1 Mayıs kutlamalarına katılmak isteyenlere uygulanan gaz bombalı saldırıların ardından hemen her gün bir araya gelen kitlelere karşı polisin gazlı müdahalelerinin devam etmesiyle ilgili olarak konuştuğumuz Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, İnsan Hakları Merkezi’nden Yrd. Doç Dr. Kerem Altıparmak, polisin hangi koşullarda nasıl gaz kullanabileceğinin yasalarla net olarak belirlenmesi gerektiğini söyledi.
bianet'e konuşan Altıparmak, Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu’nun (PVSK) 16. maddesine göndermede bulunarak, burada polisin kullanabileceği zor araçlar arasında gazın da sayıldığını ama konuya ilişkin net bir düzenleme olmadığını ifade ediyor.
“Bu şu anlama geliyor: Polis kendi takdirine göre gaz kullanır. Oysa gaz temel hak ve özgürlükleri çok ciddi anlamda tehdit eden bir silah. Ölümlere, sağlık bozukluklarına neden olabiliyor. Yasada sadece gazın kullanılabileceğine dair bir hükmün olmasının yetersiz olduğunu düşünüyorum.
“AİHM maddi yasanın yani kuralın belli bir kalitede olması gerektiğini söylüyor. O kalite bir kuralın öngörülebilir ve ulaşılabilir olmasıdır.”
“Neye göre orantılı?”
İnsanların özgürlüklerinin kısıtlanacağı zaman muhatap olan kişilerin hangi koşullar gerçekleştiğinde haklarının sınırlandırılabileceğini öngörmesi gerektiğini söyleyen Altıparmak, gazın hangi koşullarda kullanılabileceğinin önceden düzenleyici işlemle tanımlanması gerektiğini savunuyor.
“Vali gazı çok orantılı kullandıklarını söylüyor. Biz bunun doğru olup olmadığını neye göre denetleyeceğiz? Şu kurallara uygun davrandınız, bunlara aykırı davrandınız diyebileceğimiz bir kriter koymuyorlar ortaya.
“İstanbul Valisi neyin orantılı neyin orantısız olduğuna kendi başına karar veriyor. Oysa bunun önceden öngörülebilir bir kuralla düzenlenmesi gerekir. Şu koşullarda şu ölçüde kullanılabilir derseniz biz de bunu görebiliriz.
“Birinci kural hangi koşullarda ne ölçüde kullanılabileceğinin düzenlenmesi. İkincisi yasakların düzenlenmesi gerekir. Maçlarda, çocukların olduğu yerde, kapalı yerde, üniversitede, hastanede gaz atıyorlar. Kapalı yerlerde gazın kullanılamayacağını mutlak kurallarla düzenlemeleri gerekir. 'Kapalı yere atmadık' diyorlar ama mesela Ankara Üniversitesi’nde tuvalet havalandırmalarından bina içlerine dolacak yerlere atıyorlar.
“İnsan sağlığını bu kadar tehlikeye sokan bir silahın hangi durumda kullanılabileceği ve hangi durumlarda asla kullanılamayacağının net şekilde belirtilmesi gerekir.”
“Gaz kullanımı tamamen hukuksuz”
Şu anda Türkiye’de gaz kullanımının tamamen hukuksuz olduğunu savunan Altıparmak, yasal düzenlemesi yapılmadan polisin tek bir gaz bile atmaması gerektiğini belirtiyor.
“Eğer gaz atacaklarsa ve bunun meşru olduğunu iddia edeceklerse önce oturup ayrıntılı düzenleme yapmak zorundalar. Ardından da gaz kullanımının orantısının belirlenmesi lazım.
“Biz orantılı-orantısız değerlendirmesini Vali Mutlu’nun sözlerine göre yapamayız. Öngörülebilir ve uluslararası insan hakları standartlarına uygun ölçütlere ihtiyacımız var.
“Öte yandan ulaşılabilirlik konusu diğer bir sıkıntı. Ulaşılabilirlik yayınlanmış yasanın herkes tarafından ulaşılabilir, okunabilir olması anlamına gelir. Bizde yasa olarak düzenlendiğinde ulaşabiliyoruz. Ancak bunun genelgeyle düzenlenmesi kabul edilemez.
“Çünkü bu sadece kullanacaklara hitap eden değil, kullanılacaklara da hitap eden bir şey. O yüzden PVSK’da ayrıntılı şekilde düzenlenmeyecekse yapılacak düzenlemenin bir yönetmelik olması ve bu yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayınlanarak herkes tarafından ulaşılabilir durumda olması gerekir.
“O yüzden ulaşılabilirlik, ‘biz genelge yayınladık’la geçiştirilebilecek bir şey değil, insanların haklarını iddia edebilecekleri şekilde düzenlenmesi gerekir.” (EKN)