Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), odatv'ye 2010 Yılı "Geleneksel Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri" kapsamında verdiği internet dalındaki ödülü askıya aldı.
Kararla ilgili gazeteciler görüşlerini bianet'e anlattı.
İpek Çalışlar (Gazeteci Yazar) : Gazeteciler Cemiyeti hatasını askıya almış... Doğrusu da iyi yapmış...Habercilik mi yoksa tetikçilik mi yaptığı tartışmalı bir internet sitesine, gazeteciler adına, yani bizlerin adına ödül verilmesi bence bir skandaldı.
İrfan Aktan (Express Dergisi): Odatv'nin ödülü aldığını duyduğumda çok şaşırdım. Hangi kritere göre verildiğini anlamadım. Çok tıklandığı için mi, haberleriyle gündemi değiştirdiği için mi yoksa habercilik tarzı için mi ? Odatv'ye Ergenekon kapsamında baskın yapılmasaydı bu ödül geri çekilecek miydi? Baskın sonrasında odatv'nin içeriğinin zayıflığı mı anlaşıldı? Ödül baştan verilmemeliydi.
İsmail Saymaz (Radikal): Ben OdaTV'nin yayıncılığını, kimi eleştirilerim varsa bile başarılı buluyordum. OdaTV'ye hangi bakımdan ödül verildiğini ve şimdi bu ödülün hangi gerekçeyle geri alındığını açıkçası anlamadım. Aynı şekilde, ödül verilirken mi siyasi kaygılar esastı, yoksa geri alınırken mi? İzaha muhtaç bir karar.
Ahmet Meriç Şenyüz (BirGün): TGC'nin "OdaTv'yi suçlu ilan etmiyoruz ama saygınlığımız zarar görmesin diye verdiğimiz ödülü askıya alıyoruz" şeklinde özetlenebilecek açıklamasını ciddi bulmuyorum. Şahsi kanaatim, cemiyetin, liberal ideolojik hegemonyanın entelektüel şiddetinden çekinerek böyle bir karar aldığı yönündedir.
TGC, madem yargı kararıyla kesinleşmedikçe kimsenin suçlu ilan edilemeyeceği düşüncesindedir o zaman bu anlayışa göre hareket etmeli. OdaTv'nin söz konusu ödülü hak edip etmediği tartışmasına hiç girmeksizin tam da bu tavrın TGC'nin saygınlığına büyük bir darbe vurduğunu düşünüyorum. Zira TGC'ye yakışan verdiği ödülün arkasında durma basiretini göstermektir.
Özcan Tikit (Habertürk): Her kurum, bu tür konularda karar verirken ödüle gölge düşürmeyecek bir değerlendirme süreci izler. Ödüle gölge düşürecek adaylar bu süreçte peşinen elenir.
Mesela Time dergisi geçtiğimiz yıl, "yılın kişisi" ödülünü, okurların ezici çoğunluğunun oyunu almış olmasına rağmen Wikileaks kurucusu Julian Assange yerine Facebook kurucusu Mark Zuckerberg'e verdi. Çok başarılı bir iş yapmış olmasına rağmen hakkındaki iddialar, Assange'ın ödülü almasını engelledi.
Gazeteciler Cemiyeti'nin de benzeri bir süreç izlediğini tahmin ediyorum. Kimseyi suçlu ilan etmemeye özen gösteren de bir açıklama yapmışlar. Yerinde bir karar.
Süleyman Arıoğlu (TGC Ön Seçici Kurul Üyesi): Türkiye'de hem kişisel hem de kurumsal düzeyde ilkesel davranamamak gibi bir sorun var. Bu ödülü, OdaTV'ye vermeyi kararlaştırırken hangi reflekslerle hareket etmişlerdi; şimdi bunda niye tereddüt ettiler? İlke değil de refleksle hareket edilirse böyle tutarsızlıklar sergilenir.
Cemiyetin, Oda TV'nin ödülünün askıya alınmasıyla ilgili gerekçesi inandırıcı değil. Eğer OdaTV ödülü hak ediyorduysa, bugün hala hak ediyordur. Yok, etmiyorduysa, niye ödül verdiler?
Murat Seçkin (Star): TGC, OdaTV'ye verilen ödülü askıya alarak kendisini bu konuda yaşanan tartışmaların dışında tutmuş. Geçmişte Basın Konseyi gibi birçok konuda taraf olarak hareket eden Cemiyetin bu hamlesi olumlu bir geri adım gibi de algılanabilir.
Ancak tartışılması gereken ya da gözden kaçan gerçek şu: Aralarında gazetecilerin de bulunduğu birçok kişiyi "MİT mensubu, ajan, Ermeni kökenli" gibi belgesiz ve asılsız iddialarla sitesinde haber yapan ve ayrımcı ve kışkırtıcı dil kullanan bir sitenin "askıya alınmış" olsa bile ödüle layık görülmesi...
Gazeteci Murat Çelikkan, bianet için kaleme aldığı yazıda, odatv'ye ödül verilmesini ifade özgürlüğü konunda ciddi endişeler yarattığını söylemişti.
"İnternet ödülünü odatv'ye vermişler. Hem de bu son Şık'lı, Şener'li ifade özgürlüğü konusunda hepimizi ciddi endişeye sevk eden son operasyon öncesinde.."(NV(AÇ/EÖ)