İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin bilirkişi raporunu haberleştirdiği için gazeteci Asuman Aranca'yı “soruşturmanın gizliliğini ihlal”den 1 yıl hapse mahkum etti. İyi hal indirimiyle cezayı 10 aya düşüren mahkeme, sonuç olarak hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi.
Gazeteciler Cemiyeti Aranca'nın cezalandırılmasına tepki gösterdi.
"İstanbul 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi[nin] 10 ay hapis cezası vermesi, gazetecilik mesleğini suç haline getirme eğiliminin yeni bir halkasını oluşturmaktadır." diyen Cemiyet haberin kendileri tarafından "2024 Araştırmacı Gazetecilik Ödülü’ne değer görülmüş" olduğunu hatırlattı.
Gazeteciler Cemiyeti, “'gazetecilik suç değildir' demeye devam edece[klerini] ve kamu yararı gözeterek haber yapan tüm meslektaşları[nı] hedef alan baskılara karşı, Türkiye’de Anayasal koruma altındaki basın ve ifade özgürlüğü ile halkın haber alma hakkı için bütün gü[çleriyle] mücadeleye devam edece[klerini]" açıkladı.
T24 muhabiri Asuman Aranca’’ya, “Sinan Ateş cinayeti dosyasındaki bilirkişi raporuna T24 ulaştı: Ateş'in adresini Ülkü Ocakları Başkanı istemiş!” başlıklı haberinde “gizliliğin ihlali” suçunu işlediği gerekçesiyle İstanbul 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi 10 ay hapis cezası vermesi,… pic.twitter.com/R5UdzCcAEF
— Gazeteciler Cemiyeti (@Cemiyet1946) October 21, 2025
T24 muhabiri Asuman Aranca, "Sinan Ateş cinayeti dosyasındaki bilirkişi raporuna T24 ulaştı: Ateş'in adresini Ülkü Ocakları Başkanı istemiş!" başlıklı haberi nedeniyle "soruşturmanın gizliliğinin ihlali” iddiasıyla yargılanıyordu.
16 Eylül’de yapılması beklenen duruşma için gazeteci ve avukatının mazeret bildirmesi üzerine esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmanın sunulması için yargılama 21 Ekim’e bırakılmıştı.
SEGBİS üzerinden yargılama
MLSA'nın haberine göre, Aranca ve avukatı Mustafa Gökhan Tekşen, duruşmaya Ankara’dan Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Kimlik tespitinin ardından savcı önceki celsede sunduğu esas hakkındaki görüşünü tekrar etti. Haberin yapılış tarzıyla kamu yararı içermediğini, bilirkişi raporunun içeriğinin açıklanmasıyla basın özgürlüğü ve haber verme sınırlarının aşıldığını iddia etti; gazeteci Aranca'nın "soruşturmanın gizliliğini ihlal" suçlamasından cezalandırılmasını talep etti.
“Dizilere bile konu olmuş bir olay”
Aranca savunmasında Savcının "bilirkişi raporunun tamamının yayımlandığı" iddiasını değerlendirdi.
"Habere konu rapor 900 sayfa. Şahısla ilgili kısmı ise 400 sayfadan ibarettir. Bu raporun tamamının yayınlanması mümkün değil. Savcılık ayrıca kamu yararı bulunmadığı iddiasında bulundu. Behzat Ç dizisine bile konu olmuş, cinayetin faillerinden biri geçtiğimiz günlerde sokak ortasında öldürüldü. Siyasetteki yansıması devam ediyor. Daha nasıl kamu yararı olabilir. Bu haber ayrıca 3 ödüle layık görüldü. Haber hem kamu yararı hem de gazeteciliğin tüm kriterlerini karşılıyor.”
Aranca ayrıca raporun haberleşitirilmeden önce taraflara verildiğini bu nedenle gizliliğin kalktığını, dolayısıyla "gizliliği ihlal etmiş olma[sının] mümkün [olmadığını]" söyledi. Haberde adı geçen kişilerin mahkum edilmiş olması dolayısıyla "kimsenin masumiyet karinesi[nin de] ihlal edilmedi[ğini]" vurgulayan Aranca, beraatini istedi.
Avukat Tekşen “hiçbir tarafın şikayeti bulunmuyor”
Aranca’nın avukatı Mustafa Gökhan Tekşen de savunmasında AYM'nin "haberin veriliş şekli gazetecilerin takdirindedir" doğrultusundaki içtihadına göndermede bulundu. "Savcılığın ya da herhangi bir makamın gazeteciliğin yapılış biçimini belirleme yetkisi [olmadığını] vurgulayan Tekşen, "İddianame bile haber değeri olması hususuna değinmiş." dedi.
Haberin Çağdaş Gazeteciler Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti tarafından ödüllendirildiğini de hatırlatan Tekşen haberde "masumiyet karinesinin" de "sınırların" da aşılmasının söz konusu olmadığını savundu.
Avukat ayrıca "Bu durumla ilgili hiçbir tarafın da şikâyetinin bulunmadığını da" belirtti ve müvekkilinin beraatını istedi.
Savunmaların ardından kararını açıklayan hakim, Aranca’ya “Gizliliğin ihlali” suçlamasından 1 yıl hapis cezası verdi. İyi hal indirimi uygulayarak cezayı 10 aya düşürdü ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi.
(AEK)


