İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu, gazeteci Faruk Arhan hakkında soruşturma başlattı.
Arhan, soruşturmanın, sosyal medyadaki paylaşımları gerekçe gösterilerek açıldığını tahmin ettiğini belirtti. Kendisine yöneltilen suçlamayı ise henüz bilmiyor.
Dün Basın Suçları Soruşturma Bürosunca soruşturmanın tebliğ edildiği Arhan’ın haftasonuna kadar ifadeye gitmesi bekleniyor. Arhan’a ayrıca, Anadolu Adliyesi Cumhuriyet Başsavcılığına yedi gün içinde ifade vermeye gitmediği takdirde ifadesinin alınması üzerine zorla götürüleceği tebliğ edildi.
Faruk Arhan hakkında
1972'de Urfa'nın Hilvan ilçesine bağlı Sumaklı köyünde doğdu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nden mezun.
Bir dönem Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Şube Başkanlığını yürüttü. Demokrasi, Radikal, Habertürk ve Gazeteport’ta uzun yıllar muhabir/editör olarak görev alan Arhan’ın “Diyarbakırspor- Düğünde Kalabalık, Taziyede Yalnız” adlı bir kitabı var. Medya Eleştirisi ya da Hermes'i Sorgulamak isimli kitaba imza atanlar arasında.
Arhan'ın bianet'te de yazıları yayınlandı.
Kurtulmuş: Medyadaki arkadaşlar ayağını denk alsın
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da, 27 Aralık 2016’daki açıklamasında, gazetecilerin sosyal medyada ayağını denk alması gerektiğini ifade etmişti:
“Herkes birbirinden korksun istiyorlar, medyadaki bazı arkadaşlar da ayaklarını denk alsınlar. Özellikle sosyal medya sorumsuzca yayın yapılacak bir alan değildir.
“Oturduğu masada uyduruk görüntülerle Türk halkının moralini bozmaya çalışmak vatanseverlik değildir. Kimse duyarsızlık içinde olmasın, bu milli bir sorumluluktur. Herkesin bu vazifeyi kendi içinde hissetmesi lazım. Çok şükür ulusal medyada son dönemde ciddi bir dayanışma var, haberleri milli menfaat süzgecinden geçirerek değerlendiriyorlar.”
TIKLAYIN - KAPATILAN BASIN, YAYIN, RADYO, TELEVİZYON VE HABER AJANSLARI
BİA Medya Gözlem Raporu’na göre, Temmuz-Ağustos-Eylül 2016 döneminde 117 gazeteci TMK uyarınca 880 yıl, 6 ay hapis istemiyle yargılandı.
61 gazeteci “örgüt yöneticiliği”, “ örgüt üyeliği” veya “örgüt örgüte yardım”dan toplam 1036 yıl hapis istemiyle yargılandı. 5 gazeteci TCK’nın 301. Maddesini ihlal etmek suçlamasıyla toplam 10 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.
6 gazeteci de, “Devletin güvenliğe dair gizli bilgileri temin etme ve açıklama” gibi suçlamalarla bir müebbet ve 216 yıl ve 6 ay hapis tehdidiyle yargılamaya devam ediyordu. Ayrıca, 2 gazeteci “Kin ve düşmanlığa tahrik”, bir diğeri de “soruşturmanın gizliliği ihlal”den hakim karşısındaydı. Tüm bu suçlamalardan hepsine istenen cezaların toplamı 1 ömür boyu hapis ve 2 bin 152 yılı buluyor.
Bu dönemde, Özgür Gündem gazeteciyle sembolik bir günlük “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni” dayanışmasında bulunan 32 gazeteci ve hak savunucusu “terör örgütü propagandası yapmak”tan kendisini mahkemelerde buldu. (AS)