Siirt Asliye Hukuk Mahkemesi'nin dün (Salı) görülen ve davacı Çelik ile, gazeteci Kılıççıoğlu ile avukatı Mehmet Ali Özel'in katıldığı duruşmada, tazminat talebini kısmen kabul etti.
"Asıl davacı tekziple yalancılıkla suçladı"
Asliye Ceza'daki mahkumiyete ilişkin kararı dosyaya koyan Mahkeme Başkanı Süheyla Yıldırım, gazetecinin avukatı Özel'e söz verdi.
Ceza davasındaki mahkumiyeti temyiz ettiklerini söyleyen Av. Özel, içinde "mahalle kabadayısı" ifadesinin geçtiği haberi başka bir gazeteden alıntı olarak yayımlandığını, davacının bu gazete konusunda hiçbir talep bulunmamasının davacının sözleri hakaret olarak algılamadığının bir gösterdiği olduğunu savundu.
"Yalansever" kelimesinin geçtiği haberin ise hakaret kastı içermediğinin haberin tümü okunduğunda anlaşılacağını ileri süren Av. Özel, asıl davacının müvekkilini tekzip metniyle yalancılıkla itham ettiğini söyledi.
Diğer haberlerin ise basın özgürlüğü kapsamında eleştiri olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, "Ceza davasında verilen mahkumiyet kararı, davacının manevi tatminini sağlamıştır. Mahkeme, ceza verme yoluna gitse bile mahkumiyet sembolik olmalı. Çünkü, davacı davalıdan çok daha iyi ekonomik imkanlara sahip. Dava reddedilsin" dedi.
Çelik, "tekzip geç çıktı"; gazeteci, "hakaret kastım olmadı"
Söz verilen davacı Çelik ise, tekzip metninin Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başladığında yayımlandığını ileri sürerek davanın kabulünü istedi.
Ardından görüşü sorulan gazeteci Kılıççıoğlu, hakaret kastıyla hareket etmediğini, halkın haber alma özgürlüğü çerçevesinde fakültenin, yüksekokulun eksikliklerinden bahsettiğini belirterek, davanın reddini istedi.
Tarafları dinleyen mahkeme, gerekçeli kararını sonra yazmak üzere, tazminat talebini kısmen kabul ederek, gazeteciyi 3 bin YTL ile cezalandırmaya karar verdi.
Mahkeme "toplum algısı"na referans yaptı
Geçtiğimiz günlerde sonuçlanan ve eski Ceza Yasası'nın uygulandığı ceza davasında Kılıççıoğlu, hakaret iddiasıyla ertelemeli 1.519 YTL para cezasına mahkum olmuştu.
Mahkeme, gerekçeli kararında, "kabadayı" ve "yalan sever" ifadelerini yakıştırma olarak değerlendirmiş, cezayı "iki benzetmenin tarafların içinde bulunduğu çevre, sosyal statüleri, bu sözlerin toplumdaki algılama şekline" dayandırmıştı.
25 Mart'ta çıkan "Siirt Eğitim Fakültesinin Bugünkü Eksiklikleri" ve "Siirt Eğitim Fakültesinin acil çözüm bekleyen sorunları"; 25 Nisan'daki "Türkçe yazmasını bilmeyen yalan sever doçent"; "Sireti suretinden belli" ve "ata et, it'e ot yedirmeye hayır" ile "Dekan vekilinin eski marifetleri ortaya çıktı" haberleri ve ayrıca "Doçent değil mahalle kabadayısı" haberi suça gerekçe gösterilmişti.
Aynı zamanda Bağımsız İletişim Ağı (BİA2) Projesi Danışma Kurulu üyesi de olan gazeteci Cumhur Kılıççıoğlu, son üç yılda hakkında açılan dört davadan da beraat etmişti.(EÖ/KÖ)