*Fotoğraf: Şalom Gazetesi
Gazeteci-Yazar Sami Kohen (93) tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Abdi İpekçi’nin davetiyle Milliyet’te 1954’ten beri diplomasi ve dış politika konularında haber ve yazılara imza atan Kohen, Türkiye basınını ilk kez dış haberler sayfasıyla tanıştıran isimdi.
Gazeteci Albert Kohen'in oğlu olan Sami Kohen,1928 yılında İstanbul'da dünyaya geldi.
Sami Kohen babasının 1939-1949 yılları arasında Ladino ve Fransızca dillerinde çıkarttığı "La Boz de Türkiye" (Türkiye'nin Sesi) gazetesini babasının vefatından sonra Türkçe olarak önce "Türkiye'nin Sesi" ve sonra "Haftanın Sesi" adları altında yayınladı.
"Şemuel'in Sami'si..."
Kohen, Agos'tan Rita Ender'e verdiği röportajında ismiyle ilgili şunları söylemişti:
'Sami'nin anlamı nedir?
Şemuel'in Türkçesi... Nüfus kâğıdımda Sami var, adım böyle konmuş. Bazılarının ismi 'Samuel Sami'dir, benimki öyle değil, doğrudan Sami. 1928 yılında öyle münasip görmüşler, bence iyi de yapmışlar.
Neden?
Çünkü Türkiye'de yaşıyoruz. Yabancı isimlere ya bilinmediği için veyahut ötekileştirildiği için biraz yan bakılır, garip karşılanır. Bir de şu var: Benim ismim Sami değil Samuel olsaydı, bana hitap edenler "Mösyö Samuel" derdi, halbuki ben her zaman "Sami Bey" oldum, şimdi ise "Sami Abi" olduk... Fakat bu önemli, çünkü isimle bir yakınlaşma oluyor, veyahut bir yabancılaşma olmuyor. Bendeki izlenim bu. Bu yüzden ben de çocuklarıma öyle isimler seçtim. Kızımın ismi Jale. Oğlumun ismi Alp, babamın ismi olan 'Albert'in kısaltılmışı. Onun için, oğlum şimdi "Alp Bey"; ona, babama dedikleri gibi "Mösyö Albert" veya "Mösyö Kohen" demiyorlar. İntibak açısından, ilk ismimin toplumun bildiği, tanıdığı bir isim olması pratikte yarar sağlıyor.
Dünya basınına katkıları
Şalom'a göre Tan, Yeni İstanbul ve İstanbul Ekspres gazetelerinde çalıştı. 1954 yılında başladığı Milliyet Gazetesi'ndeki köşe yazarlığının yanı sıra ABD'de yayınlanan "Christian Science Monitor" ve New York Times gazetelerinde de makaleler yazıyordu.
1954 yılından bu yana aralıksız olarak Milliyet Gazetesi'nde yazarlık yaptı. Gazetecilik anıları 2007 yılında Özer Yelçe tarafından Sami Kohen Dünyanın Yazısı adı altında bir kitap olarak yayınlanan Sami Kohen Türkiye'de aynı gazete kurumunda en uzun süre hizmet etmiş yazarlardandır.
Sami Kohen, yaptığı işi 'iki yönlü bir trafik' olarak nitelendirirdi: "Bir yandan haber ithal ediyor, diğer yandan da haberlerin ihracatını yapıyorum..."
70 yıllık gazetecilik serüveni...
Son yazısı Nisan 2021'de yayınlanan Kohen, geçen yıl da Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülüne layık görülmüştü. Geçtiğimiz aylarda yayınlanan 'Sami Kohen Anlatıyor: Ver Elini Dünya - 70 Yıllık Gazetecilik Serüveni' adlı kitap da ünlü gazetecinin hayatını ve kariyerini anlatıyor.
Nihal Boztekin'in söyleşileri yaparak yayına hazırladığı kitap Kohen'in çocukluğundan başlayarak özel yaşamına dair ayrıntıları aktarıyor. Ayrıca Türkiye ile dünya arasında köprü kurmayı misyon edinmiş bir gazetecinin gözünden, 1940'lardan bugüne basının ve özelde Milliyet gazetesinin tarihini, dünya tarihine damga vurmuş olayları, çeşitli ülkelerden siyasi portreleri okurla buluşturuyor.
