Sabah muhabiri Müjgan Halis, Radikal muhabiri İsmail Saymaz, NTV muhabiri İrfan Bozan ve Sabah-atv grevinde yer alan Perihan Özcan, 1 Mayıs'ta gazetecilerin ana gündeminin sendikal haklar ve örgütlenme olduğunu söyledi.
Ayrıca Halis kadın gazetecilerin sorunlarını, Saymaz ifade özgürlüğünü, Bozan iktidara karşı gazeteciliğin bağımsızlığını, Özcan çalışma koşullarını ve örgütsüzlüğü gündeme getirdi.
Hafta sonu eklerinde çalıştığı için o gün tatil olan Halis ve işsiz olan Özcan Taksim'de 1 Mayıs'ı kutlamak için bulunacak. Saymaz ve Bozan'sa meydanda haber takip ediyor, yani çalışıyor olacaklar.
bianet dört gazeteciye, 1 Mayıs'ın gazeteciler açısından gündemini ve sorunlarını sordu.
İsmail Saymaz: Benim için 1 Mayıs'ı halka duyurabilmek, çalışan olarak eyleme katılmaktan önemli. Tüm resmi tatillerde gazeteciler çalışabilir; ancak mesaisi ödenmeli; ama bu yaygın bir uygulama değil.
Uluslararası standartlardaki sürelerde çalışmamız gerek. Günde 9-10, haftada 60 saat çalışıyoruz. Saat başı aldığımız ücret sendikalı işçinin aldığından düşük. İnsanca ücret alamayan, ifade özgürlüğü sınırlanan gazeteci profili var. Gazetecilere davalar açılıyor ve cezayla sonuçlanıyor. Gazeteciler düşündüklerini ifade etmekten çekinir hale geldi. 1 Mayıs, demokrasinin tam anlamıyla sağlanması açısından önemli bir alan.
Müjgan Halis: Hakkaniyetli zamlar istiyoruz. Emeğimizin karşılığını aldığımız düşünmüyoruz. Örgütlenme hakkımız olmalı. Deneyimle paralel ücret alamıyoruz. Fazla mesainin karşılığını istiyoruz. İşverenlerin, gazetecilerin kendilerini geliştirmesi için mekanizmalar oluşturması gerek. Medyada kadın olmaktan kaynaklanan sorunlar giderilmeli. Meslek hayatına 1-0 yenik başlıyoruz. Kadın olmanın güzellik objesi olarak değerlendirilmediği, cinsiyetsiz bir alan olmalı medya. Çalıştığımız yerlerde çocuklarımız için kreş olmalı. Bir kadın olarak gazetelerde kadının sunulma şekillerini de rahatsız edici buluyorum. Kadınların konusu oldukları en önemli alan olan namus cinayetlerindeki habercilik değişmeli.
İrfan Bozan: En temel mesele sendikal örgütlülüğün yokluğu. Çalışma koşullarının düzensizliği ve emeğin karşılığının alınamaması da var. Birlikte hak arama geleneği yok. Sendika ve meslek örgütü anlamında işlevsel, kurumsal örgütler yok. İktidarın baskılarıyla meslekte nitelik kaybı var. İktidara göre pozisyon alma tutumu gelişti. Yeni başlayanlar böyle bir algı ile yetişiyor. Eskiden orduyla ilgili haber yapmak zordu, şimdi iktidara ve cemaatlerle ilgili. 1 Mayıs'ta çalışmak yerine sınıf coşkusuyla, dayanışmaya ortak olarak orada yer almak isterdim.
Perihan Özcan: Sektörde herkes bireysel pazarlıklarla gemisini yürütmeye çalışıyor. Ama işlerin böyle yürümediğini gördük. Bu nedenle meslektaşlarımız işlerinden çıkarıldılar. Habercilikte çalışma saatlerinin belirli olması mümkün değil. Bu durumun mesleki yıpranma karşılığının olması gerek. Gazeteciler bunu talep etmiyorlar. (EY/TK)