Birleşmiş Milletler’in desteklediği Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) tarafından yayımlanan son rapora göre, 15 Ağustos 2025 itibarıyla Gazze kentinde kıtlık (IPC Aşama 5) makul kanıtlarla doğrulandı.
Rapora göre 22 aydır süren kesintisiz çatışmaların ardından Gazze Şeridi’nde yarım milyondan fazla insan açlık, yoksulluk ve ölümle tanımlanan “felaket koşulları” altında yaşam mücadelesi veriyor.
Veriler, Gazze Şeridi’ndeki nüfusun yüzde 54’üne tekabül eden 1,07 milyon kişinin “acil durum” seviyesinde (IPC Aşama 4), yaklaşık 396 bin kişinin ise “kriz” seviyesinde (IPC Aşama 3) gıda güvensizliği ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

İsrail'in hedefindeki Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı 251’e yükseldi

Eylül sonuna kadar şartların daha da kötüleşmesi, kıtlığın Deir al-Balah ve Han Yunus’a yayılması bekleniyor. Bu süreçte nüfusun neredeyse üçte birinin (641 bin kişi) felaket koşullarına sürükleneceği tahmin ediliyor.
Raporda, 2026 Haziran ayına kadar beş yaş altındaki en az 132 bin çocuğun akut yetersiz beslenmeden muzdarip olacağı, bunun 41 binden fazlasının “hayati risk taşıyan” ağır vakalar olduğu belirtildi. Ayrıca 55 bin 500’den fazla yetersiz beslenen hamile ve emziren kadının acil beslenme desteğine ihtiyacı olduğu vurgulandı.
IPC’nin Famine Review Committee (Kıtlık İnceleme Komitesi) de yayımladığı raporda, Gazze’deki açlığın tamamen “insan eliyle” yaratıldığına dikkat çekerek, kıtlığın durdurulmasının ve geri çevrilmesinin mümkün olduğunu belirtti. Komite, “Artık gecikmeye yer yok. Her geçen gün, her gecikme daha fazla can kaybı demek” ifadeleriyle acil ve kapsamlı insani müdahale çağrısı yaptı.
Raporda ayrıca, kuzey Gazze’deki koşulların da en az Gazze kenti kadar kötü olduğu ancak veri eksikliği nedeniyle bölgenin resmi olarak sınıflandırılamadığı ifade edildi. Rafah’ın ise büyük ölçüde boşaltılmış olması nedeniyle analize dahil edilmediği bildirildi.
IPC, kıtlığın yayılmasını önlemek ve daha fazla kitlesel ölümleri durdurmak için derhal ateşkes sağlanması ve geniş çaplı, engelsiz insani yardımın bölgeye ulaştırılması gerektiğini söyledi.
“Kıtlık, zamana karşı bir yarıştır ve tüm aktörlerin her çabası önemlidir. Acil ve kararlı adımlar hayat kurtaracak ve acıları hafifletecektir.” diyen ICB şu önerileri yaptı:
- Çatışmaların derhal ve sürdürülebilir bir şekilde durdurulması: Daha fazla can kaybının ve açlığın daha fazla yayılmasını önlemek için derhal ateşkes yapılması ve çatışmaya son verilmesi kritik önem taşıyor.
- Koşulsuz ve güvenli insani erişimin garanti altına alınması: Uluslararası insani hukuka tam saygı gösterilerek, tüm giriş noktalarında güvenli, istikrarlı ve engelsiz erişim sağlanmalı ve Gazze Şeridi genelindeki tüm ihtiyaç sahiplerine hayat kurtarıcı yardım ve temel hizmetlerin ulaştırılmasına olanak sağlanmalıdır. Ayrıca, özellikle Kuzey Gazze’de kapsamlı bir insani değerlendirme yapılabilmesi için erişim acilen sağlanmalıdır.
- Daha fazla yoksulluğun, açlığın ve ölümün önüne geçmek için acil, büyük ölçekli, engelsiz ve çok faktörlü insani yardıma ihtiyaç vardır: Bu yardım, insani ilkeleri korurken gıda, beslenme, sağlık, WASH (su, sanitasyon ve hijyen), barınma, yakıt, mutfak tüpü ve gıda üretim girdilerinin sağlanmasını içerir. Bu aynı zamanda, yardım kamyonlarına saldırılmasını ve ele geçirilmesi engellemenin tek yoludur.
- Sivilleri ve kritik altyapıyı koruyun: Gazze Şeridi genelindeki sivillerin ve insani yardım personelinin güvenliğini sağlayın. Hayatta kalmak ve gıda, sağlık ve WASH sistemlerinin işleyişi için gerekli olan kritik altyapıyı koruyun ve eski haline getirin.
- Ticari akışları büyük ölçekte yeniden canlandırın: Sistemleri, temel hizmetleri ve yerel gıda üretimini güçlendirin.
"İlan edilen kıtlık, İsrail hükümetinin aldığı önlemlerin doğrudan sonucudur"
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, yaptığı yazılı açıklamada, "Bugün IPC tarafından ilan edilen kıtlık, İsrail hükümetinin aldığı önlemlerin doğrudan sonucudur. Hükümet, Gazze Şeridi'ndeki sivil halkın hayatta kalması için gerekli olan insani yardım ve diğer malların girişini ve dağıtımını hukuka aykırı bir şekilde kısıtladı." dedi.
Gazze Şeridi'nin her yerinde bir açlık ve yetersiz beslenmeden kaynaklanan ölümlere tanık olduklarını kaydeden Türk, "İsrail ordusu, kritik sivil altyapıyı ve neredeyse tüm tarım arazilerini tahrip etti, balıkçılığı yasakladı ve halkı zorla yerinden etti. Tüm bunlar kıtlığın nedenleridir. Açlığı bir savaş yöntemi olarak kullanmak bir savaş suçudur ve bunun sonucunda ortaya çıkan ölümler aynı zamanda kasten öldürme savaş suçu da olabilir." ifadelerini kullandı.
Türk, İsrail yetkililerine, Gazze kentindeki kıtlığı sona erdirmek ve Gazze Şeridi genelinde daha fazla can kaybını önlemek için derhal adımlar atma çağrısında bulundu.
IPC'nin Gazze safyasına buradan, yayımladığı anlık görüntüye buradan, IPC Kıtlık İnceleme Komitesi Değerlendirmesi'ne de buradan ulaşabilirsiniz.
(HA)











