BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Sözcüsü Thameen Al-Kheetan, İsrail güçlerinin Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’ne düzenlediği iki saldırının yalnızca kınanmakla kalamayacağını, aynı zamanda saldırılarda hayatını kaybeden tüm bireyler adına hesap verebilirlik ve adalet talebine dönüşmesi gerektiğini söyledi.
Unnews'un haberinde saldırılarda, dört sağlık çalışanının yanı sıra, aralarında Ahed Abu Aziz, Hussam el-Masri, Mariam Dagga, Mohammed Salama ve Muaz Abu Taha adlarındaki beş gazetecinin de yer aldığı en az 20 kişi can verdi. Gazetecilerin Middle East Eye, Associated Press, Al Jazeera ve Reuters gibi uluslararası medya kuruluşlarında çalıştıkları açıklandı.
İki aşamalı saldırı
Olay yerinde kaydedilen görüntülerde, Pazartesi günü Gazze’nin güneyindeki en büyük sağlık tesisine yönelik ilk hava saldırısının ardından, kurtarma ekiplerinin bölgeye ulaşması sırasında ikinci bir saldırının gerçekleştirildiği izlendi.
Sözcü Al-Kheetan, “İlk hava saldırısında beş gazeteciden biri, ikinci saldırıda ise aralarında bir kadın gazetecinin de bulunduğu üç gazeteci yaşamını yitirdi. Bu durum son derece sarsıcı ve kabul edilemez," dedi.
Açıklamasında, “7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de en az 247 Filistinli gazeteci[nin öldürüldüğünü]" belirten Al-Kheetan, sözlerini “Bu gazeteciler, küresel kamuoyunun gözleri ve kulaklarıdır; o yüzden korunmaları icap eder. Bu tür saldırılar, gazetecilerin kasıtlı olarak hedef alınıp alınmadığına dair ciddi soruları gündeme getiriyor. Tüm bu olaylar[ın] eksiksiz olarak soruşturulması ve sorumlular[ın] hesap verme[si gerekiyor]" diyerek sürdürdü.
OHCHR, pazartesi günkü saldırılara ilişkin detayları doğrulama çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti ve gazetecilerin yanı sıra hastanelerin de hedef alınmasının uluslararası hukuk tarafından açıkça yasaklandığını vurguladı.
UNESCO’dan kınama ve hatırlatma
Basın özgürlüğünü ve gazetecilerin güvenliğini savunmaya odaklı BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Direktörü Audrey Azoulay da saldırıları kınadı ve çatışma ortamlarında gazeteciler ve medya çalışanlarının sivil korunmasına yönelik 2015 tarihli, BM Güvenlik Konseyi’nin oy birliğiyle kabul ettiği 2222 sayılı kararına uyulması çağrısında bulundu.
Azoulay, UNESCO’nun Gazze Şeridi’ndeki gazetecilere yönelik olarak psikososyal destek, ekipman erişimi ve kapasite geliştirme dahil olmak üzere çeşitli acil yardımlar sağladığını da söyledi.
“Soruşturmalar sonuçsuz kalmamalı"
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise saldırılar sonrası yaptığı açıklamada, meydana gelen ölümlerden üzntü duyduğunu dile getirdi ve gzetecilerin öldürülmesini “trajik bir aksilik” olarak niteledi. Netanyahu, İsrail ordusunun olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma başlatacağını iddia etti.
OHCHR Sözcüsü Al-Kheetan, Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in işgalci güç olarak daha önce benzer olaylara yönelik bazı soruşturmalar yürüttüğünü hatırlattı ve bunların çoğunun somut bir sonuç doğurmadığını dile getirdi: “Adaletin sağlanması gerekiyor. Şu ana kadar herhangi bir hüküm ya da hesap verebilirlik mekanizması göremedik.”
Yerinden edilmeler çoğalıyor, açlık derinleşiyor
Birleşmiş Milletler, salı günü yaptığı açıklamada, Gazze’de üç kişinin daha açlıktan can verdiğini ve böylece açlığa bağlı toplam ölüm sayısının 303’e yükseldiğini bildirdi. Gazze Sağlık Bakanlığı, hayatını kaybedenlerin 117’sinin çocuk olduğunu açıkladı.
İsrail ordusu, Gazze'nin Ed Derec ve Eş Şeyh Rıdvan mahallelerinde yeni tahliye emirleri çıkardı ve sivilleri tekrar göçe zorladı. 14 Ağustos’ta başlayan saldırıların ardından 36 bini aşkın insan yerinden edilmiş, büyük çoğunluğu Deyr el Belah ve Han Yunus yönünde güneye göç etmişti.
BM Sözcüsü Stéphane Dujarric, New York'ta gazetecilere verdiği demeçte, “İnsanlar yaşam kaygısıyla kaçmaya devam ediyor,” dedi.
Sağlık hizmetleri çöküyor
Hastaneler, kan bağışlarının azalması nedeniyle kritik düzeyde kan sıkıntısı yaşandığını ve günde en az 350 ünite kana ihtiyaç duyulduğunu bildirirken Gazze Sağlık Bakanlığı açığın kapatılması için acil yardım çağrısında bulundu.
Öte yandan, insani yardım kuruluşları, yardımların ulaştırılmasında ciddi kısıtlamalarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Pazar günü itibariyle, İsrail onayı gerektiren 12 BM yardım misyonundan yalnızca altısı hayata geçirilebildi. Han Yunus’taki yolların onarımı türünden diğer yardım etkinlikleriyse engellendi, iptal ya da tamamen reddedildi.
Gazze ilinde kıtlık koşullarının teyit edilmesi sonrasında, BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), “süren çatışmalar, yerinden edilmeler ve yardıma erişimin engellenmesi nedeniyle insani krizin daha da derinleştiği” uyarısında bulundu.
BM, derhal ateşkes sağlanması ve “tam, engelsiz insani yardım erişimi” sağlanması çağrısını yineledi.
(AEK)






