Gazeteci yazar Faruk Arhan’a, Türk Ceza Kanunu’nun 301 maddesi kapsamında yargılandığı davada bugün karar veren mahkeme, Arhan’ın 6 ay 7 gün hapisle cezalandırdı.
İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi, cezanın açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetti. Arhan beş yıllık denetime tabi tutulacak, bu süre içerisinde kasten işlediği başka bir suçtan mahkum olmazsa ceza ortadan kalkacak.
Arhan’a Şırnak’ın Cizre ilçesinde sokağa çıkma yasakları ve operasyonlarla sivil ölümlere dair yazdığı tweet’ler nedeniyle, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türk Milletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamasıyla, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. ve 302. maddelerinden dava açılmıştı.
Nisan-Mayıs-Haziran 2018 tarihli son BİA Medya Gözlem Raporu’na göre, 127 gazeteci, gazetecilik ve politik davalar çerçevesinde 1 Temmuz’a hapishanede girdi. Hapishanedeki 127 gazeteciden 33’ü yargılanıyor, 40’ının soruşturması sürüyor. 24 gazeteci hükümlü, 30 gazetecinin dosyası üst mahkemeye taşındı.
“TCK 301, ifade özgürlüğün önünde engel”
Davanın bugün görülen 3. duruşmasına, Arhan’ın avukatı Bülent Aşa katıldı.
Avukat Aşa, ifade özgürlüğüyle ilgili uluslararası mahkemelerin verdiği kararları hatırlattı. Ayrıca, Anayasa’da ifade özgürlüğünün düzenlendiğini belirterek beraat kararı verilmesini talep etti.
Ayrıca, TCK’nın 301. Maddesindeki kavramların “muğlak olduğunu” ve kanunun öngörülebilir olmadığı gibi ifade özgürlüğü önünde de engel teşkil ettiğini vurguladı.
Aşa sözlerine şöyle devam etti:
“Müvekkilim gazetecidir, Twitter kullanıcısıdır. Attığı tweet’lerin tarihlerine bakıldığında, ülkenin Güneydoğusunda kent savaşları tabir edilen, illerde ve ilçelerde uzun süreli çatışmalar yaşandı. Sürekli olarak tahrip edilmiş evlerin görüntüleri, polislerin görüntüleri eşliğinde verildi. Arhan da buna dair sert eleştiri niteliğinde yorumlarda bulundu. Bu paylaşımlar ifade özgürlüğü ve eleştiri kapsamında değerlendirilmeli.”
Ceza ertelendi
Savunmanın ardından nihai kararını açıklayan Hakim Fatma Bağlama, Arhan’ın suçlu bulunduğunu ve 6 ay 7 gün hapisle cezalandırıldığını açıkladı.
Kararda, “Sanık daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmadığındna ve kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varıldığından” hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Faruk Arhan hakkında
Gazeteci, yazar.
1972'de Urfa'nın Hilvan ilçesine bağlı Sumaklı köyünde doğdu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nden mezun.
Bir dönem Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Şube Başkanlığını yürüttü. Demokrasi, Radikal, Habertürk ve Gazeteport’ta uzun yıllar muhabir/editör olarak görev aldı.
“Diyarbakırspor- Düğünde Kalabalık, Taziyede Yalnız” adlı bir kitabı var. Medya Eleştirisi ya da Hermes'i Sorgulamak isimli kitaba imza atanlar arasında.
bianet'te de yazıları yayınlandı.
Cizre'de ne olmuştu? |
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015’te başlayan sokağa çıkma yasağı devam ederken, İçişleri Bakanı Efkan Ala 11 Şubat 2016’da Cizre’deki abluka operasyonlarının sona erdiğini ifade etti. Fakat Cizre’deki yasaklar 2 Mart 2016 tarihinde akşamları devam edecek şekilde yeniden düzenlendi ve 2 Mart'a kadar ilçeye giriş-çıkışlar yasaklandı. Cizre’nin Cudi ve Sur mahallelerinde, sokağa çıkma yasağının sona ermesinin ardından, büyük çoğunluğu 3 binanın enkazından ve civardaki evlerden, sokaklardan 25’i çocuk toplam 177 cenaze çıkarıldı. Hayatını kaybedenlerden 103 kişinin kimliği tespit edilirken 74 kişi kimliği teşhis edilmeden defnedildi. TIKLAYIN - CİZRE İÇİN BAĞIMSIZ SORUŞTURMA TALEBİ Halkların Demokratik Partisi (HDP) raporuna göre, cenazelerin neredeyse tamamı ya yanmış ya da parçalandığı için tanınamaz haldeydi. Bodrumlarda insan kemikleri ve askeri mühimmat atıkları görüldü. Adli Tıp Uzmanları, bodrumlarda çocuklara ait olduğu kabul edilen kemik parçaları buldu. Raporda, Cudi Mahallesi’nde 75 yaşında bir yurttaş şu tanıklıkta bulundu: “Vahşet bodrumlarını asla unutmayacağız. Çünkü unutursak tarih içinde kayboluruz. Tarihte buna benzer nice kıyımlar ile tekrar karşılaşabiliriz. Bu vahşeti sürekli hatırlamalıyız. Ancak hatırlarsak geleceğimizi sağlam bir şekilde inşa edebiliriz…” |
(AS)