Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın (TGS) Anadolu Ajansı'ndaki (AA) sendikasızlaştırma baskısı üzerine yaptığı açıklamadan iki gün sonra AA'da yayınlanan haberde, sendika yönetiminden "memnun olmayan üyelerin" birer birer istifa ettiği, hatta herkesi istifaya davet ettiğine dair bir haber yayınlandı.
TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, bianet'e yaptığı açıklamada, "Bizim açıklamamızı haber yapmayan AA, tam tersine meslek ilkelerine ayaklar altına alarak manipülasyon yapıyor, haber üretiyor" dedi.
İpekçi, AA'daki hak ihlallerini yargıya taşıyacaklarını açıkladıklarında var olan baskıların da arttığını söyleyerek, Kemal Öztürk AA Genel Müdürü olduğu 3 Ağustos 2011'den beri kurumda sendika karşıtı bir politikanın uygulamaya konduğunu belirtti.
TGS, iki gün önce yaptığı açıklamada, bu tarihten itibaren başlayan "keyfi uygulamaların, hak ve hukuk tanımayan baskıların tahammül edilemez boyutlara ulaştığından" bahsetmişti.
AA'nın bu açıklamaya "cevabı" ise çalışanların sendikadan ayrılmak için kampanya başlattığı ve bu kampanyaya herkesi davet ettiği yönündeki haberlerine bir yenisini eklemek oldu.
16 Şubat'ta AA'da yayınlanan, "TGS yönetimine istifa çağrısı" başlıklı haberde, sendika üyesi gazetecilerin toplanarak sendika yönetimine istifa çağrısı yaptığı ve olağanüstü genel kurulun toplanması için imza topladıkları yer alıyordu.
AA'da dün yayınlanan haberde de "istifa çağrısına şubelerden büyük destek olduğu" ileri sürüldü.
"Çalışanlara küfür ettikleri bile oldu"
"Sendika yönetiminin çağdaş olmadığı, kavgacı bit yönetim anlayışına sahip olduğu" belirtilen haberde, AA'da sendikalı olan 524 kişiden 465 kişinin istifa çağrısını, TGS yönetiminin reddettiği yazıyordu.
İpekçi'ye bunun doğru olup olmadığını sorduk, "AA yönetiminin bir genel merkez adına açıklama yapmadığı kaldı" dedi ve şöyle devam etti:
"Üyelerimize istifa etmeleri için zorla dilekçe imzalattırıldığı bile oldu. 3 Ağustos'taki yönetim değişikliğinde başlayan sendika karşıtı faaliyetler, yargıya başvuracağımızı söylediğimizde daha da arttı."
"Sorun, sendikanın olağanüstü kongreye gidip gitmemesi, yöneticilerin değişip değişmemesi değil. Sorun, AA yönetiminin çalışanlar üzerinde kurduğu zulüm."
İpekçi, "zulüm" olarak nitelediği tutumlara şu örnekleri verdi:
AA yöneticileri, çalışanların ve sendika temsilcileri istifa etsin diye hakaret hatta küfür bile ederek baskı kuruyor, tehdit ediyor. Kurumda hem toplu sözleşme hem kanunlar ihlal ediliyor.
Çalışanlar tayin adı altında sürgüne gönderiliyor, aile düzenini bozacak şekilde rızaları dışında tayinler çıkıyor. Orada yıllardır çalışan insanlar pasifize ediliyor, sürgüne yollanıyor. Onların yerine yönetime yakın isimler getiriliyor. İşe yeni alınan personele sendika üyesi olmama koşulu konuluyor.
"AA taşeron işçi çalıştırıyor"
AA'da çok sayıda kadrosuz kişi çalıştırılıyor, taşeron işçi çalıştırılıyor. Bu kişiler zaten kanun gereği sendika üyesi olamıyor.
Mesai saatleri yönetimin keyfiyetine göre uzatılıyor, günlük çalışma saatlerini uzatarak ve mesai ödemeyerek toplu sözleşmeyi ihlal ediyorlar.
AA yönetimiyle birçok kez görüşme talebinde bulunduk, genel müdür randevu taleplerimize yanıt vermedi bile...
İşten atmaya yönelik tutanak
İpekçi, Öztürk yönetime geldiğinden beri "zorla emekli etmelerin de başladığını" söyledi ve üç AA çalışanının iş akitlerinin tazminatsız olarak feshedildiğini açıkladı.
"Sürekli sudan sebeplerle ve gerçeği yansıtmayan tutanaklar tutuldu. Çalışanlar, sendikacılar hakkında iftira içerikli, gerçekle bağdaşmayan tutanaklar tutuluyor ve işten atılmalarına zemin hazırlanıyor."
"Hatta 31 Ocak'ta biz üyelerimizle görüştükten sonra bile 'işverenden izin almadan işçilerle toplantı yaptılar' diye tutanak tuttular. İşyerinde sendikal faaliyete izin vermeyerek Anayasa'yı ihlal ediyorlar." (AS)