Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'nun (FİJ) Avrupa'da yaygınlaştırdığı "Uluslararası Gazetecilik İçin Ayağa Kalk" kampanyası dolayısıyla, İstanbul'da Sabah gazetesi ve ATV, Ankara'da Halk TV'de ve Bursa'da Olay gazete ve Olay TV önünde eylem yaptı.
TGS, dünkü (5 Kadım) basın açıklamalarını, Sabah ve ATV için Beşiktaş Balmumcu'da bulunan işyerinin önünde, Halk TV için televizyona mali destek sağlayan Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) genel merkizinin önünde, Bursa'da ise Olay gazetesi ve Olay TV'nin bulunduğu bina önününü seçti.
"ATV-Sabah, Halk TV ve Olay gazetesi işverenlerini kınıyoruz"
İstanbul'da TGS Genel Sekreteri Sergül Keskin, Ankara'da TGS Ankara Şube Başkanı Turgut Dedeoğlu ve Bursa'da TGS Bölge Temsilcisi Şengül Önder'ün okuduğu basın açıklamalarında, "Türkiye'de sendikal örgütlenme ve toplu sözleşme hakkına karşı düşmanca bir tutum içine giren; Anayasal bir hakkı ve insana ait evrensel bir değeri, hukuk dışı akla hayale gelmedik yöntemlerle ihlal ederek suç işleyen ATV-Sabah, Halk TV ve Olay gazete ve TV sorumlularını ve arkalarındaki destekçileri uluslararası kamuoyu önünde kınıyoruz" denildi.
Örgütlenme mücadelesi verilen üç işyerinde üyelerinin işten atıldığı ve sendika üyeliğinden istifaya zorlandıklarını vurgulayan TGS, "toplu sözleşme görüşmelerinden kaçarak çalışanların sendikal haklarına saygı duymadıkları" gerekçesiyle üç işvereni de protesto etti.
"Uluslararası Gazetecilik İçin Ayağa Kalk" kampanyasının, 2007'den bu yana her 5 Kasım'da ve her ülkenin kendine özgü koşullarını da içerecek biçimde, ulusal Gazeteci Sendikaları'nca gerçekleştirilen çeşitli eylem ve etkinliklerle kutlandığı belirtildi.
Tekelleşme, dezenformasyon, kötü yaşam koşulları kınandı
Açıklamalarda, gazetecilik sektöründe; tekelleşme ve sermaye yoğunlaşmasına karşı mücadele etmek; medya-siyaset-ticaret ilişkisi sonucu ortaya çıkan yozlaşmalara dikkati çekmek; editoryal bağımsızlığı ve nitelikli yayıncılığı savunmak; her türlü sansür ve otosansür uygulamalarına karşı çıkmak; politik, askeri ve çeşitli çıkar çevrelerinin dezenformasyon ve manipülasyon uygulamalarına araç olmamak; gazetecilere yönelik gözaltı, tutuklama ve mahkumiyet, saldırı, yaralama ve cinayet gibi basın özgürlüğü ihlallerini gündeme getirerek, basın özgürlüğü üzerindeki yasal ve fiili baskı ve tehditlerin kaldırılması için mücadele etmek eylemin hedefleri arasında sayıldı.
Açıklamada şu tespitlere de yer verildi:
"Gazetecilerin özel yaşama müdahale eden ve kişilik hakkı ihlallerine yol açan yayıncılık uygulamalarına karşı kamuoyu desteğiyle mücadele vermek;
"Nitelikli gazeteciliğin yükselişe geçmesi için gazeteci sendikalarının yaşamsal öneme sahip roller üstlenmesine destek sağlamak;
"Basın emekçilerinin; yaşam standartlarının düşmesi, kötü çalışma koşulları, sendikasızlaştırma, patronların tehdit ve baskıları karşısında iş güvencesinden yoksun bırakılmaları, işten atılmaları gibi sık sık karşı karşıya kaldıkları acıları protesto etmek;
"Gazeteciliğin; halkın haber alma, bilgi edinme ve gerçeğe ulaşma hakkı olduğunu kabul ederek, gazetecilerin bu amaçla nitelikli yayıncılık için vereceği sendikal örgütlenme mücadelesinde kamuoyu ile dayanışma sağlamak;
"Gazetecilik=Bilgi=Demokrasi" anlayışını kabul ettirmek amacıyla bugün bizlerle aynı amaçlar uğruna mücadele veren tüm Avrupalı meslektaşlarımızla birlikte işyerleri önünde ayağa kalkmak için bir araya geldik."
"Hem siyasi iktidara yandaş olanları, hem ana muhalefete yandaş olanları, hem de toplumsal amaçlarla hareket etmesi gereken kamu kuruluşlarını; hukuka uygun davranmaya, hukukun üstünlüğüne saygı duymaya, basın emekçilerinin sendikal hak mücadelesine saygılı davranmaya çağırıyoruz." (EÖ)
Fotoğraf: sendika.org