32'si tutuklu 44 gazetecinin yargılandığı Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Basın Davası'nın üçüncü faslı, sekizinci duruşması 4 Şubat'ta Silivri'deki İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlıyor. Duruşmada iddianamenin okunmasına devam edilecek.
Duruşma öncesinde bianet'e konuşan KCK sanığı gazetecilerin avukatlarından Ramazan Demir anadilinde savunmanın yasalaşması, barış süreci ve yakında açıklanması planlanan 4. Yargı Paketi gibi gelişmeler sebebiyle tahliye beklediklerini söyledi
"Mahkeme anadilinde savunma ve tahliye taleplerine yaklaşımıyla barış sürecine dahil olup olmadığını gösterecek."
"Tahliye umudumuz var"
Demir'e göre meclisin anadilinde savunma, şiddete bulaşmamış kişilerin tahliyesine imkan veren 4. Yargı Paketi gibi icraatlarına mahkeminin yaklaşımı turnusol görevi görecek.
"Mahkeme de iyi niyetli davranıp, delil durumu esnek olanları tahliye edebilir. Bu dosyayla, mahkemenin barış sürecinde bir adım öne çıkıp öncü olmak isteyip istemediklerini anlayacağız."
Anadilinde savunma, tercüman ve tahliye taleplerini yineleyeceklerini belirten Demir, sanıkların da Kürtçe söz almak isteyeceklerini söyledi.
Demir, anadilinde savunmaya dair Adalet Bakanlığı yönetmeliği henüz yayınlanmadığı için "mahkemenin tavrının" önemli olduğunu söyledi.
"Tercüman istihdamı gerekli"
Demir'e göre, tercüman sorununun nasıl aşılacağı ile ilgili soru işaretleri var. İstanbul Adliye'sinde bulunan üç tercümandan birinin polis olduğunu ve hiçbirinin Zazaca bilmediğini söyleyen Demir, bu konuda istihdamın olması gerektiğini söylüyor.
KCK Basın Davası, 20 Aralık 2011'de, İstanbul Özel Yetkili 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı ile Özgür Gündem Gazetesi, DİHA'nın tüm büroları, Demokratik Modernite Dergisi ile Etkin Haber Ajansı ve Fırat Dağıtım'ın bürolarına KCK adı altında yapılan baskınla başladı. Operasyonda gözaltına alınan 49 gazeteciden 36'sı tutuklandı.
10 Eylül 2012'de başlayan davada dört gazeteci tahliye edildi.
İddianamede "Devletin imajını bozacak haberler", "Türk devletini sıkıntıya sokacak haberler", "örgütsel gazetecilik/normal gazetecilik", "örgütsel haber yapmak" gibi ifadeler yer aldı.
Henüz iki duruşmanın görüldüğü mahkemede Mahkeme Başkanı Ali Alçık'ın "Türkçe konuşacak varsa ona söz verelim" beyanı, mahkeme heyetinin izleyiciler ile ilgili suç duyurusunda bulunma kararı, avukatların duruşma salonunu terk etmesi, açlık grevindeki gazetecilerin tartaklanması gibi olaylar yaşandı. (EA)