Cumartesi Anneleri/insanları 436.buluşmasında 20 yıl önce öldürüllen özgür Gündem gazetesinde çalışan gazeteci Ferhat Tepe’yi andı.
Galatasaray Meydanı'ndaki buluşmada Ferhat Tepe’nin çalıştığı Özgür Gündem gazetesinin farklı illerden gelen bazı çalışanları da oradaydı.
Çalışanlardan Bayram Balcı, Ferhat Tepe’nin o zamanlar Bitlis’deki savaş suçlarını açığa çıkarmaya çalışan genç ve parlak bir gazeteci olduğunu anlattı. Bugün susturulmak istenen binlerce sese ve örtülmek istenen gerçeklere rağmen bugün Kürt basınında onlarca Ferhat Tepe’nin çalışmakta olduğunu belirten Bağcı, karanlık cinayetlerin kirli yüzlerini açığa çıkarmak için yazmaya devam edeceklerini vurguladı.
Gazetenin başka bir çalışanı Sedat Yılmaz ise “50 gazete için 78 Ferhat hayatını yitirdi” dedi.
BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, "Aslında onlar gazeteci değil" söyleminin hala devam ettiğini ve devlete göre gerçekleri açığa çıkarmanın gazetecilik değil örgüt faaliyeti olduğunu söyledi.
Anne ve baba Tepe’den mektup
Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe ve babası İshak Tepe ise, oğullarının kaybının 20. yılı nedeniyle bugünü onun mezarının başında geçirdiği için buluşmaya katılamadı. Acılarından bahsettikleri mektupta anne ve baba Tepe, ”Oğlumuzun katillerinin ne kadar peşindeysek, dövülen, tutuklanan gazetecilerin de yanındayız. Ömrümüz yettiğince suçluların yargılanması için mücadeleye devam edeceğiz” diye yazdı.
"Evden çıktı, 10 gün sonra cesedi bulundu"
Basın metnini ise 1996 yılında dövülerek öldürülen gazeteci Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe okudu.
"Ferhat Tepe 28 Temmuz 1993’de şehir merkezinde bulunan evinden çıkarken üç kişi tarafından kaçırılmıştı. Daha sonra Tepe'nin kaçırılırken bindirildiği araba Bitlis ilçe karakolu önünde görülmüştü ve kaçırılışından 10 gün sonra cansız bedeni evinden 400 km uzaktaki Havar Gölü yakınında bulunmuştu.
"Tepe'nin ölümüne gerekçe olarak yüzme bilmediği için gölde boğulduğu gösterilmişti. Tepe, Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığı’nda işkence esnasında gördüğünü söyleyen 14 kişi ise hiç bir zaman dinlenmemişti. Avukatı Şevket Epözdemir ise davayı bırakması için tehdit edildi. Olaydan az bir zaman sonra kaçırıldı ve cansız bedeni Tatvan’a yakın bir yolda bulundu.
"Bitlis o dönemde faili meçhul cinayetler diyarına dönüşmüştü. Fakat tahmin edilebileceği üzere halen açığa kavuşturulmamış birçok faili meçhul dava mevcut."
Rojava da gündemlerinde
Cumartesi insanları, konuşmalarında Rojova'da yaşananların Türkiye'nin de meselesi olduğu vurgulandı ve çözüm sürecini derinden etkileyeceğinden bahsedildi. Rojova'da yaşanan olayların AKP hükümeti tarafından hala kınanmadığı, hatta buraya hükümet tarafından silah yardımı dahi yapıldığı, El Kaide'ye bağlı El Nusra örgütünün Taksim'den Rojova'ya silahlı çeteler taşıdığı gibi iddialardan söz edildi.
Cumartesi insanları dönemin sorumlularının yargılanmasını ve özgür basın taleplerini dile getirdi. 90'lı yıllardan beri baskının, şiddetin değişmediğini, sadece şekil değiştirdiğini söylüyor ve buluşmayı bir sonraki hafta 437.kez buluşmak üzere kapıyor. (İŞ/NV)