Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Etkin Haber Ajansı (ETHA) çalışanı gazeteciler Pınar Gayıp ve Semiha Şahin ile birlikte dört kişinin tutuklu olduğu davanın ikinci celsesi Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmayı Halkların Demokratik Partisi (HDP) PM Üyesi Nadiye Gürbüz ile birlikte gazetecilerin yakınları takip etti. Duruşmaya tutuklu gazeteciler Gayıp ve Şahin ile tüm tutuklu sanıklar ile avukatları katıldı.
Şahin: Özgürlüğümüzün elimizden alındı
Duruşmada ilk olarak söz alan ETHA editörü Semiha Şahin, "Sekiz aydır tutuklu bulunuyoruz. Yaptığımız haberlerden kaynaklı, politik tutumumuzdan dolayı tutukluyuz. Sosyal medya paylaşımlarımdan dolayı tutukluyuz. Mesleğimden gereği tutukluyuz. Gazetecilik suç değildir. Mesleğimizi yaptığımızdan dolayı, özgürlüğümüzün alındığından dolayı tahliye mi talep ediyorum" dedi.
ETHA muhabiri Pınar Gayıp de sekiz aydır tutuklu bir gazeteci olduğunu belirterek, tahliyesini istedi.
Kaya: Delil karartacak bir durum yok
Avukat Gülhan Kaya, daha önceki celsede tutukluluğun devamı olarak kaçma şüphesi oluşturduğunu anımsattı:
"Müvekillerim çağrıldığında kendileri ifade verirdi, evlerinden gözaltına alındığı halde kaçma şüphesi olduğu söyleniyor, bu durumun somutlaştırılması gerekir. Delil karatacak bir durum yok ortada."
Tonç: Tutukluluk cezaya dönüştü
Avukat Kader Tonç da şunları söyledi:
"Bu dosyaya giren bütün evraklar çok önceden giren deliller, dolayısıyla dosyada delil karartma durumu olamaz. Bu delillerin dosyaya konulması bile hukuka aykırıdır. Özel hayatın gizliliğine aykırıdır, bu deliller yüzünden müvekillerim 8 aydır tutuklu. Bu deliller ne tutukluluğun devamı ve ne de hüküm bakımından değerlendirilemez. Tutukluluk bir cezalandırılmaya dönüşmüş durumda."
Karakoç: Foto makinesi suç mu?
Avukat Özcan Karakoç, emniyette susma hakkını kullanılmasının bile suç sayıldığına dikkat çekerek, şunları belirtti:
"Savcı müvekkilleri görmeden tutukluluğa sevk etmiş. Bir hak bile suç sayılıyor. Ortada suç işlenmediği halde siyasi gerekçelerle tutuklu bu insanlar. Delil olarak koydukları 2014 yılına ait suçlar. Emniyet 4 yıl neden bekledi ? Gece evlerinin basılması gazetecilerin lekelenmesidir. Bu insanin lekelemek kimin hakkı? Dosyada fotoğraf makinesi bile suç sayılmış.”
Mahkeme heyeti ETHA çalışanları Pınar Gayıp ve Semiha Şahin'in tutukluluğuna, Ferhat Harun Pehlivan ve Gülsen İmre'nin tahliyesine karar verdi. Üçüncü duruşma 30 Ocak 2019’da görülecek.
Dava hakkında |
ETHA çalışanları Pınar Gayıp ve Semiha Şahin ile Sosyalist Gneçlik Dernekleri Federasyonu üyesi Ferhat Pehlivan ve Gazi Mahakkesi'nde gözaltına alınan Gülsen İmre 13 2018'de gözaltına alındı. Yaklaşık bir hafta sonra, savcılık ifadelerini almadan "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklama istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildiler. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği Semiha Şahin'i "Örgüt üyesi olmak ve propaganda yapmak", Pınar Gayıp "Örgüt üyesi olmak", SGDF üyesi Ferhat Pehlivan ve Gazi Mahallesi'nde gözaltına alınan Gülsen İmre "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklanmasına karar verdi. Şahin ve Gayıp'a ilişkin Eylül 2018'de hazırlanan iddianamede, herhangi bir maddi suç delili bulunamadı. Sosyal medya paylaşımları ve haber takipleri, iddianameye suç delili olarak konuldu. İddianamede, gazetecilerin haber takibi için bulunduğu eylemlere gidişini "Etkin Haber Ajansı'nın çağrısına uyarak" diye verildi. Haber takibi için gidilen cenaze törenlere ve eylemlere gidilmesini suç olarak gösterildi. İddianamede ayrıca, Etkin Haber Ajansı'ndan "örgütünün fikir ve ideolojisi doğrultusunda yayın yapan" diye Etkin Haber Ajansı'nın yaptığı bazı haberleri ise "eyleme çağrı" olarak lanse edildi. Gazeteciler, 10 Eylül 2018'de İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada da tahliye edilmemişti. |
(EMK)