Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün (Salı) görülen duruşmada, Savcı esas hakkında mütalaasında "TCK'nın 159. maddesindeki aleni tahkir ve tezyif ilkesinin gerçekleşmediği ve suçun unsurlarının oluşmadığını" belirterek gazetecinin beraat etmesi yönünde görüş bildirdi.
Gazetecinin avukatı Diyarbakır Barosu ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi üyesi Aygül Demirtaş, Özgün'ün beraatini istedi.
Mahkeme ise, savcının görüşü ve yapılan savunma doğrultusunda Özgün'ün beraat etmesini kararlaştırdı. Mahkeme böylece, dilekçelerde "suç unsuru bulunduğu"na ilişkin kendisine ulaşan dört sayfalık bilirkişi raporunu dikkate almadı.
"Devlet gazetecileri rutin dışı öldürdü"
Gazeteci geçen yıl Aydın'a bağlı Sultanhisar E Tipi Cezaevi'nden tahliye olmuştu. Özgün, "PKK üyeliği" iddiasıyla hüküm giydiği davanın Türk Ceza Kanunu'nda yapılan reformlar doğrultusuyla yeniden görülmesi talebiyle cezaevinden adalet kurumlarına gönderdiği dilekçeler nedeniyle yargılanıyordu.
Cezaevi çıkışında ve askere gitmeden önce ifade veren Özgün, dilekçelerin eleştirel bir bakış açısıyla yazıldığını savunarak, hakarete dair ifade kullanmadığını açıkladı.
Özgün, 17 Şubat 1996'da, "PKK örgütü üyesi" olduğu gerekçesiyle 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Özgün, cezaevinde bulunduğu sırada yaşanan Susurluk Kazası sonrasında, çeşitli devlet kurumlarına dilekçeler gönderdi. Bu dilekçelerde, çalıştığı gazetede, Susurluk gerçeğinin açığa çıkmasından önce yaşanan insan hakları ihlallerini kamuoyuna duyurdukları için bölücü ilan edildiğini vurguladı.
"Susurluk Raporu'nda, devletin rutin dışına çıkarak öldürülen gazetecileri isim isim belirttiğini" hatırlatan Özgün, tutuklanmasının hukuka aykırı olduğunu vurguladı ve "iade-i muhakeme" istedi.
Yeniden yargılama yerine yeni dava
Dilekçe yoluyla durumunun incelenmesini isteyen Özgün, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılığı'na, Adalet Bakanlığı'na ve Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Ancak, savcılıklar harekete geçmek yerine, Özgün hakkında "devletin askeri ve emniyet kuvvetlerini tahkir ve tezyif etmek" suçundan yeni bir dava açtı.
Savcılık, gazeteciye TCK 159. maddesinin dört kez uygulanmasını talep etmişti. İlk olarak Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan ve 24 yıla kadar hapsi istenen gazeteci Özgün, 2002'de yapılan reformlar sonucunda bu maddenin ceza üst sınırı 3 yıla çekildiğinden bu mahkeme görevsizlik kararı verdi. Ardından dosya Asliye Ceza Mahkemesi'nde ele alındı.
AİHM'e başvurdu
Dilekçelere cevap alamayan Özgün ise, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.
Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) tüm dünya cezaevlerindeki gazeteciler arasında "derhal serbest bırakılması istediği" isimler arasında Özgün de bulunuyordu. (EÖ/BB)