Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) üzerine araştırmalar yapan ve Meksika’da GDO’lu mısırı ilk tespit eden Berkeley Üniversitesi Mikrobiyal Ekoloji Laboratuvarının kurucusu Prof. Dr. Ignacio Chapela Türkiye’ye geldi.
Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü ve Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin davetlisi olan Chapela, gazetecilerle buluştu.
Mısırda GDO tespit etmiş ve tepki çekmişti
Prof. Dr. Ignacio Chapela, memleketi Meksika’da, genetiği değiştirilmiş mısırdan yerel mısır çeşitlerine transgenik DNA parçalarının geçtiğini gösteren ilk bilim insanlarından biri.
2001 yılında Nature dergisinde transgenlerin yabani mısır popülasyonlarına geçişi üzerine yazdığı makale yayınlandığında Chapela, büyük tepki çekmiş ve birçok baskı görmüştü.
Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi Bitki ve Mikrobiyal Biyoloji Fakültesi ve bölümünün, özel bir ilaç şirketinden kamu denetimi ve ticaret gizliliği belgeleri karşılığında para aldığı anlaşmaya da şiddetle itiraz etmişti. Bu sebeple kadrodan çıkarılıp, sonra yeniden alındı.
Halen aynı üniversitede çevremizdeki GDO'ları tespit etme yöntemleri üzerinde çalışmaya devam ediyor.
"GDO azalacak"
Prof. Dr. Ignacio Chapela, dünyada GDO'lu tarımın yüzde 96'sının ABD, Brezilya, Arjantin, Kanada ve pamuğu da sayarsak Hindistan'da yapıldığını hatırlattı ancak bu ülkelerin tamamında değil, belli bölgelerinde olduğuna da dikkat çekti.
Chapela’nın bu “belli bölgelere” dikkat çekmesinin nedeni dünyanın tamamının aslında GDO’ya teslim olmadığı ve önümüzdeki dönemde GDO’lu gıdaların azalacağına olan inancı.
“GDO azalacak, çünkü ekonomik bir anlamı yok. Ziraat için avantajı geçici ve az. GDO’lu tarımın üretimi politik ve ekonomik nedenlere bağlı. Sübvansiyonlar çekilirse geriye bir şey kalmaz. Bu sübvansiyonu da sağlayan ABD. O çekildiği an ortadan kalkacak.”
"Yem yere düşse de kirlilik olur"
Türkiye’de GDO’lu tarımın yasak olduğu ancak GDO’lu hayvan yemlerin (mısır ve soya) ithal edildiği hatırlatılınca Chapela, İsviçre’de de sadece GDO’lu yemin serbest olduğunu ancak kamyonlarla taşınırken dahi GDO’lu yemlerin yere düşerek genetik kirlilik oluşturduğunu söyledi.
"Sağlığa etkisini tam olarak bilmiyoruz çünkü sormuyoruz"
Chapela, GDO’lu gıdaların sağlığa olan olumsuz etkisiyle ilgili somut bazı çalışmalar olsa da bütünsel olarak yeteri kadar bilinmediğini söyledi.
“Maalesef bu konuyla ilgili yeterli bilgi yok. Peki neden? Çünkü kimse bilmek istemiyor. Ben genç bir biyologken bu sorular sorulsaydı 50 senelik çalışma gerekecekti ve biyoteknolojinin gelişmesinin önüne geçecekti. Sonuçta akademi o soruları sormadı ve GDO’lar çevreye salındı.
"Hayvanlar üzerindeki deneyler çok net"
“GDO’ların insan üzerindeki etkilerine dair hiç deney yapılmadı. Ancak maymun ve fareler üzerinde deneyler yapıldı. Bunlar da bize çok net olarak GDO’lu gıdaların bağırsak dokusu üzerinde, iç organlar üzerinde, bağışıklık sistemi üzerinde üreme üzerinde olumsuz etkileri olduğunu söylüyor.