Son söyleşileri
Gazeteci Levent Köprülü'nün 4 Eylül'de Kohen ile gerçekleştirdiği "Afganistan'da 'yeni düzen'sizlik" başlıklı röportajda şunları söylemişti: "Şayet Taliban, burada tam olarak iktidara hakim olursa, bölgedeki bir çok ülkenin istemediği bir rejim olacak. Özellikle Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, domino etkisiyle, Taliban'ın kendi topraklarında da bir tehdit oluşturmasından çekiniyor.
Dolayısıyla bu tür bir rejim, Orta Asya ülkelerinin benimsediği bir rejim değil. Genelde dış dünyada, genelde Ruslar arasında da Taliban'ın ideolojisi aleyhinde bir tavır var. Bu demektir ki Orta Asya, Taliban için çantada keklik değil. Zira kendi ülkesinde de halk arasında ne kadar kabul gördüğü tartışılır. Halkın çok büyük bir bölümü, Taliban'dan korkuyor, onun kurduğu rejimin altında yaşamak istemiyor. İstemediği için de milyonlarcası, yollara düşüyor. Kimisi yurt dışına kimisi de ülke içinde başka yerlere kaçıyor..."
"Merkel'siz Almanya nasıl olacak?" başlıklı söyleşi de ise şöyle konuşmuştu: "Merkel'in, her şeye rağmen ülkemize verdiği değer nedeniyle Türkiye ile iyi ilişkiler kurmaya çaba gösterdiği bir gerçektir. Bununla birlikte Türkiye'de, tıpkı diğer ülke liderlere olduğu gibi, bazı dönemlerde Merkel için 'Acaba dostumuz mu?' sorusu gündeme gelmiştir. Tabii bu sorunun cevabının, neye göre arandığına bakmak lazım.
'Dost' derken eğer Merkel'in Türkiye'nin bazı istek ve görüşlerini aynen desteklemesi kastediliyorsa, böyle olamamıştır elbette. Örneğin Merkel, AB konusunda hiçbir zaman Türkiye'nin tam üye olmasına rıza göstermemiş, karşı çıkmış, imtiyazlı ortaklık gibi bir fikir ortaya atmıştır. Aynı şekilde Kürt hatta göç meselesinde Merkel ile Ankara arasında görüş ayrılıkları çıkmıştır. Dolayısıyla sadece bu yönüyle bakarak Merkel'in dost olup olmadığını sorgulamak pek doğru olmayabilir."
Kohen'in ölüm haberinin duyulmasının ardından gazeteciler sosyal medyada paylaşımda bulundu.
Bir değil, bir kaç kuşak gazeteci dış politika yazmayı onun yazdıklarına bakarak öğrendi, öğrendik. Muhabir ruhunu hiç bırakmadı. Sami Kohen büyüğümüzü saygı ve rahmetle anıyorum. pic.twitter.com/WciO0HwzHC
— Murat Yetkin (@MuratYetkin2) October 19, 2021
Dün gece Sami Kohen’i kaybettik. Türk basını ve Türkiye için çok büyük bir kayıp. Geçen 15 Mayıs’ta “Bir gazeteciden çok fazlası, Türk basınında bir müessese: Sami Kohen” başlıklı bir yazıyla onun yaşam öyküsünü anlatmaya çalışmıştım. https://t.co/egySVGADbo via @hurriyet
— Sedat Ergin (@ErginSedat1) October 19, 2021
Meslek büyüğümüz değerli gazeteci yazar Sami Kohen’in vefatına çok üzüldüm .. genç bir muhabirken pek çok haberi, konferansı, yurt dışı geziyi birlikte izleme şansını yakalamış ve uzun sohbetlerde kendisinden pek çok şey öğrenmiştim ..Bir dönemin sonu maalesef .
— Sirin Payzin (@siring) October 18, 2021
Türkiye çok büyük bir değerini kaybetti. Başımız sağolsun#SamiKohen ışıklar içinde uyusun… https://t.co/30Op51yc5G
— ivo molinas (@basyazar) October 18, 2021
(RT)
Kaynak: Milliyet, Şalom