Aynı gün, "Kıbrıs" gazetesinden Hasan Hastürer ve Başaran Düzgün'e de dava açıldı.
Gazetecilere "hakaret" davası
3 Kasım 2003'da, "Kıbrıs" gazetesi Yazı İşleri Müdürü Başaran Düzgün'e 27 Mart 2003'te "Kıbrıs" gazetesinde yayımlanan "Kimin Garantörü" başlıklı yazısı nedeniyle 2983 sayılı Askeri Suç ve Cezalar Yasası 26. maddesi kapsamında dava açıldı.
Dava, "Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif etme" iddiasıyla ve 10 yıl hapis istemiyle Askeri Ağır Ceza Mahkemesi'nde açıldı.
Aynı günlerde "Kıbrıs" gazetesi makale yazarı Hasan Hastürer'e de 26 Mart 2003 tarihinde "Kıbrıs" gazetesinde yayımlanan "Doğancı'da coplu demokrasi" başlıklı yazısına "Yıkıcı niyetle, devlete karşı nefret yaratmak ve devleti küçük düşürmek, Türkiye yetkililerini küçük düşürmek ve neşren hakaret" suçlamasıyla toplam 11 yıl hapis istemiyle 3 dava açıldı.
4 Kasım 2003'da ise, "Kıbrıs" gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Ergüçlü'ye bu yazıları yayımlayan gazetenin sorumlusu olarak dava açıldı.
"Ortam" gazetesine de dava
Aynı gün, bu kez "Ortam" gazetesi köşe yazarı Hasan Kahvecioğlu'na Doğancı eylemiyle ilgili bir makalesinden ötürü dava okundu. Kahvecioğlu da "Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın manevi kişiliğine hakaret"le suçlanıyor ve askeri mahkemede yargılanarak 11 yıla kadar hapsi isteniyor.
"Ortam" gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Davulcu'ya da Kahvecioğlu'nun yazısını yayınladığı gerekçesiyle dava okundu ve Davulcu'nun da askeri mahkemede yargılanması öngörülüyor. "Ortam" gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Davulcu'ya ayrıca Hüsnü Feridun imzasıyla 2.5 yıl önce "LAÜ'de partizanca istihdamlar" başlıklı bir okuyucu mektubu yayımlaması nedeniyle ceza davası açıldı.
Hüsnü Feridun, kendisinin böyle bir yazı kaleme almamış olduğunu belirtmiş ve durumdan şikayetçi olmuştu. Gazetecilere yönelik "dava operasyonları"nın artarak devam etmesi bekleniyor.
Gazeteciler Birliği'nden tepki
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Süleyman Ergüçlü yaptığı açıklamada duruma tepkisini, "Dava açılan meslektaşlarımızın ortak bir özelliği bulunmaktadır. Bu da, yazılarının, halkın iradesi doğrultusunda olmasıdır. Dolayısıyla, bu toplu dava hareketini, çözüm ve AB üyeliği isteyen kesimleri sindirme hareketi olarak algılıyoruz" diyerek gösterdi.
Basın-Sen: Sistemli Saldırılar
Beş gazeteciye açılan davalara tepki gösteren Kıbrıs Türk Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı Kemal Darbaz da yaptığı açıklamada, bunun sistemli bir saldırı olduğuna dikkati çekerek, "Hala, Kıbrıs Türk halkı üzerine korku salmaya çalışan güçler, bunu gazeteciler üzerinden giderek yapmaya çalışıyorlar" dedi.
YBH: Evrensel Hukuka Ters
Yurtsever Birlik Hareketi (YBH) Dışilişkiler Sekreteri Alpay Durduran da bu durumun evrensel hukuka ters olduğuna dikkat çekti. YBH, "Seçimi kazanmak için insanları susturmak ve halkın barış istemleri doğrultusunda oy kullanmasını engellemek için harekete geçeceklerini söylüyorduk ve her gün yeni bir adımla karşılaşıyoruz" dedi.
ÇABP: Basın Özgürlüğü Yaralandı
Çözüm ve AB Partisi, (ÇABP) davaları "basın özgürlüğünü yaralayan eylem" olarak değerlendirdi. (BB)