"Çerçevenin tamamını göremiyoruz, ancak bu deneylerle her seferinde küçük pencereler açılıyor. Amerika’da bir araştırmacı 1950’den günümüze kanser ve otizm gibi 20 hastalığın artış oranıyla GDO’lu gıdaların artış oranının aynı olduğunu söylüyor. Ancak bunların bilimsel olup olmadığını hala bilemiyoruz.”
"Araştırmacılar sokakta bile saldırıya uğruyor"
Chapela, kendisi gibi diğer araştırmacıların da GDO ile araştırma yaptıkları anda saldırıya uğradığına dikkat çekiyor.
“Saldırı biçimleri her ülkede farklılaşıyor. Fon vermemekten, makaleyi yayınlamamaya kadar çok geniş çapta sistematik bir saldırı ve sansür mekanizması işliyor. Bazı yerlerde sokak ortasında saldırıya uğrayanlar oluyor. Aramızda 'bir soru bir kariyer bitirir' espirisi vardır. Gerçekten de kariyerin bitiyor. Genç akademisyenler de bunu görünce zaten baştan soru sormamayı tercih ederek yüzünü başka yöne çeviriyor.”
Öjenizm iddiası
Chapela, bir gazetecinin özellikle Afrika’da açlığa karşı bir çözüm olarak sunulan GDO’lu ürünlerin aslında öjenik (insan ırkının ıslahı) bir amaçla kullanıldığı iddialarına ise şöyle yanıt verdi:
“Normalde başka bir gazeteci sorsa bu soruya hayır der geçerdim. Ancak muhabbeti açmak gerekirse… Mesela Afrika’ya GDO’lu tahıl gönderen Bill Gates’in açık şekilde öjenizmi desteklediğini, bazı grupların daha az çocuk yapması gerektiğini savunduğunu biliyoruz.
"2. Dünya savaşında öjenizmi Almanya’da savunanlar İsviçre’ye göç etti. İki hafta önce de Zürih’te bir toplantıda bir bilim insanı yoğurda koyduğu bakteriyle kısırlaştırma sağladığını söyledi. Kamuya açık alanda söylediği bu korkunç görüşü tepki çekmedi.” (NV)
Ignacio Chapela kimdir?California Üniversitesi Berkeley’deki Mikrobiyal Ekoloji Laboratuarı’nın kurucusudur. Chapela, pek çok farklı kurumda biyolog olarak görev almıştır. Latin Amerika’daki yerel komüniteler, eğitim ve araştırma yapan kamu kuruluşları (Meksika, Galler, ABD, Norveç, Kosta Rika, Venezuela), özel sektör (İsviçre), ulusal ve çok uluslu kamu politikası kurumları (UNDP, Panamerikan Sağlık Örgütü, Dünya Bankası gibi) ve çok sayıda vakıf ve sivil toplum kuruluşu, araştırmacının çalıştığı kurumlar arasında yer almaktadır. Mikoloji alanında uzmanlaşmış olan Chapela, aynı zamanda memleketi Meksika’da, genetiği değiştirilmiş mısırdan yerel mısır çeşitlerine transgenik DNA parçalarının geçtiğini gösteren ilk bilim insanlarından biridir ve halen çevremizdeki genetiği değiştirilmiş organizmaları tespit etme yöntemleri üzerinde çalışmaya devam etmektedir. Chapela, aynı zamanda, eğitimin özelleştirilmesine ve üniversitelerin şirketleştirilmesine eleştirel bir tavır sergilemekte, biyoteknoloji şirketleri ve petrol şirketleri ile yapılan anlaşmalara karşı tavrını açıkça dile getirmektedir. Genetiği değiştirilmiş organizmalar ve yemek sistemlerini konu alan The World According to Monsanto (Monsanto’ya göre Dünya) ve The Future of Food (Yemeğin Geleceği) gibi birçok filmde de rol almıştır. |