Gazeteci Gökhan Biçici 16 Haziran 2013’te Şişli’de polisler tarafından dövülerek gözaltın alındığı yerde basın açıklaması yaptı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden Sibel Güneş, Türkiye Gazeteciler Sendikası’ndan Gökhan Durmuş ve Mustafa Kuleli’nin de katıldığı basın açıklamasında “Gezi eylemlerinin ilk anlarından itibaren devlet katının en üstünden başlayarak gazeteciler hedef gösterildi” diyen Biçici şöyle konuştu:
Biçici: Olağan karşılamıyoruz
“Gezi eylemleri devlet kaynaklı engellemeler nedeniyle gazetecilik mesleğinin gereğini yapmanın hiç olmadığı kadar zorlaştığı günlerdi. Buna rağmen yüzlerce meslektaşımız her şartta gazetecilik yapmakta ısrar etti.
“Ancak bu sokaklarda bizlerin mesleğini yapmasını engellemeye çalışan irade yine karşımıza çıktı. Gazetecileri polislere hedef gösterenler bu sefer de gazetecilere yönelen saldırıların, şiddetin cezasız kalması için elinden geleni yaptı, yapıyor. Atadan geçen bir yılda, ne benim vakamda, ne de TGS’nin verilerine göre 150 gazetecinin çeşitli biçimlerde yaralanmasıyla sonuçlanan polis kaynaklı şiddet vakalarının hiçbirinde tek bir sorumlu dahi cezalandırılmamıştır.
“Açılan 30 soruşturmanın hiçbiri henüz tatmin edici bir sonuç vermemiştir.
“Ancak biz olağan karşılamıyoruz.
“Çünkü insanların haber alma hakkını kullanamadığı bir ülkede can güvenliğinin dahi tehdit altında olması kaçınılmazdır. Bir ülkenin gazetecilerinin yerlerde sürüklenebildiği sokakların, o ülkenin vatandaşları için bir can pazarı haline gelmesi kaçınılmazdır.”
Kuleli: Gazeteci dayanışmasını örmeliyiz
Biçici’nin ardından konuşan Güneş de TGC olarak İstanbul Valiliği’ne Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yaptıkları başvuruların ardından İçişleri Bakanlığı’nın müsteşar görevlendirdiğini ancak hiçbir sorumlunun tespit edilemediğini söyledi.
“Gazetecilere cop ve biber gazı reva görülürken polislere cezasızlık layık görülüyor. Bu bir demokrasi ayıbıdır.”
Kuleli de gazetecilere dayanışma çağrısı yaptı.
“1990’lı yılları hatırlayalım. İstiklal Caddesi’nde polis bir gazeteciyi gözaltına almaya çalıştığında arkadaşları buna izin vermiyordu. Gözaltı araçlarından muhabirler geri indiriliyordu. Gezi’yle bu durum yeniden canlandı. Ancak bu dayanışmayı arttırmalı, sahada ve haber merkezlerinde gazeteciler arası bu dayanışmayı örmeliyiz. Bu şekilde hem polis şiddetine hem sansüre karşı koyabiliriz.”
Ne olmuştu?
16 Haziran 2013’te polisin Gezi Parkı’ndaki direnişçileri biber gazı ile dağıtmasının ardından protestolar İstanbul geneline, özellikle de Şişli’ye sıçramıştı.
Ergenekon ile Abide-i Hürriyet Caddesi’nin kesiştiği sokakta protestoları görüntüleyen Biçici bir grup polis tarafından bayılana kadar dövülmüş ve gözaltına alınmıştı. (EA)