Gazeteci 21 Nisan 2003'te Aydın'a bağlı Sultanhisar E Tipi Cezaevi'nden tahliye olmuştu.
Yeniden yargılanma talebine dava
Günlük "Özgür Gündem" gazetesi Diyarbakır temsilcisi iken 9 Aralık 1993'te gözaltına alınan ve 9.5 yıl hapis yattıktan sonra tahliye olan gazeteci Hasan Özgün, cezaevinden yeniden yargılanmak için yetkililere gönderdiği dilekçeler nedeniyle 12 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.
Nisan 2003'te cezaevinden çıkar çıkmaz, dizinden tedavi olamadan askere alınan gazeteci Özgün, askeri izinden istifade ederek Diyarbakır'a gitti. Burada Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün (Perşembe) ifade veren Özgün, hakkında çıkarılan gıyabi tutuklama kararının kaldırılmasını sağladı.
Özgün, "PKK üyeliği" iddiasıyla hüküm giydiği davanın Türk Ceza Kanunu'nda yapılan reformlar doğrultusuyla yeniden görülmesi talebiyle cezaevinden adalet kurumlarına gönderdiği dilekçeler nedeniyle yargılanıyor.
Bilirkişi raporu olumsuz
Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesi, dilekçelerde suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti üzerine dosyayı bilirkişiye gönderdi. Bilirkişinin mahkemeye gönderdiği 4 sayfalık raporda ise, "dilekçede belirtilen kavramlar suç teşkil ediyor" deniyor.
İfadesinde suçlamaları reddeden Özgün, dilekçelerin eleştirel bir bakış açısıyla yazıldığını savunarak, hakarete dair ifade kullanmadığını açıkladı. Mahkeme, davanın ikinci duruşmasının 18 Şubat 2004'te gerçekleşeceğini tebliğ etti.
"Devlet gazetecileri rutin dışı öldürdü"
Gazeteci Hasan Özgün, Diyarbakır 3 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılandığı dava sonucu, 17 Şubat 1996'da, "PKK örgütü üyesi" olduğu gerekçesiyle 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
22 Nisan 1996'da bulunduğu Diyarbakır Cezaevi'nden Aydın Cezaevine nakledilen gazeteci Özgün, son dönemde Aydın'a bağlı Sultanhisar E Tipi Cezaevi'nde nakledildi.
Ancak Özgün, cezaevinde bulunduğu sırada yaşanan Susurluk Kazası sonrasında, çeşitli devlet kurumlarına dilekçeler gönderdi. Bu dilekçelerde, çalıştığı gazetede, Susurluk gerçeğinin açığa çıkmasından önce yaşanan insan hakları ihlallerini kamuoyuna duyurdukları için bölücü ilan edildiğini vurguladı.
"Susurluk Raporu'nda, devletin rutin dışına çıkarak öldürülen gazetecileri isim isim belirttiğini" hatırlatan Özgün, tutuklanmasının hukuka aykırı olduğunu vurguladı ve "iade-i muhakeme" istedi.
Yeniden yargılama yerine yeni dava
Dilekçe yoluyla durumunun incelenmesini isteyen Özgün, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Diyarbakır DGM Başsavcılığı'na, Adalet Bakanlığı'na ve Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu.
Ancak, savcılıklar harekete geçmek yerine, Özgün hakkında "devletin askeri ve emniyet kuvvetlerini tahkir ve tezyif etmek" suçundan yeni bir dava açtı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci hakkında, TCK 159. maddesinin dört kez uygulanmasını talep etmişti. İlk olarak Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan ve 24 yıla kadar hapsi istenen gazeteci Özgün, 2002'de yapılan reformlar sonucunda bu maddenin ceza üst sınırı 3 yıla çekildiğinden bu mahkeme görevsizlik kararı verdi. Ardından dosya Asliye Ceza Mahkemesi'nde ele alındı.
AİHM'e başvurdu
Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na ve Adalet Bakanlığı'na 1998 yılından itibaren yazdığı dilekçelere cevap alamayan Özgün, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.
Merkezi Paris'te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) tüm dünya cezaevlerindeki gazeteciler arasında "derhal serbest bırakılması istediği" isimler arasında Hasan Özgün de bulunuyordu. (EÖ/BB)