İstanbul 23. Ağır ceza Mahkemesi, DHKPC örgütünün Gençlik yapılanmasına bağlı olmakla suçlandığı için dokuz aydır Kocaeli Kandıra Cezaevi'nde tutulan ve "dünyanın en genç tutuklu gazetecisi" olarak gösterilen Sami Menteş dün akşam (11 Ekim) tahliye edildi.
Yurt gazetesi muhabiri Menteş, 18'i tutuklu 24 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasının ikinci gününde Ulaş Doğan, Tahsin Sağaltıcı, Cemil Onur Çelikdağ ve Duygu Yücel ile birlikte serbest bırakıldı.
"Eylemleri gazeteci olarak izledim, haberleştirdim"
Menteş, "Bana isnat edilen hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Hiçbir örgütle uzaktan yakından bir ilişkim yoktur" diyerek sunmaya başladığı ilk savunmasında, Türkiye'nin dünya basın özgürlüğü sıralamasının en gerilerinde yer aldığını hatırlattı.
11 Eylül 2012'de İstanbul'un Sultangazi İlçesi'nde bir karakola İbrahim Çuhadar'ın düzenlemiş olduğu canlı bomba saldırısı gibi örgütle bağlantısına delil olarak gösterilen eylemleri bir gazeteci olarak izlediğini, bu haberlerin gazetesinde imzasıyla yayımlandığını söyledi.
"Hapishaneler gazetelerin staj yeri olarak görülüyor. Dokuz aydır stajdayım" diyen Menteş, tutuklandığı için eğitimini tamamlayamadığını kaydetti.
10 Ekim'de görülmeye başlanan davanın duruşmasını CHP milletvekilleri Melda Onur, Hüseyin Aygün ve İlhan Cihaner'in yanı sıra, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye temsilcisi, Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) temsilcisi Arge König, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) başkan yardımcısı Recep Yaşar, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) başkanı Ercan İpekçi de izledi.
"Üniversite öğrencisiyim, katıldım..."
Menteş, üniversitelilere açılan soruşturmalar ve 16 Mart Beyazıt katliamının yıldönümünde yapılan basın açıklamalar dahil 2011 yılında sekiz basın açıklamasına katıldığını kabul ederek, "Üçü halen öğrencisi olduğum İstanbul Üniversitesi'nde gerçekleştirilen ve çok sayıda öğrencinin katıldığı basın açıklamalarıdır. Benim katıldığım bu basın açıklamaların hiç birinde olay çıkmamış kimsenin burnu bile kanamamıştır" diye ekledi.
Menteş, Yürüyüş dergisine yapılan operasyondan sonra yapılan iki basın açıklamasına katılımının da suça gerekçe yapıldığını ifade etti; "Ben İletişim Fakültesi öğrencisiyim. Bu basın açıklamalarına da basın ve ifade özgürlüğünü savunmak için katıldım" diye konuştu.
"Her dönem kayıt yenileyebilmek için 481 TL yatırması gereken bir öğrenciyim. Benim eğitimin ücretsiz hale getirilmesini talep etmemden daha doğal ne olabilir ki? Bu konuyla ilgili TBMM'de düzenleme yapılmışken be bu talebi dillendirdiğim için yargılanıyorum."
"Türkiye'de hapishanelere gazetecilerin staj yeri olarak bakılıyor. Dokuz aydır tutukluyum ve bu staj artık bitmeli. Suçsuz olduğuma inanıyorum ve tutuklanmadan önce yaptığım gibi gazeteciliğe devam edeceğim. Tüm deliller toplandı, bu delillerin karartılma ihtimali yok. Kaçma ihtimali şüphesini gerektirecek ne niyetim ne de maddi durumum yok. Bu nedenlerle ve tarafınızdan dikkate alınacak lehime olan diğer hususlar ile tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum."
Menteş'in 262 günlük tutukluluğuna son veren mahkeme, yargılamaya 25 Şubat 2014'te devam edecek. (EÖ/EA)