Demokratik ve bağımsız bir medyaya ortam yaratmak amacıyla bir dizi karar içeren bildirgede, gazetecilere kendi mesleklerine ve etik değerlerine sahip çıkma çağrısı yapıldı; medyanın başka alanlara sahip olmanın bir aracı olarak kullanılmaması istendi.
Bildirgede, dünyada iletişim araçlarını denetleyen 10 büyük sermaye grubunun Türk medya sektörüne hakim olma isteklerinin önüne geçilmesi de istendi.
"Türk medyasına aracılık rolü" bildirgede
Galatasaray Üniversitesi'ndeki konferansta yaptığı konuşmada Türkiye medyasına "Batı ile Arap medyası arasındaki diyaloga katkı" öneren Uluslar arası Gazeteciler Federasyonu (FİJ) Genel Sekreteri Aidan White'nin bu önerisi de bildirgeye girdi.
Bildirgede, bu konuda, "Uluslararası barışa katkı anlamında Türk medyasının Arap medyası ve Avrupa medyası arasında diyalog kapısı açacak girişimler ve tartışma platformu oluşturması için girişimler yapılması" kabul edildi.
"Demokratik, Bağımsız ve Saygın Medyanın Hayata Geçirilmesi" başlığıyla dört oturum halinde gerçekleştirilen Konferans sonunda, radyo ve televizyonların frekans tahsisinin gecikmeden gerçekleştirilmesi, yerel medyanın güçlendirilmesi ve yerel yöneticilerin baskı ve keyfi uygulamalarından uzak tutulması için önlem talep edildi.
"Kısıtlayıcı yasalar ile ağır cezalar kalksın"
Hukuk sistemi ile iletişime dair yasalar arasında dağınıklık ve farklılık bulunduğuna dikkat çekilen bildirgede, bu farklılıkların giderilmesi, ayrıca, başta Anayasa olmak üzere Basın Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Avrupa Birliği'ne (AB) uyum amacıyla çıkarılan diğer yasalarda, halkın bilgi edinmesini, gerçekleri öğrenmesini ve basın özgürlüğünü kısıtlayan maddelerin kaldırılması talep edildi.
Yasalarla bağlantılı olarak da "öldürücü nitelikteki ve yayın özgürlüğünü tehdit eden ağır para cezaların" kaldırılması istendi.
Medyanın mülkiyet yapısının, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin önüne geçtiğine dikkat çekilen deklarasyonda, Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun daha demokratik bir yapıya kavuşturulması talep edildi.
Bildirgede AB'ye dönük olarak, "AB uyum süreci içinde medya sahipleri ve medya çalışanlarının AB uygulamaları konusunda bilgilendirilmesi ve AB müktesebatın medya ile ilgili bölümlerinin yaygınlaştırılması" istendi.
"212 tam uygulansın, sendikal engeller kalksın"
Bildirge ile yapılan öneriler arasında şunlar da bulunuyor:
* Gazeteciler, 212 sayılı yasa ile değişik 5953 Sayılı Yasa çerçevesinde mutlaka fikir işçisi olarak çalıştırılmalı, sendikal örgütlenmelinin önündeki engeller ve uygulamadaki baskılar kaldırılmalıdır. Bu yasanın getirdiği haklar kesintisiz olarak uygulanmalıdır.
* Haberciliğin can damarı olan muhabirlik mesleğinin eski saygın konumuna kavuşturulması ve muhabirlerin çalışma koşullarının düzeltilmesi, haklarının korunması sağlanmalıdır.
* İletişim Fakülteleri'nin altyapısının geliştirilmesi ve daha nitelikli eğitim verecek hale getirilmelidir.
* Medya organlarında Türkçe'nin doğru kullanımına özen gösterilmeli ve Türkçe karşılığı olduğu zaman yabancı sözcüklerin kullanılmasından kaçınılmalıdır.
Galatasaray Üniversitesi'nde, 10-12 Ocak günlerinde yapılan konferansta, "Medyanın Önündeki Yasal Engeller", "Medya Siyaset İlişkisi ve Medyanın Mülkiyet Yapısı", "Medya Çalışanlarının Sorunları" ve "Medya Sektöründeki Eğitim ve İstihdam Politikaları" başlıklı işlenmişti. (EÖ/BB)