Bağımsız İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na gazetecilerin yıpranma hakkıyla ilgili bir kanun teklifi verdi. Tüzel kanun teklifinde 2008'de kaldırılan gazetecilerin yıpranma hakkının iade edilmesini istedi.
Gazetecilerin çalışma koşullarının 30 yıllık bir düzenlemeyle kabul edilmiş olduğunun vurgulandığı teklifte, "kazanılmış hakları koruma adına, gazetecilik ve basın işkollarıyla ilgili fiili hizmet süresi zammının yeniden düzenlenmesi bir hak gaspının telafisini sağlayacaktır dendi. Bu düzenlemenin sosyal güvenlik sistemine ve devlete güven anlayışının bir gereği olduğu belirtildi.
Kazanılmış hak
Levent Tüzel, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Ankara Temsilcisi Taylan Erten'le birlikte bir basın açıklaması yaptı. TGC ve diğer gazeteci meslek örgütlerinin daha 5510 sayılı yasa tasarı halindeyken Meclis komisyonlarına sundukları "fiili hizmet zammı süresine" dair önerilerini Meclis Başkanlığı'na yasa teklifi olarak verdiklerini söyledi.
AKP Hükümeti dönemindeki yasal düzenlemelerin emekçilerin haklarını gasp ettiğinin kaydedildiği açıklamada, Genel Sağlık Sigortası'nın ve çalışma yaşamına ilişkin yasalar hatırlatıldı. "Mezarda emeklilik, esnek, güvencesiz çalışma getirilirken, pek çok emekçinin de kazanılmış hakkı olan yıpranma hakkı gaspedildi."
Zorlu çalışma şartları
Gazetecilerin çalışma koşullarının zorluğuyla ilgili örnekler verilen açıklamada, mesleklerini yaparken depremde hayatını kaybeden gazeteciler Cem Emir ve Sebahattin Yılmaz, sokak ortasında katledilen Musa Anter, Hrant Dink; derin devlet operasyonlarına kurban giden Uğur Mumcu, gözaltında öldürülen Metin Göktepe ve 1992 Cizre Nevroz'unda ateş altında vurulan gazeteci İzzet Kezer de hatırlatıldı.
Açıklamada, asker, polis, itfaiye ve yanın söndürme işlemi yapanların yıpranma hakkı kapsamı içinde olduğu belirtildi. Gazetecilerin de "savaş, yangın, deprem, sel, su bakını, orman yangınları demeden, toplumsal ve siyasal olaylar başta olmak üzere hayata dair tüm alanlarda ve her koşulda, itfaiyeci, polis, askerle aynı şartlarda çalışmak zorunda" olduklarına dikkat çekildi.
Leven Tüzel, Başbakan ve dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın "gazeteciler yıpranmıyor" diyerek yıpranma payını kaldırdıklarını, gazetecilerin Meclis'ten lütuf değil, ellerinden alınan haklarını geri istediklerini söyledi.
Açıklamada, Gazetecilere Özgürlük Platformu verilerine göre cezaevlerinde 97 gazetecinin olduğu, işten çıkarmaların sıradan bir olay halini aldığı, sendikalı çalışmanın neredeyse yok denecek düzeyde olduğu da not düşüldü. (YY)