Haberin bize anlattığına göre bir kadın meslektaşlarının tacizine uğruyor. Bundan sevgilisine bahsediyor. Sevgilisi halasının oğluyla konuşuyor. Halasının oğlu da "polislere gereken dersi vereceğini" söylüyor. Zaten hala oğlunun telefon konuşmalarını dinlemekte olan polis üç kişiyi de gözaltına alıyor.
Buraya kadar, sıfatları özellikle gizledik. Çünkü gazetecilerin haberi "seksileştirmek" için kullandıkları sıfatlarla, çerçevelemeyle ve anlatımla karşı karşıyayız.
Haberdeki kadının mesleği polislik. Sevgilisi bir astsubay. Hala oğlunun da Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) üyesi olduğu yazılı.
Taciz de normalleştiriliyor, kadının haklarının yok sayılması da
Haber kadının bir birey olduğunu, bedeninin ve cinselliğinin tek egemeni olduğunu tamamen saklayan bir dil kullanıyor.
Daha spotta şu cümleyle karşılaşıyoruz: "Bir kadın polis ile bir astsubay aşık oldular. Kadın polisin, 'Dört polisle oldum' itirafına rağmen nişanlandılar."
Buradan ne mesaj alırız? "Cinsel aktiviteleri olan kadınlarla nişanlanılmaz. Kadınların cinsellikleri 'itiraf edilecek' bir şeydir."
Peki gazeteci erkeğin cinsel etkinlik geçmişiyle ilgili bir şey yazıyor mu? O neyi "itiraf etmiş" olabilir?
Bu tutum perçinlenerek gelişiyor: "Polis memuru kadın hiçbir şeyi sevgilisinden saklamadı. Geçmişte kendi meslektaşları ile yaşadığı maceraları sevdiği adama anlattı. Adam, 'Kabulümsün' dedi. 3 ay önce nişanlandılar."
"Lekelenmiş" kadın figürünü kuran gazeteci, onu "kabul eden" "yüksek gönüllü erkek" figürünü de kurmakta gecikmiyor.
Ya bu paragraftan ne mesaj alırız?
"Mutlulukları kabusa döndü. Genç kadının daha önce birlikte olduğu polis memurları tacize başlamıştı. İlişkiye girmek istediklerini söylüyorlardı. Tacizlerle tek başına mücadele edemeyen kadın, sıkıntısını nişanlısı ile paylaştı. Çift, yaşanan sıkıntıyı çözmek için çareler düşünmeye başladı. Polis memurları ile genç kadının yaptığı konuşma da durumu düzeltmemişti."
Haberin doğru olduğunu kabul edecek olursak ortada açık açık taciz, yani suç var. Ama bu paragraf bize "lekelenmiş kadın" figürünün ve onunla beraber olan –"yüksek gönüllü" de olsa- erkeğin başının dertten kurtulmayacağı mesajını veriyor.
Peki ya tacizciler nerede?
Haberin sonunda: "Tacizci polis memurları ile ilgili olarak ise herhangi bir işlem yapılmadığı, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın talimat vermesi halinde idari soruşturma başlatılabileceği kaydedildi."
Gazetecinin tacizin suç olmasıyla, cezalandırılma süreçleriyle, tacize uğrayan kadının hak arama olanaklarıyla, ama her şeyden önce tacize uğramama hakkıyla neredeyse hiçbir ilgisi yok bu haberde.
Dinleme, örgüt, bu bilgiler nereden?
Habere göre, Samsun'daki hala oğlu MLKP üyesi ve polis tarafından dinleniyormuş. Samsun Emniyeti, İstanbul Emniyeti'ni uyarınca hala oğlu Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınıyor.
Acaba gazeteci bu bilgileri, henüz ortada bir savcılık iddianamesi olmadığına göre, nasıl edinmiş olabilir? Yanıt her zamanki gibi. Emniyet'teki kaynaklarını kullanan gazeteci, buradan gelen bilgileri kesin doğruymuş gibi kabul ediyor ve haberleştiriyor.
Hala oğlunun MLKP üyeliğinin kanıtlanmamış olması, kanıtlansa bile bunun ne demek olduğu, "zanlı"ya "suçlu" demenin habercilik için ne zedeleyici olduğu unutulmuş durumda.
Polisin dinlemesinin yasal olup olmadığını, hangi mahkeme kararıyla yapıldığınıysa öğrenemiyoruz.
Peki ceza hukuku açısından gerçekleşen olgu nedir? Üç kişi gözaltında. Sadece bu.
Gazetecinin "oradaydım" anlatımı
Her şeyin doğrudan tanığıymış gibi bir dil kuran haberci, bizi bir anlatıya, yani bir kurguya inandırıyor. Aslında bu anlatım bir "tanık" anlatımından çok, edebiyat alanının "tanrı yazar" anlatımı.
"İlk görüşte birbirlerinden hoşlanmışlardı. Görüşmeye başladılar, birbirlerine aşık oldular." Bu bilgi nereden geldi acaba. Soruşturmayı yürüten polis yetkisi "ilk görüşte birbirlerinden hoşlanmışlar" mı dedi gazeteciye?
Hak haberciliği, kadın odaklı habercilik eğitimlerimizde bu konuları düzenli olarak işliyoruz. Bu konular, kitaplarımızda da yer alıyorlar. BİA'nın İnsan Hakları Haberciliği, Kadın Odaklı Habercilik kitapları, Muhabirinden editörüne, bu haberin yayınlanmasında katkısı olan gazeteciler dahil, bütün gazeteciler için yazıldı. (TK/EZÖ)