Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Ahmet Taner Kışlalı Sanatevi'nde gerçekleştirilen anma toplantısına, Müşerref Hekimoğlu'nun arkadaşları, keman sanatçısı Suna Kan, emekli diplomatlar, ANKA ajans çalışanları, akademisyenler ve iletişim fakültesi öğrencileri katıldı.
2004 yılında yaşamını yitiren Müşerref Hekimoğlu'nun gazeteci kimliği açısından yeri ve önemine dikkat çeken konuşmasıyla açılışı Prof. Dr. Nermin Abadan Unat'ın yaptığı etkinlikte, arkadaşlarından emekli diplomat Daver Darendere de kitabından yaptığı bir alıntıyla Hekimoğlu'nu andı. Etkinlikte ayrıca gazeteci Devrim Sevimay'a İLAD Basın Ödülü verildi.
Etkinlik çerçevesinde "Diplomasi, Medya ve Wikileaks" başlıklı bir de panel gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Nermin Abadan Unat'ın yaptığı panele gazeteci Uluç Gürkan, eski büyükelçi Reşat Arın ve eski AİHM yargıçlarından Rıza Türmen konuşmacı olarak katıldı.
Konuşmacılardan Reşat Arın, iletişim alanında yaşanan değişimlerin diplomasi tarafından dikkate alınması gerektiğini belirtirken, Rıza Türmen Avrupa'daki standartları belirleyen AİHM kararlarından yola çıkarak basın özgürlüğü konusuna değindi.
"Basın demokrasinin bekçisidir"
Basının kamuoyunu aydınlatma rolünün altını çizen Türmen, AİHM'in basın özgürlüğünün sınırlacağı durumları çok dar yorumladığını ve resmi sırların yayınlanması konusundaki genel eğilimin de açıklanmış olduğu taktirde yayınlaması esasına dayandığını ifade etti.
Başbakan Erdoğan'ın basını suçlayan ve iddiaların doğruluğunu araştırmaları yönündeki ifadeleri içinse, "Başka bir yerde yayınlanan bir belgeye yer verirken, basının bunun doğruluk derecesini araştırmasını istemek, basına ağır bir yük yüklüyor ve sahip olması gereken geniş özgürlükle bağdaşmıyor." diyerek bu konuya ilişkin AİHM kararlarını hatırlattı.
Yeni iletişim teknolojilerinin geldiği düzeyde ulusal sınırların anlamsız hale geldiğini ve hiçbir devletin bunun karşısında kendi vatandaşlarını koruyan duvarlar çekemeyeceğini söyleyen Türmen'in ardından söz alan Uluç Gürkan ise 13 yıl birlikte çalıştıkları Müşerref Hekimoğlu'nun basının bağımsızlığı ve yansızlığı konusundaki mücadelesini sürdürmek gerektiğini vurguladı.
1991 yılında dönemin cumhurbaşkanı Turgut Özal ile ABD Başkanı George Bush arasındaki görüşmelerin tutanaklarını yayınlamaktan dolayı yargılandığını anlatan Gürkan, Wikileaks'e dair üslup ve gizlilik noktasına kilitlenmekten çok içeriği ön plana çıkaran gazeteciliğe duyulan ihtiyacı ortaya koydu. (BB/EÜ)