Avukat Doğan, Kara'nın iki tanık ifadesiyle hapse gönderilmesine ve ifadelerin değiştirilmesinin mahkemece dikkate alınmamasına itiraz etti.
Tutukluluk davası AİHM'de
21 Ocak'ta AİHM'e başvuran avukat Doğan, dört buçuk aydır Urla Cezaevi'nde kalan Kara'nın daha fazla hapiste kalmaması için infazın durdurulmasını istedi. Doğan bunun için AİHS'nin 41. maddesi gereğinde ittihatı tedbir kararı verilmesini istedi.
Başvuru, "dürüst yargılanma" (6. maddesi), "etkili başvuru hakkı" (13. madde) ve "ayrımcılık yasağı"nı (14. madde) düzenleyen maddelere dayanılarak yapıldı.
Dilekçesinde avukat Doğan, Kara'nın, iki tanık ifadesiyle, "Sabah" gazetesi muhabiri iken Mert Çiller'in korumalarını tehdit ettiği iddiasıyla 1 yıl hapse mahkum edildiğini hatırlattı.
Bir Yargıtay üyesi karşı çıktı
Doğan, Ahmet Öztürk ve Toycan Selçuk isimli tanıkların mahkemede gerçekleri söylemediklerini yazılı olarak beyan etmelerine rağmen Datça Asliye Ceza Mahkemesi'nin yeniden yargılamayı reddettiğini savundu.
Doğan, Datça Asliye Ceza Mahkemesi'nin 3 Ekim 2001'de verdiği cezaya, Yargıtay'ca "oy çokluğuyla" onanmadan önce temyiz aşamasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Tayfun Sağıroğlu'nun mütalaasında da itiraz edildiğini açıkladı. Sağıroğlu, tanık Ahmet Öztürk'ün hakim huzurundaki çelişkili ifadelerin gazeteci Kara'nın lehine değerlendirilmesi gerektiğini mütalaasında yer vermişti.
Başvuruda, Yargıtay 4. Ceza Dairesi yargıçlarından A. Nasuhi Kurdoğlu'nun da Sağıroğlu'nun mütalaasına aynen katıldığına dikkat çekildi.
Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 192. maddesinden mahkum olan gazetecinin toplam beş ay hapiste kalması bekleniyor.
Gazeteci ikinci kez hapiste
Sinan Kara, 27 Ekim'de savcılıkta işlemleri tamamlandıktan sonra İzmir'in Urla Cezaevi'ne konmuştu.
Sinan Kara, "Kaymakama iki adet gazete vermediği" için daha önce de hapse konmuş, 26 Aralık 2002'de girdiği Muğla'nın Ula Cezaevi'nden 40 gün sonra tahliye edilmişti. Gazeteciye açılan 30 kadar dava ise sürüyor.
Girişimlere yanıt yok
Kara için Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e mektup göndermiş, ÇGD Genel Merkezi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i ziyaret etmişti ancak sonuç alınamamıştı.
Aynı dönemde, gazetecinin kendisi hapse girmeden önce Adalet Bakanı'nı ziyaret etmişti. (EÖ/BB)