Migros’un Kızılay’ın maden suyunda yoğun miktarda arsenik tespit etmesini haberleştiren ve maden suyu fabrikasının görüntülerini yayımlayan BirGün muhabiri İsmail Arı hakkında açılan soruşturma takipsizlikle sonuçlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu, Kızılay’ın şikayetinde İsmail Arı hakkında “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi.
Savcılık kararında soruşturmaya konu "Halkı zehirlemişler" başlıklı haberin “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (TCK 217/A)” suçunu oluşturmadığını belirtti.
Suçun oluşabilmesi için kanun metninde belirtilen şart ve unsurların oluşmadığına hükmetti.
Savcılık ayrıca haberin erişime engellenmesi talebini, Kızılay’ın doğrudan sulh ceza hâkimine başvurabileceği ve tekzip yayınlatabileceği gerekçeleriyle reddetti.
"Soruşturma Kızılay yönetimine açılmalıydı"
Kararla ilgili konuşan İsmail Arı haberinin doğruluğunun bir kez daha kanıtlandığını söyledi.
Yargıyı eleştiren Arı, esas olarak savcılıkların haberi ihbar kabul edip Kızılay yöneticileri hakkında soruşturma başlatılması gerektiğini ifade etti.
Arı “Kızılay'ın maden suyunda halk sağlığına zarar verecek şekilde yoğun miktarda arsenik tespit edildiğinin belgesine ulaştım. Söz konusu belge Migros'un özel bir laboratuvara yaptırdığı analizin sonucuydu. Islak imzalıydı. Ayrıca Kızılay'ın fabrikasının mide bulandıran görüntülerine de ulaştım. Bunları yayınladık. Haberimiz ile Kızılay'ın halk sağlığını hiçe saydığını ortaya koyduk. Haberimizin ardından Kızılay, fabrikasında üretimi bir süre durdurmak zorunda kaldı. Tüm bu olaylar belirttiğim gibi belgeliydi. Hakkımda soruşturma açılmasına da şaşırmadım, yargılansaydım eğer halkı nasıl zehirlediklerinin belgeleri mahkeme kayıtlarına da girecekti. Savcılık ifadeye çağırdığında da bunları anlattım. Sonuçta takipsizlik kararı verildi. Halk sağlığını hiçe sayan Kızılay yöneticilerinin yargılanması gerekiyor. Ancak bu skandalı ihbar kabul edip soruşturma başlatması gereken yargı haberi yapan gazeteciler hakkında soruşturma başlatıyor.” dedi.
Önderoğlu: Nefes verici
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi veBİA Medya Gözlem Raportörü Erol Önderoğlu ise gazetecilere sansür yasasıyla birlikte açılmaya başlayan dezenformasyon soruşturmalarına dikkat çekti.
2022’de gazeteciler dışlanarak Meclis’ten geçirilen dezenformasyona dair TCK 217/A maddesi, aradan geçen zamanda ve özellikle deprem sürecinde vadedildiği gibi kitlesel olaylarda yürürlüğe konmayıp çoğu yerel 15 kadar gazeteciyi tedirgin etmek için araçsallaştırıldı.
Doğrusu meslektaşımız İsmail Arı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada takipsizlik kararı verilmesi bu endişeli gidişat ve gazetecilik alanında haklarının korunması bakımından nefes verici oldu.
RSF olarak umuyoruz ki gazeteciler artık dezenformasyon iddiasıyla hapis tehdidi altında tutulmaz ve gazeteciliğin olmazsa olmaz gücü olan araştırma fonksiyonu korunmaya devam eder.
Ayrıca bu takipsizlik kararı ümit verdiği kadar, gazeteciler aynı iddiayla hedef alan kovuşturmaların da beraatla sonlandırılmasını istiyoruz.
TIKLAYIN - Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık istifa etti
TIKLAYIN - Kamu yararına çalışan Kızılay, nasıl A.Ş. oldu?
TIKLAYIN - 'Kızılay etleri AKP'li vekilin otelinde' haberine 3 yıl sonra hapis cezası
(HA)