Filistin Sağlık Bakanlığı'nın Gazze'deki Sözcüsü Eşref el-Kudra, son 24 saatte İsrail'in 252 kişiyi öldürdüğünü, 7 Ekim'den bu yana Gazze'de öldürülenlerin sayısının 10 bin 22'ye vardığını açıkladı.
Öldürülenlerin yarısından çoğu kadınlar ve çocuklar
El-Kudra öldürülenlerin 4 bin 104'ünün çocuk, 2 bin 641'inin kadın olduğunu, yaralananların sayısının da 25 bini aştığını bildirdi.
Sözcü, Pazartesi günü, Hamas'ın İsrail'deki askeri ve sivil hedeflere yönelik "Aksa Tufanı" harekatıyla saldırısıyla tırmanan çatışmaların birinci ayı dolarken Şifa Hastanesi'nde düzenlediği basın toplantısında ayrıca "Gazze'ye saldırılarının başlamasından bu yana, enkaz altında kalan 1.300'ü çocuk olmak üzere 2 bin 350 kişiye ilişkin kayıp ihbarı aldık[larını]" açıkladı.
BM: "Artık yeter"
BM İnsani İşler ve Yardım Kuruluşu (OCHA) Başkanı Martin Griffiths başta olmak üzere, aralarında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), UNICEF, UNESCO gibi BM Genel Sekreterliğine bağlı bütün BM kuruluşlarının liderlerinin de olduğu ajansların liderleri de Kudra'nın basın toplantısıdan önceki gün çatışmaların birinci ayı vesilesiyle yayımladıkları ortak bildiriyle Gazze'de süren insanlık trajedisine "artık yeter" dediler.
BM liderleri, 7 Ekim'den bu yana Hamas tarafından Gazze'de tutulan 240'tan fazla rehinenin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması için önceki çağrıları yenilerken "tarafların uluslararası insancıl hukuk ve insan haklarına ilişkin yükümlülüklerine saygı göstermeleri gerektiğini" vurguladılar: "Siviller ve onların hizmetindeki altyapı[nın] - hastaneler, barınaklar ve okullar dahil - korunma[sı]" çağrısında bulundular.
"Sivillerin öldürülmesi bir rezalet"
BM liderlerinin ortak açıklamasında, Gazze'de çok büyük sayıda sivilin öldürülmesi ayrıca Gazze Şeridi'nin 2.2 milyon sakininin gıda, su, ilaç, elektrik ve yakıttan yoksun bırakılmış olması gerçeği de "bir rezalet" olarak nitelendi.
BM ortak açıklamasında Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verdiği sayılar da teyit edilerek "bütün bir nüfus kuşatıldı ve saldırı altında, hayatta kalmak için gerekli temel ihtiyaçlara erişimleri engelleniyor, evlerinde, barınaklarda, hastanelerde ve ibadet yerlerinde bombalanıyorlar," denildi.
Tarihte görülmemiş BM personeli kaybı
Açıklamada, saldırılarda 7 Ekim'den bu yana, BM personelinin Birleşmiş Milletler tarihinde bir çatışmada kaydedilen en yüksek kaybı verdiği ve şu ana kadar 88 BM çalışanının öldürüldüğü de bildirildi.
16 hastane ve 32 sağlık ocağı hizmet dışı
Gazze Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, Şeride yönelik saldırılarda sağlık hizmetlerinin hedef alındığının altını çizerek, İsrail saldırılarında 192 sağlık çalışanının öldürüldüğünü, 32 ambulansın da hedef alınarak hizmet dışı kaldığını aktardı.
İsrail’in, 7 Ekim’den bu yana 113 sağlık kurumunu hedef aldığını belirten Kudra, İsrail saldırıları sebebiyle 16 hastane ile 32 sağlık ocağının hizmet dışı kaldığını söyledi.
Kudra, İsrail’in Gazze’deki er-Rantisi Göz hastanesi ve Gazze’nin tek psikiyatri hastanesini hedef alarak aralarında, çocuk, kadın ve sağlık çalışanı olmak üzere 8 kişiyi öldürdüğünü, 125’ini de yaraladığını kaydetti.
