3 Aralık'ın ilk saatlerinde İstanbul Cağaloğlu ve Kadırga'daki Özgür Ülke Gazetesi Büroları'nın bombalanmasından sonra olay yerine giden gazetecilerden biri de o dönemde Mil-Ha muhabiri Alper Turgut'tu.
Turgut 4 Aralık 1994 tarihinde Milliyet Gazetesi için yaptığı "Dehşeti Yaşadım" başlıklı haberinde tanıklığını şöyle aktarıyor:
"Bombanın şiddeti öyle güçlüydü ki üç kilo ağırlığındaki delik deşik bir beton parçası yaklaşık bir kilometre ilerideki taksi durağına düşmüştü. İçimdeki ürpertiyi unutup deklanşöre arka arkaya basarken, kulakları sağır eden iki patlama daha duyduk."
Turgut patlamanın ardından Cağaloğlu'ndan Kadırga'daki merkez büroya koşuyor:
"Dört katlı gazete binasıyla, önünde ters dönmüş otomobiller alev alev yanıyor, hala süren patlama sesleri insanların haykırışlarına karışıyordu."
Yüksel: Arka arkaya patlamalar
Cağaloğlu ve Kadırga'daki Özgür Ülke Büroları'nda gerçekleşen patlamada 23 gazeteci yaralandı; gazete çalışanı Ersin Yıldız öldü. Aynı gün Ankara'daki Özgür Ülke Bürosu'nda da çok sayıda patlayıcı bulundu.
Özgür Gündem Yazarları'ndan Eren Keskin, 30 Mayıs 2012 tarihli yazısında, bombalamadan önce gazetenin bulunduğu binada bir odanın boşaldığını ve "bir takım adamların odaya badana yapmaya geldiklerini" yazmıştı.
Olayın yaşandığı tarihte Özgür Ülke Gazetesi çalışanı olan Okan Yüksel ise Dicle Haber Ajansı'na verdiği röportajda bombaların her kata yerleştirildiğini anlatıyor: "Saat gece 02:00 civarındaydı. Gazetedeydim. Yorgundum. Biraz dinlenmek için dinlenme odasına geçmiş bir koltuğa uzanmıştım. Bir anda kulakları sağır edercesine arka arkaya patlamalar duymaya başladım. Patlama nedeniyle binanın elektrikleri kesilmişti, her yer zifiri karanlıktı. Patlama sonrasında binanın yerle bir oluşunu hissediyordum. Binada bulunan 19 arkadaşımla birlikte panik olmamaya gayret ediyorduk. El yordamıyla etrafımızda sağlam kalmış duvarlara tutunurken diğer bir taraftan da birbirimize yardımcı olmaya çalışıyorduk. Bu sırada binanın tüm katlarına yerleştirilen C4'lerin arka arkaya patlatılması nedeniyle çöken duvarların altında kalmamak için mücadele ederek, binanın en üst katına çıkmaya çalışıyorduk."
"Sizi de yakar"
3 Aralık 1994 sabahı Özgür Ülke'nin iki bürosu darmadağın olmuş, Ankara'daki bürosunda ise patlayıcılar bulunmuştu. Gazete çalışanı Ersin Yıldız patlamada ölmüştü. Patlama sonrası binada herhangi bir faaliyet gerçekleştirmek imkansızdı.
Tüm olanlara rağmen Özgür Ülke patlamanın ardından "Sizi de Yakar" manşetiyle dört sayfa olarak çıktı. Özgür Gündem'de 14 gün görev yapan ilk yayın yönetmeni Ragıp Duran toz duman ortamda gazeteyi nasıl çıkardıklarını şu sözlerle anlatıyor:
"Gazetenin susmaması gerekiyordu. Gazeteyi çıkartmamak için bu bombalamanın yapıldığı tespitini yaptığımızı hatırlıyorum. O zaman çalışan ya da işsiz ne kadar gazeteci varsa geldi. Özgür Gündem'in yayın çizgisiyle hem fikir olanlar, hem fikir olmayıp da sadece gazetecilik açısından gelip haber getiren, fotoğraf getiren, sayfa çizen bir sürü insan dayanışmak için geldi. Böyle bir curcuna içerisindeydi."
Özgür Ülke Gazetesi bombalamadan iki ay sonra 2 Şubat 1995 tarihinde İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi tarafından Özgür Gündem Gazetesi'nin devamı olduğu gerekçesiyle kapatıldı. Çeşitli isimlerle yayın hayatına devam eden gazete Özgür Gündem olarak yayınına devam ediyor. (EA/HK)