Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve DİSK Basın-İş, “Tek Tip Gazeteciliğe Karşı; Gazetecilik” başlıklı toplantı Basın Sarayı’nda Gazeteciler Restoranı’nda gerçekleşti.
Toplantıya TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük, TGS Başkanı Uğur Güç, ÇGD Başkanı Ahmet Abakay, DİSK Basın İş Genel sekreteri Özge Yurttaş ve gazeteci Ragıp Duran katıldı.
Olcayto: Hakkımızı biz almazsak, yetinmek zorunda kalırız
Sibel Güneş’in moderasyonunu yaptığı toplantıda ilk konuşmayı Olcayto yaptı.
“İktidarın baskılarından ne çekiniyoruz, ne korkuyoruz. Doğru bildiğimizi söylemeye devam edeceğiz” diyen Olcayto 1962 anayasasından sonra gazeteciler için hiçbir adım atılmadığını belirtti.
Olcayto “Biz de gazeteciler olarak hiçbir zaman biraraya gelip, gücümüzü gösterip, hakkımızı kendimiz alamadık. Kendi hakkını alamayan gazetecilik de başkalarının verdiği haklarla yetinmek zorunda kalıyor” diye konuştu.
Güç: Geri dönülmez bir yoldayız
“Biz tek tip gazeteciliğe hep karşı çıktık” diyen Güç, Türkiye’de gazetecilerin çok uzun süredir görevlerini yapamadığını, artık yabancı basının da hedef alındığını söyledi.
“Güneydoğu’da olan biteni öğrenemiyoruz, 1990’larda yaşananlar, uzun süredir olmayan şeyler yeniden yaşanıyor. Nokta Dergisi Cumhurbaşkanı’nın selfie yaptığı hiciv görseli yayımladığı için toplatılıyor.”
Güç, Hürriyet gazetesine saldırıyı da hatırlatarak “Saldırıyı yöneten kişi AKP kongresinde divan seçilerek onurlandırıldı” dedi.
Gazetecilerin birbirlerini hedef gösterdiğini, köşe yazarlarının gazetecileri tehdit ettiğini hatırlatan Güç “Türkiye geri dönülmez bir yola girdi” diye konuştu.
Abakay: Medya devletleşti
Konuşmasında devletin önemli bir bölümünün devletleştirildiğini söyleyen Abakay “Özel sektör nasıl devlet tarafından satın alınırsa, Genel Yayın Yönetmenleri, muhabirler de devlet ve iktidar tarafından tayin ediliyor, bağımsız gazetecilik çok zor bir dönemi yaşıyor” diye konuştu.
Yurttaş: Saldırılar artık doğrudan
AKP iktidarının daha önce dolaylı yolda uyguladığı baskıyı son birkaç ayda doğrudan hale getirdiğini vurgulayan Yurttaş “Önceleri tapelerden öğrendiğimiz baskılar artık taşlı sopalı yapılıyor, Sarı Basın Kartı’na bir takım yeni kurallar getirildi, yapısı değiştirildi” diye konuştu.
Meslek örgütlerinin biraraya gelmesinin anlamlı olduğunu ifade eden Yurttaş “Ne yapmalı?” sorusuna cevap olarak da örgütlü mücadelenin ilk sırada geldiğini söyledi.
Yurttaş “Biz de özeleştiri yapmak istiyorum” diyerek, toplantının çağrı metninde sadece erkek konuşmacılar yer alması ile ilgili eleştirilerle ilgili olarak “Kadın düşmanlığının arttığı bu dönemde, kadın meslektaşlarımızın görünür olduğu sendika ve meslek örgütleri inşa etmeliyiz” diye konuştu.
Duran: Devletçi yapı Batı medyasında yok
Gazeteci Ragıp Duran ise Türkiye toplumunun devletçi yapısına dikkat çektiği konuşmasında bu durumun Batı’da olmadığını vurguladı.
Bir araştırma için Belçika, Fransa, İngiltere ve Hollanda gazeteci sendikalarına devletin medyaya müdahalesini sorduğunu aktaran Duran “Soruyu anlayamadılar. Çünkü onlarda böyle bir müdahale söz konusu bile olamaz” diye konuştu.
Küçük: Basın işletmeleri de tartışılmalı
Avukat Küçük ise Mesleki Yeterlilik Kurulu ile muhabirlik, uzman muhabirlik, foto muhabirliğinin yeterlik belgesi ile sağlanabileceğini belirterek “Bundan sonra bir yere iş başvurusu yaptığınızda size sorgulayıcı bir muhabir olup olmadığını değil yeterlilik belgenizi soracaklar” diye konuştu. Küçük ayrıca artık basın kuruluşlarının da tartışılmaya başlanması gerektiğini ekledi. (EA)