bianet olarak Oslo Metropolitan Üniversitesi Gazetecilik ve Medya Uluslararası Merkezi (JMIC) işbirliğiyle gerçekleştirdiğimiz projeler kapsamında Medya Gözlem Veritabanı’nın 2023 güncellemelerini yaptık. Ay sonuna doğru Medya Gözlem Veritabanı ve Medya Gözlem Raporları 2023 yılı Değerlendirme Raporu’nu yayımlayacağız.
Bu veriler ışığında 2024'ü değerlendirmek istedik. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, DİSK Basın-İş Genel Sekreteri Tolga Balcı, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve BİA Medya Gözlem Raportörü Erol Önderoğlu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş bianet'e 2023’te habercilerin yaşadığı temel sorunlar ışığında 2024 için mücadele alanlarını açıkladı.
Serdar Altan: Gazeteciliğin sorunlarına çözümler üretmek gerek
Başta eşbaşkanımız Dicle Müftüoğlu, onlarca gazeteci hapiste. İktidarın Sansür Yasası’nı gazetecilere karşı sopa olarak kullandığı bir yılı geride bıraktık. İktidar baskıyla, zorla, yıldırmayla gazeteciyi mesleğinden koparmaya, özgür basını engellemeye çalışıyor, gazeteciden, yazan-çizenden, aydından, entelektüelden korkuyor. İstiyorlar ki; kamuoyu gerçekleri, hukuksuzlukları, savaş politikalarını görmesin, duymasın.
Her seçimde olduğu gibi Mart-2024 Yerel Seçim sürecinde de iktidarın gazetecilere, tabi en başta da Kürt gazetecilere yönelmesini kabul etmeyiz… Gazeteciler yayın mecraları kapatılıyor, yenisini açıyorlar, internet siteleri kapatılıyor, başka bir portaldan seslerini duyuruyorlar, fiziki mekânları kapatılıyor, dijital mecralardan çoğalıyorlar.
- İktidarın yok etmeye çalıştığı gazeteciliğe ve gazeteci ruhuna sahip çıkmak şart.
- Baskılar karşısında hiçbir gazeteci ve haber mecrasının yalnızlık hissetmemesi için haberciler ve gazeteci örgütleri arasında dayanışmayı güçlendirmek gündemde.
- Gazeteciliğe yeni adım atan gazeteci adayları için haber atölyeleri düzenleyeceğiz.
- Gazeteciliğin yaşadığı ekonomik, sosyal temel sorunlara yönelik çözümler üretmek gerekiyor.
- Yerel medyayı güçlendirici öneriler, çalışmalar da ortaklaştırılmalı.
Erol Önderoğlu: Direnme odaklı değil kurucu bir diyaloga ihtiyaç var
Türkiye medyasının, yeni olanakların yanı sıra medyada üretim süreçlerini bozabilecek, medyaya güveni daha da azaltabilecek riskler de barındıran yapay zekanın regülasyona kavuşturulmasıyla ilgili ne yazık ki hiçbir hazırlığı yok.
- RSF’nin Paris Barış Forumu’nda duyurduğu Yapay Zeka ve Gazetecilik Şartı’nı tanıtmak ve tartışmak, zorunlu olan bu hazırlık ve sürece iyi bir giriş sayılabilir. Dolayısıyla meslek örgütlerinin özgürlük ve etik bağlamında diyaloglarına ağırlık vermeleri gerekecektir.
- Gazetecilere yönelik keyfi tutuklama, kovuşturma, şiddet gibi konularda yetkililerle doğrudan temasa geçmek konusunda ısrarcılık ve gerekirse ortak eylem planlamak da faydalı olacaktır.
- Her durumda, kimi zaman ombudsmanı da dahil eden meslek içi sadece direnmeye odaklı değil kurucu bir diyaloga da ihtiyaç var.
Sibel Güneş: Gazetecilerin yüzde 30’u işsiz
Demokratikleşme, çok seslilik, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü. Mart-2024 Yerel seçim ortamında gazetecilere yönelik, sözlü ve fiziksel şiddet, hedef gösterme, gazetecilere saldıranlara cezasızlık, gözaltı, tutuklama, sansür, oto sansür, işsizlik, düşük ücret, sosyal güvencesizlik, sendikasızlık haberin serbest dolaşımı önündeki engeller, iktidarın kamu yararına olmayan faaliyetleriyle ilgili haberler yine yurttaştan gizlenmeye çalışılması gündemin ilk sıralarında.
Türkiye’de gazetecilerin yüzde 30’u işsiz. Her yıl 62 iletişim fakültesini bitirenlerin ancak yüzde 5’i medya sektöründe iş bulabiliyor. İktidar baskısıyla halkın haber alması engelleniyor ve gazeteciler sadece işlerini yaptığı için gözaltına alınıyor, hapis cezası alıyor. 16 gazeteci halen cezaevinde.
