Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı ve Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Sözcüsü Uğur Güç, DİSK Basın İş Sendikası Başkanı Faruk Eren, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu gazeteci heyeti Hürriyet'i ziyaret etti.
Heyet, Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ile görüştü, Hürriyet’in Bağcılar'daki merkez binasında, saldırının izlerini taşıyan giriş kapısında incelemelerde bulundu.
Olcayto: İlk kez bir parlamenter..
* Hürriyet'e yapılan bu çirkin saldırı aynı zamanda halkın haber alma, gerçekleri öğrenme hakkına yönelik bir saldırıdır.
* Pek çok ciddi olayı gazeteci olduğumuz halde öğrenemiyoruz. Bütün bu şartlar ortadayken gazetecileri hedef göstermek, gazetecileri düşman bellemek yanlış bir tutum.
* Bir parlamenterin saldırganlar içinde olmasını, önderlik yapmasını hiç duymadım. Meclis Başkanı niye bu saldırıya sessiz kalıyor bilmek istiyoruz.
Güç: Hedef göstermelerin sonucu
* Siyasilerin nefret söylemleriyle gazeteleri, gazetecileri hedef göstermelerinin sonuçlarını iki gündür görüyoruz. Sorumlularının da yargı önünde hesap vermesini istiyoruz.
Eren: Basına gözdağı
* Farklı sese tahammülleri yok. Tek ses çıksın istiyorlar.
* Saldırı Cumhurbaşkanı’nın Hürriyet’i suçlamasından birkaç saat sonra gerçekleşti. Biz bu saldırıların, sadece Hürriyet’e yönelik olmadığını düşünüyoruz. Hürriyet üzerinden bütün basına gözdağı verilmek isteniyor. Siyasilerin üzerine düşeni yapması gerekiyor.
Ergin: "Tan Matbaası"nın tekrarı istendi
Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin de heyete teşekkür etti ve ikinci saldırıda binada olduklarını, polislerin saldırıya önleyebileceklerini düşündüğünü söyledi.
* Taşkınlık öyle bir noktaya geldi ki, sınırlı sayıdaki polis görevlisi kalabalığı durdurmakta acz içinde kaldı. Anayasa'da yer alan, ‘devlet basın özgürlüğünü korumaya dönük önlem alır’ hükümlülüğü burada gözümüzün önünde yerine getirilmedi.
* Polis bariyerini aştıktan sonra bizim içeri girmekten başka çaremiz yoktu. Polis de artık onları durduramıyordu. İçeri girmek için çok ciddi çaba sarf ettiler. Kapıda itiş kakış oldu. Bu döner kapı kilitliydi. Güvenlikçilerimiz zorlukla onları durdurabildiler.
* Kalabalığın saldırgan niyetle toplandığını açıktı. Tan Matbaası saldırısının tekrarlanmak istendi. Bir an önce ülkemizin bir yumuşama ortamına girmesi gerekiyor.
Ne olmuştu?
6 Eylül gecesi Hürriyet gazetesi, Dağlıca saldırısı sonrası bir grubun saldırısına uğradı. Saldırganlar giriş katındaki bilgisayarları dağıtıp camları kırdı. Saldırganlar arasında bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın saldırganlara “1 Kasım’da sonra defolup gidecekler” demişti.
Gazeteye ikinci saldırı 8 Eylül’de gerçekleşt. AKP destekçisi olduğu belirtilen grup tekbir sesleriyle binanın ana kapısını zorladı, özel güvenlik üç kamyon halinde geldiği ifade edilen kitleyi ana kapıdan girdikten sonra dışarı attı. (EA)