Adana İlk Haber Gazetesi'nden Süreyya Uri 46 yaşında, 24 yaşından beri gazeteci.... Bu 22 yıl içinde hep Adana'da Aydınlık gazetesinde, Ulusal Kanal'da, Tempo TV'de, Durum gazetesinde çalışmış... Uri kendi kadın gazeteci olma deneyimini bianet'e anlattı...
Hem kadın hem de gazeteci iseniz işiniz zor... İki kadının tanıklığının bir erkeğin tanıklığı ile eşdeğer görüldüğü bir gelenek, yaşamın her alanında kadınların önüne çıkıyor. Bu durumu düzeltmek için yasaların değiştirilmiş olması yetmiyor.
Kadın gazetecilerin iki erkeğin donanımına sahip olması isteniyor
Bu durum bugün gazeteci kadınlar açısından geçerliliğini halen koruyor. Eğer gazeteciyseniz ve kadınsanız; iki hatta daha çok erkeğin donanımına, bilgi ve birikimine sahip olmanız gerekiyor.
Ancak bu koşullarda onlarla mücadele etme ya da onlarla eşit görülme şansını yakalayabiliyorsunuz. Hatta çoğu zaman kadının donanımlı olması bile yetmiyor mücadele etmek için. Örneğin işyerinizde kariyer yapamamanız için sadece kadın olmanız yetiyor.
Kadın haklarının bilincindeyseniz kolayca kabul edilmezsiniz
Kadın gazetecinin muhatap olduğu çevre de kadını kolayca kabullenemiyor. Çünkü eğer kadın haklarının bilincinde bir gazeteciyseniz haber kaynağının işine geldiğinde, sizinle pazarlık yapma şansı ortadan kalkıyor. Kadın meselesinin bilincinde bir gazeteciyseniz, biliyorlar ki; toplumun çıkarları kendi çıkarlarınızın önünde olacak. Ve yine biliyorlar ki; önünüze serilen ne olursa olsun doğru bildiklerinizden ödün vermeyeceksiniz, kaleminizi onların çıkarları için kulanmayacaksınız.
Erkekler önce "kadın rakibi" harcamak istiyor
İş dünyasını kurtlar sofrasına benzetiyorum. Bu sofrada hiç çekinmeden harcanan ise çoğu zaman kadınlar oluyor. Gazetecilikte de durum aynı. O biribirini hep rakip olarak gören ve kendini pazarlayabilmek için her yolu mübah sayan erkek zihniyeti, karşısındaki kadın rakibe karşı bir anda kenetleniyor. Önce harcanması gerekenin "kadın rakip" olduğu düşüncesinde bir anda birleşiyor ve gereğini yapıyorlar.
Hemcinslerini harcayan kadınlar...
Kadınların olmadığı bir işdünyası yaratma çabasında olan erkekler, ne yazık ki kendilerine kadın yandaşlar da bulabiliyor zaman zaman. Onlar gibi düşünen, kendilerini onlara kabul ettirebilmek için hemcinslerini harcayan kadınlar da onların ekmeğine yağ sürüyor.
Kadın gazeteci daha çok zorlukla karşılaşıyor
Ekonomik olarak da kadın gazetecilerin erkek gazetecilerden daha fazla ücret alması gerekiyor bana göre. Çünkü gazetecilik yapıyorsunuz. İşinizin yeri ve zamanı yok. Haber nerede ise gazeteci orada. Haber ne zaman olursa, gazeteci o saatte iş başında. Eğer kadın gazeteciyseniz haberin yeri ve saati konusunda sorunlar yaşayacaksınız. Bir kadın gazetecinin gecenin olmadık bir saatinde izlediği bir haberden sonra evine dönerken ne tür zorluklarla karşılaşılabileceğini tahmin etmek zor değil. Bütün bunlara rağmen ne yazık ki kadın gazeteciler de diğer kadın çalışanlar gibi erkek meslektaşlarından daha az ücretle çalıştırılıyor.
Yerel medyada yevmiye usulü...
Yerel gazetecilik açısından değerlendirildiğinde ekonomik ve sosyal haklar açısından sorunlar daha da büyüyor. Sigortalılık açısından ele alındığında yalnız yerel değil, yaygın medya çalışanları arasında da yıllarca çalıştırıldıktan sonra 212’si yapılan taşra muhabirleri tanıyorum. Bu yerel gazetelerde çok daha üzücü boyutlarda.
Yerel medyada yevmiye usulu çalıştırılan gazeteciler bulunuyor. Çalıştırdığı elemanları aynı akşam sıraya dizip yevmiyelerini ödeyen gazete patronları, dolayısıyla da çalıştırdığı elemanlarının izinli olduğu günlerde "yevmiyelerini" ödemeyerek, onları bir yerde çalışmadığı gün için örtülü biçimde cezalandırıyor. (NZ/GG)