2001'den bu yana düzenli olarak ifade özgürlüğü ihlallerini raporlaştıran ve bu konuda veri sunan IPS İletişim Vakfı / bianet’in 2023 değerlendirme raporu yayında!
Oslo Metropolitan Üniversitesi (Gazetecilik ve Medya Uluslararası Merkezi, JMIC) finansal desteğiyle hazırlanan raporda Sinem Aydınlı ve Erol Önderoğlu'nun imzası var.
Rapor, BİA Medya Gözlem Veritabanı 2023 verilerini ve aynı yıl yayınlanmış dört medya gözlem raporunu referans alıyor. Ayrıca Türkiye’de medya organları ve gazeteciler bakımından ifade özgürlüğünün son bir yılını değerlendiriyor.
Günlük medya takibi yapılarak güncellenen Medya Gözlem Veritabanı’nda 1 Ocak 2023 - 1 Ocak 2024 arasında toplam 210 yeni müdahale listelendi. Geçmiş yıllarda gerçekleşmiş ve yargılamaların devam ettiği müdahalelerle birlikte 2023 yılına ait toplam 352 müdahale var.
Bu müdahaleler arasında gazetecilerin maruz kaldığı tehdit, taciz veya fiziksel şiddet gibi üçüncü kişilerin müdahaleleri ile birlikte yargı veya yürütme organları tarafından yapılan müdahaleler de mevcut.
Raporla birlikte veriler gazetecilerin ve medya çalışanlarının ağırlıklı olarak Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu temelli davalar nedeniyle hapis tehdidi altında yaşadığını gösteriyor.
İfade özgürlüğü açısından 2023
Rapora göre; 2023 Türkiye’nin 15 Temmuz 2016 yılındaki darbe girişiminden bu yana ilk kez “en çok gazeteci tutuklayan” ülkeler kategorisine geri döndüğü yıl oldu.
Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye bir önceki yıla göre daha da gerileyerek,180 ülke arasında 149. sıradan 165. sıraya geriledi.
Türkiye Freedom House’un raporuna göre hem küresel özgürlük endeksinde hem de internet özgürlüğü endeksinde "özgür olmayan" ülkeler kategorisinde.
Ekim 2022’de yürürlüğe giren "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" (bilinen adıyla "dezenformasyon" yasası) ya da iktidara muhalif çevreler tarafından "sansür yasası" olarak tanımlanan yasa, ifade özgürlüğüne yönelik müdahalelere bir yenisi olarak eklendi.
14 ve 28 Mayıs tarihlerinde gerçekleşen Cumhurbaşkanı seçimlerine dair yayımlanan haberler ise medya özgürlüğünün yaşadığı gerilemenin başka bir işareti.
Özellikle Kürt gazetecilere yönelik kitlesel tutuklamalar, Tatvan’da yolsuzluk haberleri yaptıktan sonra Sinan Aygül’ün ağır bir saldırıyla karşılaşması, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın tutuklanması bu müdahalelerden yalnızca birkaçı.
2023’e sayılarla bakış
55 gazeteci gözaltına alındı. 25 gazeteci saldırıya uğrayan gazeteci sayısı.
İşten çıkarılan ya da yayın kuruluşunun yayın çizgisinden doğan anlaşmazlıklar nedeniyle işini bırakmak zorunda kalan medya çalışanı sayısı 81.
42 gazeteci fiziksel müdahaleye, saldırıya, ekipmanlarının tahrip edilmesine, hedef göstermeye ya da sözlü tehdide maruz kaldı.
En az 13 gazeteci toplam 18 yıl 8 ay 25 gün hapis cezasına ve toplam 14 bin 500 TL adli para cezasına mahkum edildi.
Hakaret ve iftira ceza davalarında en az 121 gazeteciye yönelik suç isnat edildi.
En az 22 gazeteci ve medya çalışanının “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan yargılaması sürdü.
RTÜK, radyo ve televizyon kurumlarına 18 yayın durdurma ve toplamı 29 milyon 861 bin 186 TL olan 56 defa para cezası verdi.
Sulh Ceza Hakimlikleri veya Erişim Sağlayıcıları Birliği, iktidar temsilcileri ve ayrıcalıklı çevrelerin talepleriyle, kamuoyu oluşumunu kısıtlayacak tarzda, en az 986 habere erişim engeli uyguladı.
Anayasa Mahkemesi gazetecilere verilen hapis cezaları hakkında “ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine” hüküm vererek gazetecilere toplam 88 bin 800 TL tazminat ödenmesine hükmetti.
"Dezenformasyon", 2023 yılı boyunca en az 33 gazeteciye karşı açılan soruşturmaya ve kovuşturmaya gerekçe yapıldı. “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla 16 gazeteci gözaltına alındı, soruşturma geçirdi ya da tutuklandı.
Raporu okumak veya indirmek için buraya tıklayın
(SA/HA)