Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), altı gazetecinin kreditasyonlarının Başbakanlık Basın Merkezi'nce iptal edilmesini "ayrımcılık" ve "hoşa gitmeyen haber yazan gazetecileri mesleklerini yapmaktan men etme girişimi" olarak nitelendirerek kınadı.
Muhabirleri Sultan Özer'in akreditasyonu yenilenmeyen Günlük Evrensel gazetesinin Yayın Yönetmeni İhsan Çaralan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bir mektup göndererek, akredite edilmemelerinin nedenini sordu.
"Yasağa karşı gerekirse AİHM'e gideceğim"
Gazeteci Özer, bianet'e gazetecilik yapması engellendiği için şahsi dava açacağını, sonuç alamasa da süreci Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıma kararlılığında olduğunu bildirdi.
Akredite edilmemesinin ardında, Başbakan'a sorduğu "Ekonomiye ilişkin iyi bir fotoğraf çizdiniz. Peki Gaziantep'te on kilo bulgur için izdiham yaratan kadınları nasıl değerlendiriyorsunuz. Bu görüntüler birçok ilde de yaşanıyor" sorusu ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'e canlı yayınlarda sorduğu soruların yattığını savunan Özer şöyle dedi:
"Başbakana sorduğum bu sorunun ardından Başbakan Danışmanı Akif Beki'nin dönüp beni izlediğini gördüm ve toplantı sonrası gazetecilere 'arkadaşlar ben de Beki'nin kara listesine alındım' dedim."
"Kriterlere sahip olmayanlara kart verildi"
Yasakla Terör Zirvesi, ekonomi toplantıları, Başbakan'ın kimi basın toplantıları ve haftalık Bakanlar Kurulu açıklamasını izleyemeyeceğini ifade eden Özer, yasağın sanıldığından daha geniş olduğunu, yeni başbakanlık kartı olmayanların Başbakan'ı izleyemeyeceğini, sarı basın kartıyla Başbakanlığa girilemeyeceğini, istisnai olarak o gün başbakanlıkta görevli gazetecilerin sarı basın kartlarını vererek aldıkları "geçici başbakanlık kartı"nın kaldırıldığını ifade etti.
Özer, Başbakanlık muhabirliği yapmak için gerekli "üç yıllık sarı basın kartı sahibi olma kriteri"ne sahip olmayan birçok kişinin de akredite edildiğini iddia etti: "Bizlere sansür uygulayanlar, gerekli kriterleri taşımayanlara kart verdiler" dedi.
TCG: Halkın bilgilenme hakkını yok sayıyor
TGC Yönetim Kurulu da, "Çok seslilik iddialarını da geçersiz kılan bu yaklaşımı kınarız, yanlıştan en kısa zamanda dönülmesini bekliyoruz" dedi.
"Yıllardır bir problem olan akreditasyon sorununun çözümünü beklerken yeniden keyfi değerlendirmelerle iptallerin yaşanması sadece gazetecilerin mesleklerini yapmaktan alıkoyma girişimi olarak kalmıyor, halkın bilgilenme hakkını da yok sayıyor."
ÇGD: Başbakanlık, gazeteci değil yandaş arıyor
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay da, "Başbakanlıkta bu işlere karar verenler, gazeteci değil, kendilerine partili, yandaş arıyorlar" diyerek tepki gösterdi.
İHD: Gazetecilerin çalışma hakları ne oldu?
İnsan Hakları Derneği (İHD) de, Başbakanlığı "basın mensuplarının çalışma hakkını tehlikeye düşürebilecek tutumundan bir an önce vazgeçmeye ve basın özgürlüğüne saygılı olmaya" davet etti. (EÖ)