İzmir Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Gökhan Çoban ve Mustafa Özüsağlam’ın şikayeti üzerine sekiz gardiyan hakkında “işkence” suçlamasıyla dava açıldı.
Tutuklular 28 Ağustos 2013’te slogan attıkları ve kapılara vurdukları gerekçesiyle bulundukları hücreden alınarak dövüldü ve süngerli odalara atıldı. Yerlerde sürüklendiler, tekmelendiler ve tehdit edildiler. D.A.G. isimli başgardiyan, “Sizinle anladığınız dilden konuşacağız” dedi.
Yusuf Dut isimli bir tutuklu da süngerli odadan çıkartıldıktan sonra müdürle görüşmesi sırasında da yine bir gardiyan tarafından boğazı sıkılarak zorla dışarı çıkarıldı.
Mustafa Özüsağlam’ın olayın ardından 31 Ekim 2013’te İzmir Adli Tıp Kurumu’ndan aldığı rapora göre, “basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecel oranda yaralandığı” belirlendi. Çoban ve Özüsağlam’ın baş, kulak ve vücudundaki darp izleri de Adli Tıp raporlarında yer aldı.
İddianame: Şiddet uygulandığı açık
Gardiyanlar hakkında önce Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 ve 86/3. Maddeleri uyarınca “zor kullanma yetkisinin aşılması suretiyle yaralama” ve görevi kötüye kullanma suçlamarıyla dava açıldı.
İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede, cezaevinde yapılan kamera kayıtlarını içeren CD’lerin kaydı da yer aldı.
İddianamede, görüntü kayıtlarında gardiyanların şiddet uyguladığının da açık olduğu belirtildi.
Yumruk sonrası kamera kapandı
İddianameye göre gardiyanlar, hücresinden süngerli odaya götürülmek üzere çıkarılan ve nereye gittiklerini soran Özüsağlam’a “Gezmeye gidiyoruz Mustafa”, “Tatile çıkacağız” gibi sözler söyledi. Ayrıca bir gardiyan da “Kolumu burkma” diyen tutukluya “Kalk, kalkmazsan kırarım kolunu” dedi.
Görüntü kayıtlarına göre Özüsağlam elleri ve ayaklarından tutularak zorla hücreden çıkarıldı, iddianamede “yere bırakılan Özüsağlam’ın direnç göstermemesine rağmen tüm gardiyanlarca gereksiz yere şiddet uyguladığı” ifade edildi.
Tutukluya şiddet uygulanmasının ardından görüntü alan görevlinin kamerayı diğer yöne çevirerek, “Kapatınca bitiyor bu di mi” dediği, bir gardiyanın tutukluya yumrukla vurmasının ardından kamerayı kapattığı da iddianamede yer aldı.
Mahkeme, olayın kasten yaralama değil işkence olduğuna kanaat getirerek dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi.
Yaralama, işkence, tehdit
İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi, önceki mahkemenin sanıkların “yaralama, işkence ve tehdit” suçlamasıyla yargılanması talebini kabul etti. Gardiyanlara bu suçlamalarla dava açıldı.
Avukat Dinçer Çalım, davanın açılmasını ardından tutuklulardan aldığı bilgiye göre, gardiyanların darp etmekten vazgeçtiğini aktardı.
İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davanın ilk duruşması 3 Nisan’da.
Delil CD avukata verilmedi
Avukat Çalım, dosya fotokopisini mahkemeden talep ettiklerini ancak gelen belgeler içerisinde, iddianamede anlatımlarının da yer aldığı CD’lerin olmadığını belirtti. Çalım, “Bize CD’lerin verilmeme gerekçesi olarak mahkeme, Adalet Bakanlığı’ndan gelen bir yazıyı gösterdi” dedi. Çalım, delillerin kendilerine verilmesi için İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu.
Ancak Adalet Bakanlığı’ndan mahkemeye gönderilen yazıda, delillerin avukatlara verilmemesi gibi bir istek yer almıyor. Bakanlık sadece güvenlik kamerası görüntülerinin basında yayınlanmamasını talep ediyor. (AS)