Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Semiha Şahin ve muhabiri Pınar Gayıp'ın tutuklu yargılandığı davanın üçüncü duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi, 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma savcısı esas hakkında mütalasını açıklayarak Gayıp ve Şahin'in tutukluluğuna devam kararı verilmesini istedi.
Mahkeme, gazetecilerin tutukluluğuna devam kararı verdi. Sanık ve avukatlarının esas hakkında mütalaaya karşı savunmalarını sunmaları için duruşmayı 27 Mart 13.30'a bıraktı.
Mahkeme başkanı: Ahmet Uğuz Üyeler: Dr. Abdullah Ok, Murat Tuncer - Savcı: Hakan Gökalp Uçan.
Tanık dinlendi
Duruşmada tutuklu sanıklar Şahin ve Gayıp ile avukatları hazır bulundu. Şahin hakkında emniyette ifadesi olan ve mahkeme tarafından önceki celselerde tutukluluğa devam gerekçesi olarak ifade edilen tanık da duruşmaya katıldı.
Tanık emniyetteki ifadesinin doğru olmadığını belirtti. Tanık beyanına bir diyeceği olmadığını belirten duruşma savcısı esas hakkında mütalaasını açıkladı.
"Tutukluluğa devam kararı verilsin"
Savcı, iki sayfadan oluşan esas hakkında mütalaasında Gayıp'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" (TCK 314/2, TMK 5/1), "terör örgütü propagandası yapmak" (TMK 7/2); Şahin'in ise bunlara ek olarak "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlamalarıyla ayrı ayrı cezalandırılmalarını ve tutukluluklarının devamına karar verilmesini istedi.
Tutuksuz yargılanan sanıklar Gülsen İmre ve Ferhat Harun Pehlivan'ın ise "terör örgütü propagandası yamak" suçlamasıyla ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep etti.
Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Türk Ceza Kanunu (TCK) 314/2TCK madde 220/7’ye göre suçlanan kişiye verilecek cezayı kapsayan maddedir. Buna göre, örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir. TMK 5/1Bu maddeye göre, yukarıda tanımlanan suçtan ceza alan kişiye verilen ceza yarıda bir oranında arttırılır. |
Şahin: Muhalif gazetecileri cezalandırmak
Mütalaanın ardından ilk sözü alan Semiha Şahin, mütalaaya ve iddianameye konu olan bütün delillerin gazetecilik faaliyeti kapsamında kaldığını belirterek "Ben sosyalist bir gazeteciyim. Beraatimi talep ediyorum" dedi:
“Dokuz buçuk aydır iddianamede yer alan her şeyin hukuksuz olduğunu ifade ettik. Örgüt propagandası dediğiniz yaptığım haberleri paylaşmam, 2911’e muhalefet dediğiniz mesleğim dolayısıyla takip ettiğim eylemler. Okunan mütalaa davanın başından beri söylediğim gibi muhalif gazetecileri cezalandırmak için yapılan yargılamaların bir parçasıdır. Ben sosyalist bir gazeteciyim. Beraatimi talep ediyorum.”
Gayıp: Suruç katliamı davasında tanık olmalıydım
Gayıp ise beraatini talep ettiği savunmasında şunları söyledi:
“Dokuz buçuk aydır tutukluyuz ve ceza artık infaza dönüşmüş durumda. Ben sosyalist bir gazeteciyim bunu hiçbir zaman inkar etmedim. Gittiğim haberi sosyal medyada paylaşmam iddianamede suç olmuş. Örgüt üyesi olduğumuza dair kuvvetli şüphe olarak gösterilen deliller propagandaya dahi delil olarak gösterilemeyecek deliller.
"Polis fezlekesi olduğu gibi iddianameye çevrilmiş. Bu yargılamaanın hukuki bir çerçevesi olsaydı biz zaten bu davadan yargılanmazdık. Ben Suruç katliamının tanığıyım. Burada sanık olarak değil ben tutukluyken Urfa’da görülen duruşmalarda tanık olarak bulunmalıydım.”
Tahliye talebi
Ardından avukatlar, iddianamede yer alan delillerin hukuka aykırı toplandığını, kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini yinelediklerini, dosya kapsamında yaptıkları itirazlar sonuçlanmadan esas hakkında mütalaanın açıklanmasının hukuka aykırı olduğunu ifade etti.
Avukatlar tutuksuz sanıklar Gülsen İmre ile Ferhat Harun Pehlivan'ın imza şeklinde gerçekleşen adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını, Pehlivan'ın ayrıca duruşmalardan vareste tutulmasını, tutuklu sanıklar Gayıp ve Şahin'in ise tahliye edilmesini talep etti.
Karar: "Adli kontrol yetersiz kalacağından"
Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Pınar Gayıp ve Semiha Şahin'in tutukluluk hallerinin ayrı ayrı devamına karar verdi:
“... üzerine atılı suçlan işlediklerine ilişkin dosya içerisinde mevcut tutanaklar, sanık savunmaları, açık kaynak tespit tutanakları, eylem tespit tutanaktan, dosya içerisinde mevcut diğer tutanak, delil, rapor ve belgeler hep birlikte incelendiğinde, sanıkların atılı suçu işlediklerine ilişkin olarak kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin varlığı ile sanıklar Pınar ve Semiha bakımından üzenlerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunun 5271 sayılı CMK 1003 ve devamı maddelerinde belirtilen katalog suçlardan olması nedeniyle kuvvetli suç şüphesine ilişkin somut deliller mevcut olduğundan tutuklama sebeplerinin varsayıldığı bu meyanda atılı suçun niteliği, mevcut delil durumu, sanıkların kaçma ihtimali, atılı suçların yasada öngörülen cezasının alt ve üst sının ölçülülük ilkesi nazara alınarak değerlendirildiğinde bu aşamada adlı kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı düşünülerek sanıkların tutukluluk hallerinin ayrı ayrı devamına…”
Tutuksuz sanıklar İmre ve Pehlivan’ın ise adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmederek sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi.
Ne olmuştu?Gazeteciler Pınar Gayıp ve Semiha Şahin ile SGDF üyesi Ferhat Pehlivan ve Gülsen İmre 13 Nisan 2018’de gözaltına alındı. 19 Nisan 2018’de savcının "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" suçlamasını yönelttiği dört isim tutuklama istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Davada Semiha Şahin "Örgüt üyesi olmak ve propaganda yapmak", Pınar Gayıp "Örgüt üyesi olmak", Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi Ferhat Pehlivan ve Gülsen İmre "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla yargılanıyor. İddianameYargılamaya ilişkin Eylül 2018'de hazırlanan iddianamede, gazeteciler Şahin ve Gayıp’a yöneltilen suçlamalar arasında sosyal medya paylaşımları ve haber takibi için bulunduğu eylemler gösterildi. Şahin ve Gayıp’ın çalıştığı ETHA’dan "örgütünün fikir ve ideolojisi doğrultusunda yayın yapan site” olarak söz edildi. |
(TP)