk bölümünde her şey anlatılıyor. Ama karşımıza sıkça çıkan soru şu oluyor: Peki tüm bu söylenenleri nasıl yapacağız? Bu sorunun cevabı için kitabın arkasını çevirmek yeterli diyebilirim. Kitaptaki çizimlerde aşamalı ve detaylı bir anlatım mevcut. Önerdiğimiz ve yapımını detaylı bir şekilde ortaya koyduğumuz yapı, aslında Avrupa'da çokça rağbet görüyor. Yapımı da ucuz.
Son olarak kitabın kapağındaki fotoğrafa dair birkaç söz söyler misiniz?
M.T.: Söz konusu fotoğraf Fikirtepe'den. Fotoğraf mekan isyanını da anlatıyor. Baktığımızda, kentsel dönüşüme karşı dimdik ayakta duran bir yapıyı görüyoruz. Bizim meramımızı iyi anlatan bir fotoğraf. (BA/ÇT)