Medyada işten çıkarmalarına karşı Galatasaray Meydanı'nda eylem yapan gazetecilerden Ali Er, Ayça Örer ve Nuh Köklü, taleplerin örgütlü şekilde istenmesinin bu kez işe yarayacağına inanıyor.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) eski İstanbul Şube başkanı ve Bizim Gazete yazarı Ali Er, bu gözlemi, sadece medya sektöründe değil toplumun çeşitli kesimlerinde gözledikleri duyarlılıklarından hareketle yaptıklarını ifade ediyor.
"Sanki toplumun çok çeşitli kesimlerinde de duyarlılıklar arttı. Her çevreden bir hareketlenme sesi geliyor. Medya için de bu çok net görülüyor."
Örer: Örgütlü olmasan da atılıyorsun, o zaman?
TGS'nin "örgütlenme ve birlikte mücadele" çağrısının yerine ulaşacağına inanan Taraf gazetesi muhabiri Ayça Örer, "Gazeteciler başlarını kuma gömmenin bir sonuç vermediğini görmeye başladı. Örgütlü olsan da olmasan da işten çıkarılabiliyorsunuz. En azından örgütlüyken sorunlarını paylaşabiliyor ve yasal yollara daha az sıkıntıyla ulaşıyorsunuz" şeklinde konuştu.
"Dışarıdan bakıldığı zaman iyi maaşlarla iyi şartlarda çalışılan bir işkolu olarak görülüyor. İçerisinde yaşanan rekabet ve örgütlenmeyi de bir iş kaybı olarak görmesi nedeniyle aslında çalışma koşulları da medya patronları tarafından da buna göre şekillendiriliyor.
"Bence en önemli engel psikolojik. Daha önce örgütlenen insanların işten alınması ve kara listelerine alınması, hak talepli davaların çok uzun sürmesi, tazminat alınsa bile geçen sürede çok zor koşullarda yaşamak zorunda kalması vs.."
"Milliyet'ten atıldım ama nedenini bilmiyorum"
30 Kasım itibariyle iki yıldır çalıştığı Milliyet gazetesindeki işine son verilen bir gazeteci, muhasebe servisine gittiğinde işten çıkarılanların yer aldığı 30 kişilik bir liste gördüğünü, atılmaların sürebileceğini söylüyor.
"Sessiz sedasız yapılıyor bu iş galiba. Sekizi gazeteci ve editör, diğerleri teknik servis elemanları. Bölüm şefim "kötü performans"tan atıldığımı söylediği için öyle sanıyordum. Ama kağıt üzerinden 'ekonomik kriz' yazılıydı.
"Her hafta altı gün ve Çarşamba geceleri de gece 12'ye kadar çalışıyorduk. Haftada 60-65 saat çalışıyorduk. Gazeteciliği seviyorum ama işimi bana sevdirmiyorlar. Dava açmayı düşünüyorum ama tam karar vermedim. Kölelik koşullarına itiyorlar, itiyorlar, itiyorlar, en acısı da bu herhalde."
Köklü: TGS'den ayrılanlar ikna edilmeli
Nuh Köklü, Sabah gazetesi editörü ve sendika temsilcisi olarak görev yaparken performansı gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. Gazete işvereni hakkında işe iade davası açan Köklü, davaya Ocak başında başlanacağını, ardından da sendikal fesih davası açacağını söylüyor.
Sendikal mücadelenin faydalarına inandığını, bunun işten çıkarılan basın çalışanları açısından "çalıştıkları dönem gibi yalnız kalmadıklarını görmek" açısından çok önemli olduğunu söyleyen Köklü, "Sabah ve ATV'de çalışan 406 sendika üyesi çalışandan zamanla üyelikten ayrılan 250'sine ulaşılmalı. Burada bir araya gelmek iyi. Ama asıl onların vazgeçmeleri önemli" dedi.(EÖ)
(*) Fotoğraf: Alberto Tetta