Haberin Kürtçesi için tıklayın
Foto muhabiri Afşin İsmaili, TSK ve beraberindeki milis gruplarının Afrin’e yönelik harekâtı sırasında şehirden göç eden sivillerin büyük kısmının geçici olarak yerleştiği Tel Rıfat’ta bir hafta kaldı ve göçmenleri görüntüledi. Fotoğraflar, insani krizlerden etkilenen siviller ile ilgili haber yapan bağımsız medya kuruluşu IRIN * tarafından yayınlandı.
IRIN’in haberine göre hava saldırıları ve kara harekâtından kaçarak Afrin’in 30km güneydoğusundaki Tel Rifat’a gelen siviller, burada açlık, hastalık ve çevre köylere daha önce IŞİD tarafından yerleştirilmiş patlayıcılar nedeniyle ölümle yüz yüze yaşıyor.
İsmaili: “Tel Rıfat’ta sadece Suriye ve Kürt Kızılayı gönüllüleri var”
Afşin İsmaili, bölgeye insani yardım sağlayan unsurlar olarak sadece Suriye ve Kürt Kızılayı’nın gönüllülerini gördüğünü söylüyor. Ancak büyük uluslararası yardım kuruluşlarının yardımlarını yerel yardım örgütler üzerinden sevk ettiği de belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Tel Rıfat’a dört mobil ekip ve 10 ton tıbbi malzeme yolladığını açıklamıştı. Birleşmiş Milletler (BM) Mülteci Örgütü ise 25 Mart tarihli raporunda bölgeye 30 kamyon gıda harici malzeme gönderdiğini bildirmişti.
Türkiye’nin harekâtı Tel Rıfat’a doğru genişleteceği korkusuyla birçok ailenin yeniden yola çıkmaya hazırlandığını belirten İsmaili, Tel Rıfat’ın bir taraftan Türkiye, diğer taraftan Suriye ordusu tarafından kuşatılmış olması nedeniyle sivillerin bir belirsizlik içinde beklediğini ifade ediyor.
Kızılay’ın etrafında bekleyiş
Suriye Arap Kızılayı etrafında yardım almak için kayıt yaptırmayı bekleyen siviller
“Çocuklarımız için göç ettik”
Göçmelerin arasında çok sayıda çocuk var. Dört çocuklu Raşid Ararat, “Afrin’i çocuklarımız için terk ettik. Çok insan öldürdüler. Komşumuzu vuran bir hava saldırısında 15 kişi ölünce ayrılmamız gerektiğini anladık” diyor.
Cami göçmenlere barınak olmuş
Ahras ve çevresindeki terkedilmiş kamu binaları ve dini mekânlar sivillere sığınak oluyor. Bu camide de onlarca aile kalıyor.
Okulda da göçmenler kalıyor
Şehri IŞİD’den kurtarmak için yapılan saldırıda tahrip olan okulun bir bölümünde şimdi Afrin’den gelen aileler kalıyor.
Fincanlar patlayıcıdan yarım metre ötede yıkanıyor
55 yaşındaki Süham kahve fincanlarını, iki yıl önce IŞİD tarafından yerleştirilmiş iki patlayıcıdan sadece yarım metre ötede yıkıyor. “Dokunmadığımız sürece sorun olmadığını düşünüyoruz” diyor.
Bahar çiçekleri patlayıcıları gizliyor
Birçok köyün çevresinde bahar çiçekleri ve hızla biten otlar patlayıcıları gözden saklayabiliyor. Bu yüzden daha da dikkatli olmak gerekiyor.
Kaynatılsa da kuyu suyu sağlıklı değil
Yardım örgütlerinden gıda temin edilebilse de su bulunmayabiliyor. İnsanlar sabah akşam kuyu suyu kaynatarak ihtiyaçlarını karşılamaya çalışsa da bu suların gene de sağlıklı olmadığı belirtiliyor.
İlaçsızlıktan ölüm
Bir kadın, ilaç olmadığı için öldüğünü söylediği kocasının ardından ağıt yakıyor. Afrin’i terk eden sağlık personeli bölgede derme çatma bir klinik kurmuş durumda. Ama dokuz doktor ve 25 hemşirenin görev yaptığı klinikte sadece iki yatak, çok yetersiz ilaç ve ameliyat gereci bulunuyor. Doktor Azad Sabri, kliniğe her gün yüzlerce hasta geldiğini, hastalıkların genellikle kötü beslenme ve soğuk havada açıkta yatmanın yol açtığı enfeksiyonlardan kaynaklandığını söylüyor. “İlaç alabilmek için yalvarıyorlar, ama onlara verebileceğimiz hiçbir şey yok” diyor. (ŞA)
* 2015’e kadar Birleşmiş Milletler çatısı altında faaliyet gösteren IRIN (Integrated Regional Information Networks / Bütünleşik Bölgesel Enformasyon Ağı) 2015’den beri bağımsız, kâr amacı gütmeyen bir medya kuruluşu olarak çalışıyor.