İsrail’in, er-Rantisi Hastanesindeki su tankları ve güneş enerjisi panellerini hedef aldığını belirten Kudra, hastanedeki sağlık çalışanları, hastalar ve yerinden edilmiş yaklaşık 7 bin kişinin hayatını tehlikeye attığını ifade etti.
BM: "İsrail güneş enerjisi panellerine saldırıyor"
İnsani İşler ve Yardım Kuruluşu (OCHA) Gazze'de insanların hava saldırıları sürerken fırınların önünde ekmek alabilmek için kuyruğa girdiklerini, enerji kaynaklarının giderek tükendiğini açıkladı.
Son günlerde özellikle Gazze kentindeki binaların çatılarında hane halklarının enerji ihtiyaçlarını giderdikleri çok sayıda güneş panelinin İsrail hava saldırılarıyla imha edildiği bildirildi, OCHA bu şekilde hastanelerin ve su ve gıda üretimi için son enerji kaynaklarından birinin de ortadan kaldırildığını söyledi.
Gazze'den uluslararası topluma çağrı
Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Kudra, Gazze Şeridi'nde güvenlik koridorunun bulunmadığını vurguladı: "Bunlar ölüm koridorlarından başka bir şey değil" dedi.
İsrail’in, Gazze Şeridi’nin kuzeyinden güneyine gitmek isteyenleri hedef aldığına işaret eden Kudra, "[...] bu ölüm koridorlarında hedef alınan çok sayıda insanın cenazesinin yerlerde kaldığı[nı]" söyledi.
"Hastanelerin ve ambulansların doğrudan hedef alınması, başta Gazze ve Gazze'nin kuzeyi olmak üzere, tıbbi malzeme ve yakıt girişinin olmayışı nedeniyle çöken sağlık sistemi, yaralı ve hastaların hayatını kurtaramaz hale getirdi." diyen Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, uluslararası topluma seslenerek Gazze'ye acil yakıt ve yardım girişinin sağlanması ve İsrail'in katliamlarının önüne geçilmesi için acil harekete geçilmesi çağrısında bulundu.
DSÖ: "Sağlık kuruluşlarına yönelik 100'ü
aşkın saldırıda 1000'i aşkın insan öldürüldü"
BM sağlık ajansı DSÖ'ye göre, sağlık kuruluşlarına yönelik 1,000'den fazla kişiyi öldüren veya yaralayan 100'den fazla saldırı bildirildi.
OCHA ise Cuma günkü ambulans konvoyuna yönelik saldırının Gazze'den çift vatandaşların ve yaralı insanların tahliyesinin tamamen durduğunu bildirdiğini söyledi.
ÇOK SAYIDA ÖLÜ VE YARALI VAR
İsrail Refah sınır kapısına giden ambulans konvoyunu Şifa Hastanesi çıkışında vurdu
OCHA, Hamas, İsrail ve Mısır'ın "Kuzey Gazze'den hastaların güvenli tahliyesi konusunda anlaşma sağlayamamaları nedeniyle, Gazze'den yeni tahliye haberi gelmediği[ni]" bildirdi.
Artan hastalıklar
13 Ekim'de İsrail'in Gazze kenti ve Şerid'in kuzeyini terk emriyle başlayan kitlesel yerinden edilme, zaten kırılgan olan Gazze'deki sağlık durumunu daha da kötüleştirdi.
Şerit boyunca 1.5 milyon yerinden edilmiş kişinin 700 bini BM Filistin Mültecileri Ajansı (UNRWA) tarafından işletilen aşırı kalabalık 149 tesiste barınıyor.
UNRWA sığınanlar arasında akut solunum yolu enfeksiyonları, ishal ve suçiçeği vakalarının bildirildiğini belirtti.
OCHA, özellikle Şerid'in kuzeyinde belirgin olan su sıkıntısının, "güvensiz kaynaklardan su tüketimi nedeniyle susuzluk ve su kaynaklı hastalıklara ilişkin endişelere neden olduğu uyarısında bulundu. Geçtiğimiz hafta Gazze kentindeki üç kanalizasyon hattına yönelik saldırılardan sonra "kanalizasyon sularının kısa süre sonra taşması tehlikesi"nin doğduğu yerel yöneticilerce belirtildi.
(AEK)