Basın sektöründe haberin görünmediği gazetelerini satamayan, televizyonlarını izlettiremeyen medya patronları zararı kapamanın yolunu işten gazeteci atmakta buluyor, kıdem tazminatı bile ödemiyor. Yalnızca iktidara biat eden gazetecilere devletten ve çeşitli kaynaklardan olanak sağlanırken kamuoyunu haberle buluşturmak isteyen yaygın ya da yerel bağımsız gazeteler çeşitli ekonomik baskılar altında.
- Gazetecilerin erken emekliliğini sağlayan “yıpranma hakkı” basın kartı şartına bağlandı. İletişim Başkanlığı’nın çok sayıda basın kartını gerekçesiz ‘incelemede’ diyerek vermemesi nedeniyle yıpranma hakkından yoksun bırakılan gazeteciler dava açmak zorunda kalıyor.
- RTÜK iktidarın hoşuna gitmeyen haberleri yayınladıkları için bağımsız televizyonlara ağır para cezaları ve yayın durdurmayla sansür uygulamalarına karşı gazetecilerin haber yapma özgürlüğüne ve yurttaşın haber alma hakkına yönelik ihlalleri görünür hale getirmeye, TBMM’de partilere bu konularla ilgili taleplerimizi iletmeye devam edeceğiz.
- Meslektaşlarımıza hukuksal danışmanlık vermeyi sürdüreceğiz. Düzenli toplantılarla dayanışmayı büyütmeye çalışacağız.
Gökhan Durmuş: BİK ile sorunların çözülmesi gerekiyor
Son 20 yıllık AKP dönemine bakınca her değişim döneminde gazetecilere yönelik baskıların arttığı görülür. Bu yıl gazetecilere ve medya şirketlerine yönelik RTÜK ve Basın İlan Kurumu baskılarının yanına bir de dezenformasyon eklenecek. Ekim 2022’de yasalaşan Dezenformasyon (Sansür) yasası yoluyla birçok gazeteciye soruşturma açıldı, 5 gazeteci tutuklandı.
- Biz gazetecilerin her türlü saldırıya karşı dayanışma örgütlemekten başka bir seçeneğimiz yok. Tolga Şardan’ın tutuklanmasına karşı duruşumuzu her benzeri durumda daha da güçlenerek sürdürmek zorundayız.
- Basın İlan Kurumu’nun (BİK) internet haber sitelerine resmi ilan uygulaması büyük gazetelerin haber siteleri için yeni imkan yaratırken, ilanların kotaya bağlanması, bir ayda 10 gün kotayı doldurmayan haber siteleri Nisan ayı itibarıyla tüm ilan hakkını kaybedecek, yeni ilan dönemi için de iki yıl beklemek zorunda kalacak. BİK’in gazeteciler için yeni bir işsizliğe yol açacak bu kriteri yeniden değerlendirmesini talep etmek şart. Haber sitelerinin tık peşinde koşan mecralara dönüştürmesine izin veremeyiz.
- Kamunun internet haber sitelerini desteklemesini önemli buluyoruz, ancak haber kalitesini etkileyecek, gazetecileri işsiz bırakabilecek uygulamalar karşı çıkacağız. Nisan ayına gelmeden Basın İlan Kurumu ile bu sorunun da çözülmesi gerekiyor.
- 2024’te gazetecilere düşük ücretle çalışma dayatmasına karşı duracağız. TGS olarak tüm gazetecileri basın özgürlüğü, iş güvencesi ve adil bir ücret için sendikalı olmaya, ortak mücadele yürütmeye çağırıyoruz.
Tolga Balcı: Dayanışma ağlarını geliştirip işsizliğe karşı harekete geçeceğiz
- Mart-2024 yerel seçimlere doğru “sansür yasası” kapsamında gazetecilere davalar açılır, soruşturmalar başlatılırsa, Kürt illerinde gazetecilere yönelik baskılar artarsa sendika olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya kararlıyız.
- Gözaltı, tutuklama, yargılama ve sansür uygulamalarına karşı tüm toplumsal kesimleri ve sendikaları harekete geçirecek, tepki gösterecek organları oluşturmakta kararlıyız.
- 2023’te operasyonlarla gözaltına alınan Kürt gazeteciler için Diyarbakır’a yaptığımız dayanışma ziyaretinde de söylediğimiz gibi gazeteciliğin onuruna sahip çıkmaya, halkın haber alma hakkı için gerekeni yapmaya devam edeceğiz.
- Ekonomik kriz ve enflasyonist ortamda sendika olarak dayanışma ağlarını geliştirip işsizliğe karşı harekete geçeceğiz. Gazetecilerin insanca bir yaşam için alması gereken ücretlerin sağlanması için mücadele edeceğiz.
- İşkolumuzda yaşanan sıkıntılar karşısında çözüm önerileri sunup üyelerimizle birlikte sorunlara karşı harekete geçeceğiz.
(SA/HA)